Peygamber Efendimizin( s.a.v.)Ayet ve Hadisler ışığında "Peygamberlik yönü"

Ayet ve Hadislerle Hz.Muhammedin peygamberlik yönleri.Peygamberimizin Ayet ve hadis ışığındaki Peygamberlik vasıfları

Allahın emir ve hükümlerini insanlara bildirmek ve öğretmek üzere Allah tarafından vazifelendirilen zatlara Peygamber denir.Peygamber Efendimiz s.a.v. de bu peygamberlerin en sonuncusu ve en üstünüdür.Peygamberimizden sonra başka bir Peygamber gelmemiş ve gelmeyecektir.

Peygamberler, Allah’ın doğru yolu göstermek için görevlendirdiği elçilerdir. Onlar, yolunu şaşıran, sapıklığa, acılara ve bunalımlara düşen insanlara birer kurtarıcı olarak Allah tarafından gönderilmiştir.

Peygamberlerin ortak amacı, tek Allah inancını ve öldükten sonra dirilme ile başlayacak olan ahirete imanı sağlayarak, insanlığı dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşturmaktır.

Hz. Muhammed (s), Allah’ın gönderdiği peygamberlerin sonuncusudur. Allah vahiy yoluyla ve çoğu kez Cebrail meleği aracılığıyla buyruklarını ona bildirmiş ve ona ayetler indirmiştir. Kuranıkerim’de Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s) son peygamber olduğu açık bir şekilde belirtilmektedir.

“Muhammed sizin adamlarınızdan hiçbirinin babası değildir. O, Allah’ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur.” (Ahzab Suresi 40. ayet)

Hz. Muhammed (s) bir peygamber olarak, ona gelen ayetleri insanlara ulaştırmıştır, böylece tebliğ görevini yerine getirmiştir. Bu ayetlerde bir çok öğütler, bilgiler, emir ve yasaklar bulunmaktadır. Peygamberimiz onları insanlara bildirmiş,Allah’ın çağrısını herkese duyurmuştur.

Hz. Muhammed (s) ona gelen ayetleri aynı zamanda gerek sözleriyle gerekse davranışlarıyla açıklamış, ayetlerin nasıl anlaşılacağını insanlara öğretmiştir. Böylece Allah’ın ayetlerde kastettiği anlamlar insanlar tarafında iyice anlaşılmıştır.

Peygamberimizin peygamberlik yönünden biri de, Kuranıkerim’deki öğütleri bizzat uygulayarak, insanlara öncülük etmektir. Namazı, orucu, zekatı, iyilik etmeyi, güzel davranışlarda bulunmayı, ilk Müslümanlar Peygamberimizden görerek öğrenmiş, kendileri de aynısını yapmışlardır.

Hz. Muhammed (s) fiziksel özellikleri ve biyolojik bir varlık olarak normal bir insandır; fakat biz insanlardan önemli bir ayrıcalığı vardır: O, Allah’ın insanlar için seçtiği bir elçidir.

Hz. Muhammed’in peygamberlik yönünü anlatan ayetler hangileridir?

Hz.Peygamberin birbirinden farklılık arzeden iki şahsiyeti vardır :

1-Beşerî yönü

2-Risalet yönü

Hz. Peygamber, beşeri yönü itibariyle bizim gibi bir insandır. O’da yer, içer, sıcaktan soğuktan etkilenir. Yarın ne olacak, ilerde neler olacak bilemez.

Risalet yönüyle ise, vahye mazhardır. Allah’dan gelen mesajlara bir alıcı durumundadır.

Peygamberin bir beşer olması, O’nun için bir noksanlık değil, aksine bir kemâldir. Bir beşer değil de, bir melek olsaydı, insanlara önder olamazdı, rehberlik edemezdi.

Sahabiler, Hz. Peygamberin beşeriyet ve risalet yönlerini ayırt edebiliyorlardı. Mesela, Bedir savaşı öncesi Rasulullah orduyu bir yere yerleştirdiğinde sahabilerden Hubab B.Münzir “Ya Rasulullah, eğer buraya yerleşmemiz Allah’dan sana gelen bir vahiyle değilse, suları tutup düşmana göre avantajlı bir durumda olmamız daha uygundur” der. Hz.Peygamber uygun görür. Hubab’ın görüşüne göre hareket edilir.

