Akrabalar Arasında haklar ve Onlara karşı görevlerimiz

Akrabalar arasındaki haklar ve Görevler.Akraba hakları.Akrabalara karşı görevlerimiz

Dinimiz akraba hukukuna çok büyük ehemmiyet vermiştir.Akrabalarımıza karşı olan sorumluluklarımızla ilgili Peygamber (s.a.v.)Efendimiz Hadislerinde :" Allah’tan en çok korkan, yakınlarını en çok görüp gözeten ve en çok iyiliği emir, kötülükten men edendir. (İhya C.2 S.543)buyurmuştur.

H.Ş: Mükâfâtı en çabuk verilen tâat, sıla-i rahimdir. Hatta bir ev halkı kötü kimselerden bile olsa sıle-i rahim sâyesinde malları çoğalır nüfûsu artar. (İhya C.2 S.544)

H.Ş. Fakirlere verilen sadakaya bir, yakınlara verilen sadakaya iki sadaka sevabı vardır. (İhya C.2 S.545)

H.Ş. En üstün sadaka, senden yüz çeviren fakir akra-bana verdiğindir. (İhya C.2 S.545)

H.Ş: Faziletlerin en üstünü, gelmeyene gitmen, verme-yene vermen ve kötülük edene iyilikte bulunmandır. (İhya C.2 S.546)

H.Ş. Ömrünün uzamasını ve rızkının artmasını arzû eden Allah’tan korksun ve yakınlarını gözetsin. (İhya C.2 S.543)

H.ş. Rahim (şefkat ve merhamet) arşta asılıdır. Onu yerine getirmek yalnız iyilik yapanlara iyilik yapmakla değil, asıl sıle-i rahim kendisine bakmayan yakınlarına bakmak, gelmeyenlere gitmektir. (İhya C.2 S.544)Dinimizin, Nisa Sûresinin 36. âyetiyle kaynaştırıcı ve seviştirici mübârek bir müessese olarak takdim ettiği, fazîlet ve fedâkârlık ölçüleri içerisinde yaşatılmasını ısrarla emir buyurduğu akrabalık, mukaddes bir bağdır.

Baba, anne, amca, hala, ağabey, abla, dayı, teyze ve kardeşten meydana gelen yakın akrabalarımıza ve bunların dışındaki ana-baba ve eş tarafından irtibatlı olduğumuz uzak akrabalarımıza karşı Rabb'imizin ve Peygamber'imizin yüklediği görevleri üç bölümde şöyle hûlasa edebiliriz.

a- Ziyaretleşmek

Farklı şehirlerde oturma sebebiyle karşılıklı ziyaretleşmelerin mümkün olmadığı zamanlarda ise mektuplaşma ve telefonlaşma yoluyla ilişkiyi sürdürmek.

b- Hakk'a Çağırıp Bâtıl'lardan Sakındırmak

Mü'minlerin, birbirlerini iyiye, güzele ve doğruya çağırmaları, vahyin, ilmin ve olgun aklın çirkin gördüklerinden sakındırmaları vazîfeleridir. Ancak bu kudsî vazîfenin akrabaya karşı îfası husûsî bir önem ve öncelik taşır.

Yüce Mevlâmız Peygamber'imize ve O'nun şahsında biz mü'minlere şöyle emir buyurmuştur:

Şuara Sûresi 214;"(Önce) en yakın akrabanı (Allah'ın azabı ile) korkut."

c- Yardımlaşmak

Akrabamıza karşı dinimizin bizlere yüklediği üçüncü bir vazîfe de, onlarla yardımlaşmaktır. Gerçi mü'minler pek çok Kur'ân ve Sünnet buyruğu ile yardımlaşmakla emrolunmuşlardır. Fakat akraba arasında yardımlaşmak, çok daha mühim ve tercih edilmesi zarûrî bir vazîfedir. Bu vazîfe bazen isteğe bağlı yardımlaşma sınırlarını aşarak huûkî bir mahiyet kazanır ve haklar çerçevesi içerisine girer.

Çünkü Rabbimiz. "Akrabaya Hak'kını ver!"* emrini verirken Peygamber'imiz de şöyle buyurmuştur.

"Veren el, alan elden üstündür. Hem nafakasını verdiğin kimselerden başla. Anneni, babanı, kız kardeşini, kardeşini, sonra sana en yakın ve ondan sonra en yakın olanları gözet."**

Hiç şüphe yoktur ki, üzerine nafaka vâcib olacak kimsenin, kendi ailesinin ihtiyaçlarını temin ettikten sonra, akrabasına yardım edebilecek güçte olması gerekir.

Ancak ana-babanın nafakası, fakir de olsa evlat üzerine vâcibtir.

Akrabadan geçimini temin edemeyene ve zarurî ihtiyaçlarını ve hizmetlerini karşılayamayana verilmesi vâcib olan nafaka onun mesken, yiyecek, giyecek, (ihtiyar ise) hizmetçi, (hasta ise) tedavi masraflarını karşılayacak miktarda olacaktır.

Eğer mü'min üzerine vâcib olan nafakayı kendi arzusuyla verirse pek büyük bir sevaba nail olur. Vermezse büyük bir günahı irtikab etmiş olur. Çünkü Peygamber'imiz şöyle buyurmuşlardır:

"Nafakasını verdiği kimseyi ihmal etmesi, kişiye günah bakımından kafidir."*

Nafaka ödeme vazîfesini yerine getirmeyen mü'min günaha girmekle kalmaz, İslâm Hukuku'na göre teşkilatlanmış cemiyette nafaka ödemeye mecbur edilir.**

En hayırlı sadaka akrabaya verilendir

Hakîm İbn-ü Hizam (r.a.) anlatıyor:

"Sadakalarla ilgili olarak bir sahâbî Allah'ın Resûlü'ne (s.a.v.) sordu:

- (Allah katında) en değerli sadaka hangisidir?

