Hac Farizasını Yerine Getirmek İçin Gereken Şartlar?

Bir kimseye haccın farz olası için hangi şartlar gerekir?

Bir kimseye hac ibadetinin farz olması için, öncelikli olarak bu kimsenin Müslüman olması, akıllı ve büluğ çağına ermiş bulunması, hür olması; hac yapabilmesi için bedenî ve malî imkânlarının yeterli olması gerekir ki, buna fıkıh kitaplarında, güç yetirebilme, yapabilme mânâsında “istitaat” denilmiştir.

Bir kimsenin hac ibadeti ile yükümlü sayılabilmesi için bunlara ilâve olarak; bu farizayı yerine getirebilecek vakte erişmiş olması da gerekir. Sayılan bütün şartları taşımasına rağmen, bu ibadeti eda edebileceği hac mevsimine yetişemeden vefat eden bir kişi, hacca gitmekle yükümlü olmadan vefat etmiş sayılır.

Hac ibadeti hac aylarında yapılır. Hac ayları; Şevval, Zilkade ve Zilhicce’nin ilk on günüdür. Bu sürenin dışındaki vakitlerde, farz hac için ihrama girilemez ve haccın rükünleri eda edilemez.

İstitaat dediğimiz, hac yapabilme güç ve imkânı, hacca gidecek kimsenin gidip dönünceye kadar kendisinin ve bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin geçimlerini sosyal seviyelerine uygun olarak sağlayacak mali güce, hac için yeterli zamana ve malî imkâna sahip olması manasına gelmektedir.

İstitaat kavramı çerçevesi içinde; beden, mal ve yol emniyetini de zikredenler olmuştur. Hanefi mezhebi âlimleri âyet-i kerimede geçen “hacca gitmeye yol bulabilen, gücü yeten (Âl-i İmran, 3/97)” ifadesinin, “bedenî malî istitaat ve yol emniyeti” unsurlarını içine aldığını ifade etmişlerdir. Haccın farz olması için gereken şartlardan bir tanesi olmazsa, hac farz olmaz ve yerine getirilmesi gereken bir yükümlülük olarak tahakkuk etmez.
Bir kimseye hac ibadetinin farz olması için, öncelikli olarak bu kimsenin Müslüman olması, akıllı ve büluğ çağına ermiş bulunması, hür olması; hac yapabilmesi için bedenî ve malî imkânlarının yeterli olması gerekir ki, buna fıkıh kitaplarında, güç yetirebilme, yapabilme mânâsında “istitaat” denilmiştir.

Bir kimsenin hac ibadeti ile yükümlü sayılabilmesi için bunlara ilâve olarak; bu farizayı yerine getirebilecek vakte erişmiş olması da gerekir. Sayılan bütün şartları taşımasına rağmen, bu ibadeti eda edebileceği hac mevsimine yetişemeden vefat eden bir kişi, hacca gitmekle yükümlü olmadan vefat etmiş sayılır.

Hac ibadeti hac aylarında yapılır. Hac ayları; Şevval, Zilkade ve Zilhicce’nin ilk on günüdür. Bu sürenin dışındaki vakitlerde, farz hac için ihrama girilemez ve haccın rükünleri eda edilemez.

İstitaat dediğimiz, hac yapabilme güç ve imkânı, hacca gidecek kimsenin gidip dönünceye kadar kendisinin ve bakmakla yükümlü bulunduğu kimselerin geçimlerini sosyal seviyelerine uygun olarak sağlayacak mali güce, hac için yeterli zamana ve malî imkâna sahip olması manasına gelmektedir.

İstitaat kavramı çerçevesi içinde; beden, mal ve yol emniyetini de zikredenler olmuştur. Hanefi mezhebi âlimleri âyet-i kerimede geçen “hacca gitmeye yol bulabilen, gücü yeten (Âl-i İmran, 3/97)” ifadesinin, “bedenî malî istitaat ve yol emniyeti” unsurlarını içine aldığını ifade etmişlerdir. Haccın farz olması için gereken şartlardan bir tanesi olmazsa, hac farz olmaz ve yerine getirilmesi gereken bir yükümlülük olarak tahakkuk etmez.

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla


Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..