Rasulullah risalet yönüyle bir takım gaybî sırlara mazhardır. Bunun en büyük delili başta kur’an’dır. Kur’an’ı Kerim’de bunun çok örneklerine rastlamaktayız.

“Peygamber, eşlerinden birine gizlice bir sır söylemişti. Fakat eşi, bunu başkasına haber verdi. Allah bunu, peygamberine bildirdi. Peygamber, bir kısmını söyleyip bir kısmından vaz geçmişti. Peygamber bunu haber verince eşi “bunu sana kim haber verdi” dedi. Peygamber, “Alim ve Habîr olan Allah haber verdi” dedi” (Tahrîm, 3)

Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik. Bu ayette Hz. Muhammed’in, ancak alemlere rahmet için gönderildiği belirtilmektedir. Rahmet acımak anlamına gelmektedir. Ayetin anlamı şudur: Allah insanlara acıdığından dolayı onları hurafelerden, kötü huylardan kurtarmak ve doğru yola yöneltmek için Hz. Muhammed’i göndermiştir.

Kur’an-ı Kerim, gerek Hz. Peygamber’i (a.s.m.) gerekse onun sünnetini pek çok yönü ile ele almıştır. Yapılan bir araştırmaya göre, konuyla ilgili kutsal kitabımızda yer alan ayetlerin sayısı 115 tanedir.

Hz. Peygamber (a.s.m.) ve sünnetinden bahseden ayetleri ana başlıklar altında örnekler vererek sıralayalım.

1- Hz. Peygamber’in (a.s.m.) Yüce Allah’ın inananlar için büyük bir lütfu olduğunu ifade eden ayetler.

“Andolsun ki, Allah mü’minlere büyük bir lütufta bulundu; zira daha önce açık bir sapıklık içinde bulunuyorlarken onlara, kendi içlerinden, kendilerine Allah’ın ayetlerini okuyan, kendilerini temizleyen ve kendilerine Kitap ve hikmeti öğreten bir peygamber gönderdi.”

“Andolsun ki, içinizden size öyle aziz bir peygamber geldi ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona ağır gelir; size çok düşkün, mü’minlere çok şefkatli ve merhametlidir. Eğer senden yüz çevirirlerse de ki: Allah bana yeter. Ondan başka İlah yoktur. Ona dayandım. O, büyük arşın sahibidir.”

2- Hz. Peygamber’e (a.s.m.) imanın farz olduğunu belirten ayetler.

“Allah’a ve Resulüne inanın.”

“Kim Allah’a ve Resulüne inanmazsa bilsin ki, Biz, kafirler için alevli bir ateş hazırlamışızdır.”

3- Hz. Peygamber’i (a.s.m.) örnek bir insan olarak gösteren ayetler.

“Andolsun ki, Allah’ın Resulünde sizin için uyulacak en güzel bir örnek vardır.”

“Nûn. Yemin olsun kaleme ve yazdıklarına. Rabbinin nimeti sayesinde sen bir mecnun değilsin. Hiç şüphesiz senin için bitmez tükenmez bir mükafat vardır. Ve hiç şüphesiz sen, pek büyük bir ahlak üzeresin.”

4- Hz. Peygamber’e (a.s.m.) Kur’an’ın dışında da vahiy geldiğine işaret eden ayetler.

“Allah sana Kitab’ı ve hikmeti indirmiş ve sana bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Allah’ın sana olan lütfu, gerçekten çok büyüktür.”

“O hevâdan (boş şeyler) konuşmaz; Onun konuştuğu, kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir.”

“Onlara ap açık ayetlerimiz okunduğu zaman, Bize kavuşmayı ummayanlar, ‘Bize bundan başka bir Kur’an getir, yahut bunu değiştir’ derler. De ki: Onu ben kendimden değiştiremem. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Rabbime isyan edecek olursam, büyük bir günün azabından korkarım.”

“De ki: Peygamberlik benimle başlamadı. Bana ve size ne yapılacağını da bilemem. Ben ancak bana vahyolunana uyarım. Ve ben ancak ap açık bir sakındırıcıyım.”

5- Hz. Peygamber’e (a.s.m.) Kur’an’ı açıklama görev ve yetkisininin verildiğini gösteren ayetler.

“Biz her peygamberi mutlaka kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara emredilen şeyleri açıklasınlar.”

“Biz sana Kitab’ı indirdik ki, hakkında ayrılığa düştükleri şeyi onlara açıklayasın ve inanan bir kavim için o kitap yol gösterici ve rahmet olsun.”

