Peygamber (s.a.v.) Efendimizin hususiyetleri...ve Mucizeleri.....

Peygamber Efendimizin hususiyetleri nelerdir?Peygamber Efendimizin insanlarve diğer peygamberler üzerine üstünlüğü..Peygamber efendimizin mucizeleri....

İmam-ı Süyûtî “Enmûzec-ül Lebîb fî hasâis-il habîb” isimli eserinin “Rasülüllah’ın hususiyetleri ve kerâmetleri”ne mahsus dördüncü faslında şöyle diyor:

- Efendimiz Aleyhisselâm önünü gördüğü gibi arkasını da görürdü. (Gündüz veya ışıkta gördüğü gibi) gecede karanlıkta da görürdü.

Onun mübarek ağız suyu, tuzlu suyu tatlı su haline getirirdi.

- Koltuk altı rengi değişmemiş bir beyazlığa sahipti ve tüy yoktu.

-Gözleri uyur, ama kalbi uyumazdı. Hiç esnemezdi ve asla ihtilâm olmadı. Son üç hususta diğer peygamberler de böyle idi.

- Teri, miskten daha güzel kokulu idi.
-Kendisi için kaza-i hacet eseri görülmezdi. Toprak onu derhal içine alırdı.

-Bulunduğu yerde misk kokusu koklanırdı. Diğer peygamberler de böyledir.

-Nesebinde asla sifah-zina vaki olmamıştır. Nebi olarak gönderilinceye kadar hep Allah’a secde eden, tevhit inancına sahip nesillerden gelmiştir.

-Anne-babasının tek evlâdıdır. O bir “dürrü yetim”dir.1

-Onun doğumu ile putlar baş aşağı düştüler.

- Sünnetli olarak doğdu. İbrahim Halilullah hariç diğer büyük peygamberler de böyledir.



Denildi ki:

Enbiya’dan sünnetli doğanlar ondur. On dört ve on yedi diyenler de vardır.

Bunlar bir beyitte “Zekeriyya, Şit, İdris, Yusuf, Hanzala, Musa, İsa, Adem,Nuh, Şuayb, Sam, Lut, Süleyman, Yahya, Hud ve Yunus” olarak sayılmıştır:

Bu manzumede peygamberimiz Aleyhisselâm sayılmamıştır. Çünkü bu hususta ihtilaf vardır. Zira bazı alimler, peygamberimize “Muhammed” isminin konulması ve sünnet edilişinin, doğumunun yedinci günü olduğu görüşündedirler. Bazıları da sünnet edilişinin, göğsünün yarıldığı zaman vaki olduğunu söylediler.



İmam-ı Süyûtî, Efendimizin husûsiyetlerini sayarken yine diyor ki:

- Peygamberimiz Aleyhisselâm göbeği kesilmiş ve tertemiz olarak dünyaya geldi. Doğduğunda secde etti ve Allah’a tazarru ile yalvarırcasına parmağını (elini) kaldırdı.



PEYGAMBER S.A.V. EFENDİMİZİN SÜT ANNELERİ



Denildi ki:

-O yüce zatı emzirenlerin hepsi sonradan iman ettiler. Bunlar dört kişidir. Annesi; ki bir görüşe göre dirilip iman ettiği variddir. Süveybe, Ümmü Eymen ve Halime-i Sa’diye’dir.



Burada şu hususu zikretmek münasip olacaktır:

Süt annesi Halime’nin, Efendimizi emzirmek üzere kalbinin harekete geçmesi; beldelerinde görülen kıtlık ve pahalılık istilâsı neticesinde süt çocuğu bulup maişet temin etmek için kabilesinin kadınları ile beraber meraya doğru yürüdüklerinde bir takım beyitler işitmesi idi ki onların manası şu idi:



Ey kabilenin kadınları, ey Sa’d oğullarının hayırlıları,

Övülmek için yürüyün, Muhammed’e koşun.

Kim onu emzirirse her türlü şan ve şerefe erer,

Muhammed size gelirse her saadete kavuşursunuz.

Rabbim Ona salât eder, her gök gürlemesinde.

(Vesilet-ül Uzmâ)



İmam-ı Süyûti Peygamberimiz’in hususiyetlerini saymaya devam ederek şöyle diyor :

-Melekler beşiğini sallardı.

- beşiğinde iken Ay onunla oynar, Efendimizin işaret ettiği tarafa meylederdi.

- Beşikte konuşurdu.

- Sıcak günlerde bulutlar ona gölge olurdu. Ağaçların gölgesi de onun bulunduğu tarafa yönelirdi.

-Aç olarak geceler, tok olarak sabahlardı. Rabbi onu Cennetten doyurur ve sulardı.

- Ruhu kabz edildikten sonra kendisine iâde edildi. Sonra “dünyada kalmak” ile “Allah’a dönmek” arasında muhayyer bırakıldı. Rabbine dönmeyi tercih etti. Diğer peygamberler de böyledir.

-Hastalık günlerinde üç gün kendisine Cebrail Aleyhisselâm gönderildi ve halini sordu.

- Ölüm meleği huzuruna ağlayarak ve “Yâ Muhammedâh” diyerek indi.

- Vefat ettiğinde mübarek hane-i saadetlerine defnedildi ki, diğer peygamberler de böyledir.

- Elbisesi üzerinde olduğu halde yıkandı. Bu hal başkaları için mekruhtur.

- Toprak mübarek cesedini yıpratmaz. Bu hâl diğer peygamberler için de geçerlidir.

- Kabrinde –hayatı maneviyyesi ile- haydır, diridir

- Kabrinde salât eder. Bu hal de diğer peygamberler için mevzû bahistir.

