Hz.Peygamber (SAV)’in mescidi ve sosyal işlevi.
Peygamberimizin (s.a.v.) mescidinin inşaatı ve mescitteki sosyal faaliyetleri.Mescid-i Nebevinin sosyal fonksiyonları.Peygamberimizin mescidinin sosyal faaliyetleri nelerdir?Peygamberimiz (s.a.v.)Medine’ye hicret ettiğinde orada câmi yoktu. Peygamberimiz (s.a.s.) namaz vaktinde nerede bulunursa namazı orada kıldırırdı. İlk mescit, hicretin ilk günlerinde Kuba'da yapıldı.
Hicret sırasında, Rasûlullah (s.a.s.)'in devesinin çöktüğü, Halid b. Zeyd'in evinin karşısındaki boş arsaya mescit yapılacaktı. Neccâroğullarından iki yetim çocuğa âit olan bu arsayı, Neccâroğulları hibe etmek istedilerse de Peygamber (s.a.s.) Efendimiz kabûl etmedi. Bedeli olan 10 miskal (40.9 gr) altını Hz. Ebû Bekir ödedi.
Arsada müşrik kabirleri, yabâni hurmalar ve engebeler vardı. Kabirler başka yere nakledildi, çukurlar düzlendi. Mescidin yapımında bizzât Peygamberimiz (s.a.s.) de bir işçi gibi çalıştı.Arkadaşları kendisini yormamasını istediler. Ancak o bunu kabul etmedi.
Temeli taştan, duvarları kerpiçten, direkleri hurma ağaçlarından yapıldı. Üzeri de hurma dallarıyla örtüldü; zemini ise topraktı. Kıblesi Kudüs'e doğru olan bu mescidin, biri mihrabın karşısındaki ana kapı, biri Rasûlullah (s.a.s.)'in evine açılan kapı, diğeri de "Bab-ı Rahmet" denilen kapı olmak üzere üç kapısı vardı. Kıble'nin değişmesinden sonra, ana kapı ile mihrap yer değiştirdiler.
İnşâsı 7 ay süren mescidin bir tarafına Rasûlullah (s.a.s.) ve âilesinin ikameti için odalar yapıldı. Rasûlullah (s.a.s.)'in şu an "Kabr-i Saâdet"inin (mezarının) bulunduğu yer, Hz. Âişe'ye tahsis edilen oda idi. .
Çok sade bir yapıya sahip olan bu mescidin birçok işlevi vardı.
Burası vakit ve cuma namazları dışında insanların her zaman gelip Allah’a ibadet edebilecekleri bir yerdi.
Bunların dışında Hz. Muhammed’in mescidinin birçok fonksiyonu vardı.
Bu mescit bir eğitim merkezi idi. Bazı yoksul öğrenciler de sürekli, peygamber mescidinin “suffe” denilen yerinde yatılı kalırlardı. Hz Muhammed insanların eğitimine büyük önem verirdi. Hatta bir hadisinde, “Ben bir öğretmen olarak gönderildim.” (İbn-i Mace, Mukaddime, 17, Nu: 229) buyurdu.
Mescitte Hz. Muhammed insanlara Allah’ın öğütlerini anlatıyor, onlara namaz kılmayı, Kur’an okumayı öğretiyordu. Bilenler, bilmeyenlere okuma yazma öğretiyordu.
MESCİDİ NEBEVİ'NİN SOSYAL İŞLEVİ
Mescit, Müslümanların günde beş vakit buluştukları ve birlikte ibadet ettikleri yerdi.
Bu mescit bir barınma yeri ve misafirhaneydi. Mescidin bir tarafı odalara açılırdı. Bu odalar Hz. Muhammed’in ve ailesinin kaldığı yerdi.
Peygamberimiz arkadaşlarıyla bu mescitte bir araya gelir, önemli kararları burada alırdı. Peygamberimiz aynı zamanda elçileri de burada kabul ederdi.
Yoksullar için yardımlar burada toplanırdı. Toplanan yardımlar ihtiyaç sahiplerine dağıtılırdı.
Peygamberimiz anlaşmazlıkları da bu mescitte çözerdi. Daha sonraları, Müslümanların sayısı çoğaldıkça mescit, bütün bu çalışmalar için yetersiz kalmış, her bir iş için ayrı ayrı binalar kurulmuştur.
Mirâctan önce Müslümanlar akşam ve sabah olmak üzere iki vakit namaz kılıyorlardı. Beş vakit namaz mirâçta farz kılındı. Ancak, Hicretten önce, akşam namazının farzı üç rekât, diğer vakitlerin hepsi de ikişer rekâttı, Hicretten sonra, öğle, ikindi ve yatsı namazlarının farzları dört rekâta çıkarıldı. Sefer zamanlarında ise ilk farz kılındığı sayıda bırakıldı.
Hicret sırasında, Rasûlullah (s.a.s.)'in devesinin çöktüğü, Halid b. Zeyd'in evinin karşısındaki boş arsaya mescit yapılacaktı. Neccâroğullarından iki yetim çocuğa âit olan bu arsayı, Neccâroğulları hibe etmek istedilerse de Peygamber (s.a.s.) Efendimiz kabûl etmedi. Bedeli olan 10 miskal (40.9 gr) altını Hz. Ebû Bekir ödedi.
Arsada müşrik kabirleri, yabâni hurmalar ve engebeler vardı. Kabirler başka yere nakledildi, çukurlar düzlendi. Mescidin yapımında bizzât Peygamberimiz (s.a.s.) de bir işçi gibi çalıştı.Arkadaşları kendisini yormamasını istediler. Ancak o bunu kabul etmedi.
