Kur'anı Kerime göre Şeytan ve Kötülüklerinden Korunmanın yolları

Kur'anda Şeytan ve Şeytanın kötülüklerinden korunmasnın yolları nedir?Kovulmuş şeytandan nasıl kurtuluruz?Şeytanın kötülüklerinden kurtulmanın yolları


Şeytanlar çoktur. Bir kısmı görünen şeytanlardır ki, bunlar insan şeytanlarıdır ve daha şiddetlidir. Bir kısmı ise bizim göremediğimiz cin şeytanlarıdır.

Şeytanın ismi:
Beğavi, Kehf Süresinin tefsirinde diyor ki: “Şeytanın ismi Süryanice Azazil, Arapça Hâris idi. Allah’a asi olunca, rahmetten kovuldu (1); ismi ve sureti değişti. Allah’ın rahmetinden ümidini kestiği için İblis, Allah’ın rahmet ve ihsanından uzaklaştığı için Şeytan diye isimlendirildi.”
Denildi ki; şer ve dalâlet cihetinden çok şiddetli olması veya azgınlıkta çok ileri gitmesi, amelinin boşa gitmesi, umduğunu bulamaması yahut başkalarını helâk etmesi gibi sebeblerle Şeytan diye isimlendirildi.

“Er-racim” lânete uğratıldığında, göklerden melekler tarafından atılan, ya da göğe çıkmaya kalkıştığında, gökyüzünün alevli ateşleri ile oradan uzaklaştırılıp atılan manasınadır
Allah, bizi şeytanın düşmanlığına, hile ve aldatmacalarına karşı uyarmıştır;

“Çünkü şeytan sizin düşmanınızdır. Onun için siz de, onu bir düşman olarak tanıyın. O kendisine uyanları ancak alevli cehennemin ehlinden olmaları için çağırır.” (Fatır 6)

“Şeytanın adımlarına uymayın. Çünkü o size apaçık bir düşmandır. O, size ancak, kötülüğü, hayasızlığı ve Allah’a karşı bilmeyeceğiniz sözleri söylemenizi emreder.” (Bakara 168-169)

“Şeytan onlara va’deder. Onları olmayacak kuruntulara düşürür. Şeytanın kendilerine va’dettiği şeyler ise aldatmacadan başka bir şey değildir.” (Nisa 121)

Şeytanın insanları kendi yoluna çağırması sonucu insanlar birbirlerini aldatmamalı, birbirlerinin ayıplarını araştırmamalı, cimrilikten uzak durmalı, fitne ve fesada sebep olmamalı, gıybet ve dedikodu yapmamalı, haksızlık, hased ve kıskançlıktan uzak durmalı, iftira ve yalandan sakınmalı, kibirlenmemeli ve kendini beğenmemeli, kin ve intikamcı olmamalı, iki yüzlülük yapmamalı, gösteriş içerisinde bulunmamalı, zina ve zulümden uzak durmalı, adam öldürmemeli kısaca kötülük adına ne varsa hepsinden uzak durmalı ve ahlakını güzelleştirmeye çalışmalıdır. Doğrunun yanında yer almalı, edepli ve hayalı olmalı, iyilik, şefkat ve merhamet duyguları içerisinde olmalı, nefsinin arzu ve isteklerine dur demesini bilmeli, günah işlediği zaman tevbe etmeli ve kovulmuş olan şeytanın kötülüğünden Allah’a sığınmalıdır.
Allah’a sığınmak için söylenmesi lâzım olan lafızlar hakkında on dört rivayet vardır. Bunlar içinde en tercih edilen “Eûzü billâhi min’eş-şeytan’ir-racîm” dir ki; bu husustaki en sabit rivayet budur. Her ne kadar “esteîzü billâhi” sözü Rabb’imizin, “isteîz” (sığın) emrine dil açısından daha muvafık ise de, “Eûzü billâhi...”rivayet açısından daha güçlüdür

“Eûzü” sığınıyorum, sarılıyorum, korunmak istiyorum ve yardım diliyorum gibi manalara gelir. Bir kimsenin “euzü” demesi, yaptığı bir işi haber vermesidir; ama “Ya Rabb! Beni koru” manasına gelir. Nitekim, “Estağfirullah”, ben Allah’tan mağfiret talep ederim demek, Allah’ım beni mağfiret et demektir.


Allah’a inanıp, ibadet eden kimseler üzerinde şeytanın hiç bir hakimiyeti olamaz; Bir ayette şöyle buyurulmuştur;

“Haydi, Kur’an okuduğun zaman o kovulmuş şeytandan Allah’a sığın. Gerçek şudur ki, iman edenler ve Rablerine güvenip dayananlar üzerinde onun hiç bir hakimiyeti yoktur. Onun hakimiyeti, ancak onu dost edinenlere ve onu Allah’a eş koşanlaradır” (Nahl 98-100)

Bizim üzerimize düşen görev Allah’a inanıp, ibadet etmek, O’nun emrettiği şeyleri yapmak, yasakladığı şeylerden de kaçınmaktır. Böylece şeytanın yoluna gitmemiş ve onun tuzaklarından kurtulmuş oluruz.

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla


Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..