“Biz sana kitabı, onlara ihtilaf ettikleri şeyi açıkça bildiresin diye ve inanan bir topluluk için bir hidayet ve rahmet olarak indirdik.”

“Nitekim kendi içinizde bir peygamber gönderdik ki, size ayetlerimizi okur, sizi inkar ve günah kirlerinden temizler, size Kur’an’ı, kainatın gayesini ve sırlarını ve daha bilmediğiniz nice şeyleri öğretir.”

“Muhakkak ki Biz, Allah’ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye Kur’an’ı sana hak ile indirdik. sen de hainlerin savunucusu olma.”

“Ey Resul, Rabbinden sana indirileni insanlara bildir. Bunu yapmazsan elçiliğini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Muhakkak ki Allah, kafirler gürûhunu maksatlarına ulaştırmaz.”

6- Hz. Peygamber’in (a.s.m.) hakemliğini ve verdiği hükümlerin kabulünü öngören ayetler.

“Hayır, Rabbin hakkı için onlar aralarında çıkan çekişmeli işlerde seni hakem yapıp, sonra da senin verdiğin hükme karşı içlerinde bir burukluk duymadan, tam anlamıyla teslim olmadıkça inanmış olamazlar.”

“Her hangi bir konuda anlaşmazlığa düşerseniz; eğer gerçekten Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, onu Allah’a ve Resulüne götürün. İşte bu, daha iyi ve sonuç bakımından daha güzeldir.”

“Allah ve Resulü bir meselede hükmünü verdiği zaman, bir mü’min erkeğin yahut bir mü’min kadının artık işlerinde başka bir yolu seçme hakları yoktur. Kim Allah’a ve Resûlüne isyan ederse, ap açık bir sapıklığa düşmüştür.”

“Aralarında hüküm vermek için Allah’a ve Resulüne çağrıldıkları zaman mü’minleri sözleri ancak, ‘işittik ve emrine uyduk’ demekten ibarettir. İşte onlar kurtuluşa erenleri tâ kendileridir.”

7- Hz. Peygamber’e (a.s.m.) haram ve helal koyma yetkisini veren ayetler.

“Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Resulünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dinini din edinmeyen kimselerle, küçülerek elleriyle cizye verinceye kadar savaşın.”

“O kimseler ki, yanlarındaki Tevrat ve İncil’de vasıflarını yazılı buldukları ümmî peygamber olan Resulüllaha uyarlar. O peygamber ise, kendilerini iyiliğe sevkedip kötülükten sakındırır; temiz ve güzel nimetleri onlara helal, habis olanları ise haram kılar; daha önce kendilerine yüklediğimiz ağır yükleri ve üzerlerindeki bağları onlardan kaldırır…”

8- Hz. Peygamber’e (a.s.m.) itaati emreden ayetler.

“Kim, Peygambere itaat ederse Allah’a itaat etmiş olur.”

“Peygamber size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının.”

“De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah çok merhametli ve bağışlayıcıdır.’ De ki: ‘Allah’a ve Peygambere itaat edin!’ Eğer yüz çevirirlerse muhakkak ki Allah, kafirleri sevmez.”

“Biz hiç bir peygamberi, Allah’ın izniyle itaat edilmekten başka bir amaçla göndermedik…”

9- Hz. Peygamber’e (a.s.m.) isyan etmeyi ve ona her türlü eziyeti yasaklayan ayetler.

“Kim, Allah’a ve O’nun elçisine karşı gelir ve O’nun sınırlarını aşarsa, Allah onu ebedi kalacağı ateşe atar…”

“Kim, kendisine doğru yol gösterildikten sonra Peygambere karşı gelir ve mü’minlerin yolundan başka bir yola uyarsa, onu döndüğü yolda bırakırız ve Cehenneme sokarız.”

“Allah’a ve Resulüne eziyet edenler yok mu, Allah onlara dünyada ve ahirette lanet etmiş ve onlar için alçaltıcı bir azab hazırlamıştır.”

“Bu böyledir. Çünkü onlar, Allah ve Resulüne karşı çıktılar. Allah ve Resulüne kim karşı çıkarsa, muhakkak ki Allah’ın cezası çetin olur.”

“O gün, inkara saparak peygambere isyan edenler isteyecekler ki, keşke yerle bir olsalardı!..”