Şöyle buyurdular:

- Akrabadan, içinde düşmanlık besleyen bir kişiye verilen sadakadır."2

Kindar da olsa akraba tercih edilmelidir.

İçinde düşmanlık besleyen akraba, vazîfelerini yapmayan, üstelik çekememezlik ateşi ile de yanan akrabadır. Böylesi akrabaya yardım edebilmek fedakarlığı yalnız Allah için yapılabileceğinden bu yardım en değerli sadaka olur. Kaldı ki yapılan yardımın kişi üzerinde olumlu tesiri olacağından bu sadaka düşmanlığın erimesine ve sevgiye dönüşmesine de vesile olabilir. Kindar akrabaya yapılan yardımın en değerli oluşunun bir sebebi de bu olsa gerektir.

Sana verilmese de sen ver

Avf ibn-ü Malik babasının şöyle anlattığını rivayet ediyor:

"Allah'ın Resûlü'ne (giderek içimde ukde olmuş hususu şöylece dile getirip) sordum:

- Ya Resûlellah! Amcamın bir oğlu var. (İhtiyacım olduğunda) ona gidiyor ve ondan yardım istiyorum fakat o bana vermiyor. (Üstelik) alâka da göstermiyor.

- Sonra bana ihtiyacı oluyor ve bana gelerek benden yardım istiyor. Ben de ona yardım etmeyeceğime ve ilgi de göstermeyeceğime yemîn ettim. (Bu davranışıma) ne buyurursunuz?

(Evet böyle sordum.) Allah'ın Resûlü (s.a.v.) de bana:

- (Yemînimi bozarak yardım etmemi ve alâka göstermemi ve böylece) daha hayırlı olanı yapmamı sonra da (bozduğum için) yemînimin keffâretini ödememi emir buyurdu."3

Akrabaya yardımda iki türlü sevab vardır

Abdullah'ın eşi Zeyneb (r.a.) anlatıyor:

"Allah'ın Resûlü'ne (s.a.v.) sordum:

- (Ya Resûlellah! Fakir) olan kocama ve himayem altında bulunan (kardeşimin) yetim çocuklarına yapacağım harcama üzerimdeki zekât/sadaka görevini düşürür (bana sevab kazandırır mı?)

Allah'ın Resûlü (s.a.v.) şöyle buyurdu:

- Bu (gibi harcamalar) iki türlü sevab kazandırır.

a- Sadaka sevabı,

b- Akrabalık (haklarını gözetme) sevabı."4

Allah'ın yardımı seninledir

Ebu Hüreyre (r.a.) rivayet ediyor:

"Bir sahâbî Allah'ın Resûlü'ne (s.a.v.) şöylece şikâyette bulundu:

- Ya Resûlellah! Benim akrabam var. Ben onları ziyaret ediyorum. Onlar benimle münasebeti kesiyorlar. Ben onlara iyilik ediyorum, onlar bana fenalık ediyorlar. Ben onlara hoşgörülü davranıyorum, onlar bana çirkince karşılık veriyorlar. (Bana ne öğütlersiniz?)

- Eğer anlattığın gibi isen (günaha girdikleri ve azaba uğrayacakları için) onlara kızgın kül yutturuyor gibisin.

Bu şekilde devam edebildiğin sürece onlara karşı Allah'ın yardımı seninle beraber olacaktır."5

Akrabaya sıla Cennet'e götürür

Halid İbn-ü Zeyd Eba Eyüp El-Ensarî (r.a.) rivayet ediyor:

"Bir sahâbî Allah'ın Resûlüne (s.a.v.) şu ricada bulundu:

- Ya Resûlellah! Beni Cehennem'den uzaklaştıracak ve (üstelik) Cennet'e sokacak amel(ler)i bana öğret(irmisiniz?)

Hz. Peygamber şöyle buyurdu:

- (Emir ve yasaklarına itâat ederek) Allah'a ibâdet eder, ona hiçbir (şahıs, ilke, kurum ve rejimi) ortak koşmazsın. Namazı kılarsın, zekâtı verirsin (ve bir de ziyaret ederek, Hak'ka çağırıp Bâtıl'lardan sakındırarak ve gerektiğinde maddî yardımda bulunarak) akrabana sıla yaparsın."6



* Diğer âyetler için bak. Bakara 177. 215, Ra'd 21, Nahl 90, İsra 26 Şuara 214 Muhammed 22

1 Ebû Davûd Zekât 45, Buhârî Vesâyâ 10, Müslim Zekât 43.

* İsra, 26,

** Nesâî Zekât 51, Bulûğül-Meram B. Nefekat.

* Et-Tac, 2/37, Müslim Zekât 40.

** Bak. İslâm'da Sosyal Dayanışma M. Ebu Zehra, Yağmur Yay, 1969, Sh. 145-146

2 Sünenüd-Dârimi K. Zekât B. (38) Sadakati Alel-Karabeti, Müsned 3/402

3 Nesâî Eyman 16, İ. Mâce Kefâret 7

4 İ. Mace Zekât 24, Buhârî Zekât 48, Müslim Zekât 45.

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla


Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..