Dinimizde Yardımlaşmanın Önemi ve Fazileti
Dinimizde insanlarla yardımlaşmanın önemi ve fazileti.islamda yardımlaşma ve paylaşmanın önemi
Dinimiz hem fert olarak hemde toplum olarak yardımlaşma ve paylaşmaya teşvik etmiştir.El, ağıza; göz ve kulak, ele ve ayağa; ayak da diğer uzuvlara yardımcı olur. İnsanlar, birbirini tamamlayan bu uzuvlar gibidir. Müslümanların yardımlaşması, var oluş hikmetlerinden bulunmaktadır. İnanmış bir kimse, bu gibi yardımlarla insan olmanın hazzını tatmış ve kâmil mânâda müslüman olduğunu hareketiyle isbat etmiş olur.
Hiçbir şahsa yardım etmemek, insanî vazifelerden habersiz kimselerin davranışı; işin iyisini ve kötüsünü ayırt etmeden her faaliyete yardımcı olmak, ifratta yanılmaktır. Dinî ölçülere uygun olan işlerde yardımlaşmayı, bu çizgiden sapmış olanlara şer ve günahta ortak olmamayı ihtar eden bir âyet-i kerimede "İyilik etmek, fenaiıktan sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşın. Günah işlemek ve haddi aşmak üzerinde yardımlaşmayın. Allah'tan korkun. Çünkü Allah, cezası çok çetin olandır" (1) buyurulmaktadır.
"Mü'minler, birbirini tutup bağlayan binalar gibidir" (2). Bu sebeple insanların derdini dinleyip onlara çare aramak, iyi olan kimseye de kötü bulunan şahsa da iyilik yaparak yardımcı olmak mü'min olmanın icabıdır. Bunu en güzel bir ölçüye bağlayan yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), "Kardeşine, zalim olması halinde de hak-sızlığa uğraması halinde de yardım et" buyurunca, ashabtan biri:
Şu mazluma yardım ettim (sayınız). Fakat zalime nasıl (ve ne şekilde) yardım edeceğim?" dedi. Bunun üzerine Resuli Ekrem: "Onu zulüm yapmaktan engellersin. İşte bu yaptığın, ona yardımdır" (3) "Kul, kardeşine yardımcı olduğu müddetçe Allah da kulunun yardımcısıdır" (4) buyurdu.
İslâm'ın koyduğu şaşmaz ölçüyü kıstas olarak alırsak, herkese iyilik yapmamız ve "Takva" hali üzerinde yardımlaşmamız icap etmektedir. Bu ölçüye dikkat etmeksizin bir zalime zulmünde yardımcı olmak, ateşle oynamak ve cehennemi boylamak olur. Zira, "Zulüm ehli de onların yardımcıları da ateştedir" (5).
Kâinatın efendisi ve insanlığın en büyük halâskârı bulunan Resulullah (s.a.v) bizleri uyarmakta ve "Müslüman, müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmana) teslim etmez. Kim kardeşinin hacetin(i görmek) de yardımcı olursa Allah da onun ihtiyaç halinde yardımcısı olur" (6)
(1)Sûre-i Mâide, 2.
(2) Buhârî, c. 7, sh. 80.
(3)Müslim, c. 8, sh. 71.
(5) Feyzü'l-Kadir, c. 3, sh. 66.
(6) et-Tâc, c. 5, sh. 19.
Hiçbir şahsa yardım etmemek, insanî vazifelerden habersiz kimselerin davranışı; işin iyisini ve kötüsünü ayırt etmeden her faaliyete yardımcı olmak, ifratta yanılmaktır. Dinî ölçülere uygun olan işlerde yardımlaşmayı, bu çizgiden sapmış olanlara şer ve günahta ortak olmamayı ihtar eden bir âyet-i kerimede "İyilik etmek, fenaiıktan sakınmak hususunda birbirinizle yardımlaşın. Günah işlemek ve haddi aşmak üzerinde yardımlaşmayın. Allah'tan korkun. Çünkü Allah, cezası çok çetin olandır" (1) buyurulmaktadır.