“Peygambere itaat eden Allah’a itaat etmiş olur. Kim bundan yüz çevirirse, seni öylelerinin üzerine muhafız olarak göndermedik; sen ancak doğru yolu gösterip tebliğ etmekle mükellefsin. Onlar sana, ‘Emrin başımız üstüne’ derler. Senin yanından çıktıklarında ise, onlardan bir topluluk söyledikleri sözün tersini yapar, tuzak kurar. Allah da onların kurdukları tuzakları onların amel defterine yazar…”

“Onlar Allah’a ve Resulüne cephe almışlardır. Kim Allah’a ve Resulüne cephe alırsa, muhakkak ki Allah’ın azabı pek şiddetlidir.”

“Onlar bilmezler mi ki, Allah ve Resulüne kim karşı gelirse, onun için daimî olarak içinde kalmak üzere Cehennem ateşi vardır. Bu ise büyük bir rezilliktir.”

10- Hz. Peygamber’e (a.s.m.) saygıyı ve sevgiyi öngören ayetler.

“Peygamber mü’minler için kendi canlarından ileridedir. Onun eşleri de onların anneleridir.”

“Peygambere Allah rahmet eder, melekler de dua eder. Ey iman edenler, siz de teslimiyetle Ona salât ve selam getirin.”

“Ey iman edenler! Kendi fikirlerinizi Allah ve Resulünün emirlerinin önüne geçirmeyin ve Allah’tan korkun. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla işitir, her şeyi hakkıyla bilir. Ey iman edenler! Sesinizi Peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin; birbirinize bağırdığınız gibi, ona bağırmayın-yoksa amelleriniz mahvolur gider de farkında bile olmazsınız.”

11- Hz. Peygamber’in (a.s.m.) insanları doğru yola götürdüğünü belirten ayetler.

“…Şayet Ona itaat ederseniz doğru yolu bulursunuz…”

“…Şüphesiz ki sen, sana uyanları mutlaka doğru yola, göklerde ve yerde bulunan her şeyin sahibi Allah’ın yoluna götürürsün.”

“Şüphesiz ki sen onları doğru yola çağırıyorsun.”

Başlıklar altında verdiğimiz ayetlerin yanısıra, Kur’an’da yer alan yüzden fazla ayetin ışığında ulaşabildiğiniz bazı önemli tespitler kısaca şöyledir:

Yüce Allah, insanlığa kendi içinden birisini örnek olarak seçmiş, onu peygamber olarak görevlendirmiştir. Bu durum gerçekte insanlık için en büyük lütuflardan birisidir.

İnsanların, İlahî bir lütuf olarak kendilerine gönderilen bu elçiye inanmak, onun peygamberliğini ve tebliğ ettiği dini tasdik etmek zorundadırlar. Ancak bu inanç ve tasdik insanların kendi bildikleri ölçülerle değil, bizzat Kur’an’ın bildirdiği ölçülerle olmalıdır.

Allah-u Teala, son peygamberini bizzat kendisi terbiye etmiş, kitabında onun üstün bir ahlak sahibi olduğunu ve örnek alınması gerektiğini ifade buyurmuştur.

Hz. Peygamber’e (a.s.m.) bir elçi olarak verilen bilgiler sadece Kur’an’dan ibaret olmayıp, bunun dışında da kendisine pek çok bilgi verilmiştir. Ayrıca, doğrudan Allah-u Teala tarafından ayetleri açıklama yetkisi verilmiş, böylelikle onun sünnetinin inananları bağladığı vurgulanmıştır.

Hz. Peygamber’e (a.s.m.) itaat, Allah’a itaatle birlikte zikredilmiş, Resûl’e itaatin Allah’a itaat demek olduğu net olarak vurgulanmıştır. Bu durum Hz. Peygamber’in (a.s.m.) sünnetine Kur’an tarafından verilen değeri açıkça gösterir.

Kur’an’da olmayan hususlarda, Hz. Peygamber’e (a.s.m.) hüküm koyma, haram ve helal tayin etme yetkisi, yine bizzat Cenab-ı Hak tarafından verilmiştir. Bu itibarla, Kur’an’da olmayan hususlarda, Hz. Peygamber’in (a.s.m.) sünneti şer’î ve İslamî bir kaynaktır.

Muhammed içinizden hiçbir erkeğin babası değildir, lâkin Allah’ın elçisi ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilir. Bu ayet de Peygamberimizin risaletini tasdik eden ayetlerdendir

-

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla


Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..