- Kabri şerifinde vekil bir melek vardır, salavat okuyanların salâvatını kendisine ulaştırır, ümmetinin amellerini arz eder.

-Onu rüyada görenin rüyası haktır. Zira şeytan onun suretine giremez.

- Rivayete göre, kıyamet öncesi ilk kaldırılacak şey “Efendimizin rüyada görülmesi” ve “Hacer-ul Esved” olacaktır.
- Mübarek eli ile meshettiği –sıvazladığı- hiç bir şeyi ateş yakmaz. Diğer peygamberler için de böyledir.

- Mübarek ismi ile isimlenmek bereketli ve uğurlu olur. Hem dünyada hem de ahirette fayda verir.

- Kadınların başka kabirleri ziyaret etmesi mekruh olmakla beraber onun kabr-i şerifini ziyaret etmeleri mekruh değildir.

-Dünyaya ait bir şeyi miras bırakmaz. Diğer Peygamberler de böyledir. Onlar her şeylerinin tasadduk edilmesini vasiyet ederler.

- Yine Efendimizin hususiyetlerindendir ki: Bizzat gazâya çıktığı zaman onunla birlikte herkesin çıkması vacib olur.

-Kızları hakkında mehr-i misil düşünülemez. Zira Efendimizin misli yoktur ki...

- Kızı Fatıma Radıyallahü Anhâ hiç hayız görmemiştir. Onun içindir ki “Zehra” diye isimlendirilmiştir. Fatıma validemiz Ademoğlunun havrâsı (bembeyaz kadın) dır.

- Peygamber Aleyhisselâm’ın hanımları, nikâhın ebediyyen haramlığı konusunda müminlerin anneleridir.

- Peygamberimize yalan isnadı büyük günahtır.

-Efendimizin önüne geçmek, sesini Onun sesinden yüksek çıkarmak, -birbirimize bağırır gibi- ona bağırmak ve odalarının önünden çağırmak haramdır. (Hucurat 2-3-4)

- Kanı, bevli, gâitası ve sair artıkları temizdir.

- Her türlü günahtan –velev ki küçük ya da hataen olsun- korunmuştur. Diğer peygamberler de böyledir.

- Onun ve diğer peygamberlerin ölümünü temenni eden kâfir olur.

- Yine Efendimiz Aleyhisselâm’ın saçları ağarmamıştır. Zira kadınlar ak saçtan pek hoşlanmazlar. Ola ki hanımlarında böylesi hoşnutsuzluk vaki olsaydı küfre düşerlerdi. Efendimiz Aleyhisselâm eşlerine merhameten bu halden de muhafaza edilmiştir.1

- Peygamberimiz ve diğer peygamberlere “Aleyhimüs Selam” söven kimse öldürülür.

Halime Validemiz anlatıyor:

İki cihanın Efendisi’nin annesi çocuğunu bana emanet ettiği zaman evden çıkmak istediğimde Hazreti Âmine onu kucağına aldı. Ayağa kalkıp dikildi. Biz de dikildik. Kendisi ağladı, bizi de ağlattı. Bütün gönüllerin arzuladığı bir zattan, yavrusundan ayrılmanın verdiği üzüntü ile içi yanıyordu. Bana dedi ki:

-“Ey Halime! Sana müjdeler olsun. Zira sen, dostların en güzeline dost oluyorsun. Allah’ın emaneti olan Seyyid-ül Emin’i çok güzel koru. Ey Halime! Onun güzel yüzünü seyretmeye doyamazsın.”

Bunları söylerken Hazreti Âmine lisanı hâli ile şu beyitleri terennüm ediyordu:



Gerçekten çok şerefli bir çocuğa rastladın,

Yüzü güzel,parlayan dolunay gibi.

S’ad’dan onu terbiye eden yüceldi,

Onu emziren ve şefkatle davranan.

Kadınlar onun benzerini doğurmadı,

Onun emri gelir, üstün emir.

Üzerinden zaman geçen yakında anlar,

Gerçekten Muhammed’in doğrulanan sevgili olduğunu.



Peygamber Efendimizin süt kız kardeşi Şeyma (Radıyallahü Anha) Nebi Aleyhisselâm’ı sırtına-kucağına alır, oynatıp zıplatır ve şöyle derdi:

Muhammed beşerin en hayırlısıdır,

Geçmiş ve geleceklerin hepsinden.

Ay’ın vechinden daha güzeldir.

Bütün erkek ve kadınlardan,

Ona mensup olan herkes nurludur. (Vesilet-ül Uzma’dan)



Rivayete göre Rasülüllah’ı annesi üç veya yedi gün emzirdi.



Yine denildi ki: Halime-i Sa’diyye gelinceye kadar Efendimizi amcası Ebu Leheb’in cariyesi olan Süveybe günlerce emzirdi.

Babası Abdullah’ın cariyesi Ümmü Eymen (İsmi Bürke) de peygamberimizi emzirdi.

Ayrıca Havle binti Münzir de peygamberimize süt annelik yaptı. Böylece o yüce zatı üç kişi emzirmiş oluyordu. Dördüncüsü ise Halime binti Ebî Züeybi Sa’diyye oldu. Hazreti Halime peygamberimizin nübüvvetinden sonra kendisine iman etti. (Ğaliyet-ül mevâiz)



İmam-ı Süyûti’nin nakline göre, kendisini emzirenlerin hepsinin daha sonra iman etmiş olması da Efendimizin hususiyetlerindendir.

Annesi Âmine binti Vehb de buna dahildir.

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla


Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..