"Mü'minler, birbirini tutup bağlayan binalar gibidir" (2). Bu sebeple insanların derdini dinleyip onlara çare aramak, iyi olan kimseye de kötü bulunan şahsa da iyilik yaparak yardımcı olmak mü'min olmanın icabıdır. Bunu en güzel bir ölçüye bağlayan yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v.), "Kardeşine, zalim olması halinde de hak-sızlığa uğraması halinde de yardım et" buyurunca, ashabtan biri:
Şu mazluma yardım ettim (sayınız). Fakat zalime nasıl (ve ne şekilde) yardım edeceğim?" dedi. Bunun üzerine Resuli Ekrem: "Onu zulüm yapmaktan engellersin. İşte bu yaptığın, ona yardımdır" (3) "Kul, kardeşine yardımcı olduğu müddetçe Allah da kulunun yardımcısıdır" (4) buyurdu.
İslâm'ın koyduğu şaşmaz ölçüyü kıstas olarak alırsak, herkese iyilik yapmamız ve "Takva" hali üzerinde yardımlaşmamız icap etmektedir. Bu ölçüye dikkat etmeksizin bir zalime zulmünde yardımcı olmak, ateşle oynamak ve cehennemi boylamak olur. Zira, "Zulüm ehli de onların yardımcıları da ateştedir" (5).
Kâinatın efendisi ve insanlığın en büyük halâskârı bulunan Resulullah (s.a.v) bizleri uyarmakta ve "Müslüman, müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmana) teslim etmez. Kim kardeşinin hacetin(i görmek) de yardımcı olursa Allah da onun ihtiyaç halinde yardımcısı olur" (6)
(1)Sûre-i Mâide, 2.
(2) Buhârî, c. 7, sh. 80.
(3)Müslim, c. 8, sh. 71.
(5) Feyzü'l-Kadir, c. 3, sh. 66.
(6) et-Tâc, c. 5, sh. 19.
Konular
- Umre İçin Adet geciktirici Hap Kullanmanın Sakıncası Var mıdır?
- Kıssa Ne Demektir?Ne Alama gelir?
- Erkekler Cuma Namazından Çıkmadan Kadınlar Öğle Namazı Kılabilir mi?
- Cuma Namazını Terketmenin Cezası
- İnançsız Kadınla Evlilik
- Nikahta Güvercin Uçurmak Caiz midir?
- Adak Orucu Tutamayan Ne Yapmalı?
- Namazın Hangi Oturuşlarında Salli - Barik Okunur?
- Alya İsminin Anlamı Nedir?Kur'anda Geçiyor mu?
- Adak Parası Hayır Kurumuna Verilir mi?
- Genlere Müdahele Ederek Doğacak Çocuğun Cinsiyetini Değiştirmek Caiz midir?
- Yağmur Suyuna Herkes İçin Ayrı Dua Mı Okunur?
- Kaza Namazı Nasıl Hesaplanır?
- Tevbem Kabul Olur mu?
- 2015 MİRAÇ GECESİ NE ZAMAN?
- Miraç kandili 2015 Sahura Ne Zaman Kalkılacak?
- Dikkat Çeken Kıyafetle Tesettür Olur mu?
- Özürlü Kimse Üç Aylarda Oruç Tutabilir mi?
- İmsak Kesilmeden Evvel Yemek
- Öğlen Namazının Kazası
- Gusül alıp Oruca Başladıktan Sonra Gelen Leke ile Oruç Bozulur mu?
- Üçaylarda Tutulan Oruç Kaza Orucu Yerine Geçer mi?
- Kadına Boşama Hakkı Nasıl Verilir?
- Ay (Adet) Halinde Sure Okunur mu?
- Adak Kurbanı Eti Aile Tarafından Yenilirse Adak Geçerli olur mu?
- Adak Olarak Düve Kesilir mi?
- 2019 Berat Kandili Orucu ne Zaman Tutulacak?
- Cihad-ı Ekber Nedir?Ne Demektir?
- Lohusalıkta Kırk Gün Beklenir mi?
- Miraç Gecesinde Ne Oldu?