Temeli taştan, duvarları kerpiçten, direkleri hurma ağaçlarından yapıldı. Üzeri de hurma dallarıyla örtüldü; zemini ise topraktı. Kıblesi Kudüs'e doğru olan bu mescidin, biri mihrabın karşısındaki ana kapı, biri Rasûlullah (s.a.s.)'in evine açılan kapı, diğeri de "Bab-ı Rahmet" denilen kapı olmak üzere üç kapısı vardı. Kıble'nin değişmesinden sonra, ana kapı ile mihrap yer değiştirdiler.
İnşâsı 7 ay süren mescidin bir tarafına Rasûlullah (s.a.s.) ve âilesinin ikameti için odalar yapıldı. Rasûlullah (s.a.s.)'in şu an "Kabr-i Saâdet"inin (mezarının) bulunduğu yer, Hz. Âişe'ye tahsis edilen oda idi. .
Çok sade bir yapıya sahip olan bu mescidin birçok işlevi vardı.
Burası vakit ve cuma namazları dışında insanların her zaman gelip Allah’a ibadet edebilecekleri bir yerdi.
Bunların dışında Hz. Muhammed’in mescidinin birçok fonksiyonu vardı.
Bu mescit bir eğitim merkezi idi. Bazı yoksul öğrenciler de sürekli, peygamber mescidinin “suffe” denilen yerinde yatılı kalırlardı. Hz Muhammed insanların eğitimine büyük önem verirdi. Hatta bir hadisinde, “Ben bir öğretmen olarak gönderildim.” (İbn-i Mace, Mukaddime, 17, Nu: 229) buyurdu.
Mescitte Hz. Muhammed insanlara Allah’ın öğütlerini anlatıyor, onlara namaz kılmayı, Kur’an okumayı öğretiyordu. Bilenler, bilmeyenlere okuma yazma öğretiyordu.
MESCİDİ NEBEVİ'NİN SOSYAL İŞLEVİ
Mescit, Müslümanların günde beş vakit buluştukları ve birlikte ibadet ettikleri yerdi.
Bu mescit bir barınma yeri ve misafirhaneydi. Mescidin bir tarafı odalara açılırdı. Bu odalar Hz. Muhammed’in ve ailesinin kaldığı yerdi.
Peygamberimiz arkadaşlarıyla bu mescitte bir araya gelir, önemli kararları burada alırdı. Peygamberimiz aynı zamanda elçileri de burada kabul ederdi.
Yoksullar için yardımlar burada toplanırdı. Toplanan yardımlar ihtiyaç sahiplerine dağıtılırdı.
Peygamberimiz anlaşmazlıkları da bu mescitte çözerdi. Daha sonraları, Müslümanların sayısı çoğaldıkça mescit, bütün bu çalışmalar için yetersiz kalmış, her bir iş için ayrı ayrı binalar kurulmuştur.
Mirâctan önce Müslümanlar akşam ve sabah olmak üzere iki vakit namaz kılıyorlardı. Beş vakit namaz mirâçta farz kılındı. Ancak, Hicretten önce, akşam namazının farzı üç rekât, diğer vakitlerin hepsi de ikişer rekâttı, Hicretten sonra, öğle, ikindi ve yatsı namazlarının farzları dört rekâta çıkarıldı. Sefer zamanlarında ise ilk farz kılındığı sayıda bırakıldı.
Konular
- Savurganlık nedir?Savurganlığın Toplumsal ve Kişisel zararları nelerdir?
- Küçüklere örnek olmak için neler yapmalıyız?
- Merhamet ile ilgili Ayeti Kerime ve Hadisi Şerifler
- Komşularımızla olan ilişkilerimizde nelere dikkat etmeliyiz?
- Azrail (A.S.) Niçin ölüm Meleğidir?
- Bisiklet ve hurdacılardan malzeme satın almak.
- Yılbaşında Hindi Yemek Günah mı?
- Yılbaşı Kutlamalarına katılma günah mı?
- Yılbaşını tebrik etmek günah mı?
- Dövizden arta kalan para..
- Peygamberimiz (s.a.v.)'e karşı Görevlerimiz Nelerdir?
- Farz Nedir? Abdestin Farzları kaçtır?
- Dua Etmek İçin Belli Bir Koşul Varmıdır?
- Ölen Çocuğunun Şefaatine kavuşmak
- Medine Dönemindeki eğitim ve öğretim
- Kur'an-ı Kerimin Dini Hayatımızdaki Yeri ve Önemi
- Hz. Muhammed (s.a.v.)’in insanlarla şakalaştığına dair örnekleri yazınız?
- Hz.Muhammedin (s.a.v.) Güvenirlik Niteliği
- İbadet nedir? Başlıca ibadetlerimiz Hangileridir?
- Orucu Bozan Durumlar
- Cami Görevlileri Kimlerdir?Görevleri nedir?
- SÜBHÂNEKE DUASI VE ANLAMI
- TAHİYYÂT (ETTEHIYYATÜ) DUASI VE ANLAMI
- ALLAHÜMME SALLİ VE ALLAHÜMME BÂRİK DUALARI VE ANLAMLARI
- RABBENÂ ATİNA DUALARI VE ANLAMLARI
- Namaz içinde Rabbena duasından sonra okunacak dua
- Ahiret Hayatını anlatan Ayeti Kerimeler
- ASR SURESİ VE ANLAMI