Özür (sahibi özür) ile ilgili hükümler...
Özürlü kişi ile alakalı hükümler...Özürlünün abdesti..Özürlünün namazı..Meselâ, idrarını tutamama, devamlı gaz çıkarma, sık sık burnu kanama, yarasından veya sivilcesinden devamlı su akma gibi haller, birer özür hâlidir.
Kendisinde bu gibi abdest bozucu bir özür bulunan kimseye ise, sâhib-i özür (özür sâhibi) veya ma'zur (özürlü) denir.
Devamlı elin kanaması, sivilceden irin çıkması, burnun sürekli kanaması gibi özür sayılan durumlarda; farz olan bir namaz vakti, mesela öğle vaktinin başından ikindi vaktine kadar, akıntı hiç durmazsa veya abdest alıp namaz kılamayacak kadar kısa sürelerle kesilip, tekrar devam ederse; bu duruma özür, bu durumdaki kişiye Özürlü (ma’zur) denir.
Özürlü kişi, bir kere abdest alarak o vakit içinde farz ve nafilelerden istediği kadar kılabilir. O vakit içinde, özür sebebi haricinde abdestini bozacak bir durum olmadıkça abdestli sayılır.
Özürlünün abdesti, tarafeyne göre vaktin çıkmasıyla, İmam-ı Züfer Hz. lerine göre vaktin girmesiyle, İmam Ebu Yusuf Hz. lerine göreyse hem vaktin girmesi hem de çıkmasıyla bozulur. Sahih olan tarafeynin görüşüdür. Mesela öğle vaktinde abdest alanın abdesti ikindi ezanıyla bozulur. Ancak, mesela duha vakti abdest alanın abdesti, öğle ezanı ile bozulmaz. Çünkü, sabah namazının vakti güneşin doğması ile çıktığından duha vakti sabah vaktinden sayılmaz.
Özrün sabit olması için o vaktin başından sonuna kadar (kısa süreli kesilmeler dâhil) devam etmesi gerekir. Ancak sonraki vakitte bir kere bile özür sebebi oluşsa, özür devam eder; hiç oluşmazsa, kesildiği andan itibaren özür bitmiş olur. Mesela, öğle vakti boyunca kanama olsa, ikindiye kadar kesilmese o kişi özürlüdür. İkindi vakti içinde kesilse, o vakitte yine özürlüdür. Akşam vakti içinde hiç kanama olmazsa, kanamanın kesildiği andan itibaren özür bitmiştir. Eğer ikindi namazını kan kesildikten sonra kılmışsa, tekrar kaza eder.
Özür bir vaktin ortasında başlasa, sonraki vaktin içinde bitse, her iki vakitte de özürlü sayılmaz. Önceki vaktin namazını kaza eder. Bir vaktin ortasında başlasa, ikinci vakit boyunca devam etse, özrün başladığı andan itibaren özürlü sayılır. Kıldığı namazlarını kaza etmez.
Özürlü kişinin özür sebebi dışında abdesti bozan bir durum oluşursa tekrar abdest alması gerekir. Mesela burun kanaması sebebiyle özürlü sayılan kişinin eli kanasa abdesti bozulmuş olur. Ya da burnunun bir tarafı kanayan kişinin diğer tarafı kanadığında yine abdesti bozulur. Suçiçeği olan ya da vücudunda çıbanlar bulunan bir kişi, yaralarının bir kısmı sebebiyle özürlü olsa, daha sonra mesela diğerleri kanasa abdesti bozulur.
Özür sabit olduktan sonra, özrü dışındaki bir sebepten abdesti bozulan kişi, özrü sebebiyle abdesti bozulduğunda tekrar abdest alır. Mesela, öğle vakti boyunca burun kanaması olan kişinin, ikindi vaktinde kanaması kesilse, abdest aldıktan sonra mesela bevl sebebiyle abdesti bozulsa, tekrar abdest aldıktan sonra burnu yine kanasa abdesti bozulmuş olur.
Özürlü kimse mest giyerse, o vakit içinde aldığı abdestlerde mest üzerine mesh yapabilir. Vakit çıktığında, mestlerini çıkarıp tekrar ayaklarını yıkaması gerekir.
Özürlü kimsenin, aynı sebepten özürlü kimselere imamlığı caizdir. Mesela, hem imamda hem de cemaatte kılıç yarasından dolayı kanama varsa onlara imam olabilir.
Başındaki yarası, secde yaptığında kanayan kimse, özürlü sayılmak yerine, secdesiz ima ile namaz kılmayı tercih eder. Secdesiz namaz kılmak, bir nevi abdestsizlik sayılan özür halinden evladır. Yara, ayağa kalktığında kanıyorsa, oturarak kılar. Yara, sadece sırtüstü yattığında kanamıyorsa, özürlü olarak kalkıp namazını kılar. Sırtüstü namaz, ancak çok şiddetli bir özürde caiz olur.
Özür akıntısı, elbiseye avuç ayası kadar ya da daha çok bulaşmışsa; tekrar olmayacaksa elbiseyi yıkar, tekrar bulaşacaksa yıkamayıp o necasetle namaz kılması caiz olur. Çünkü dinde zorluk yoktur
Kendisinde bu gibi abdest bozucu bir özür bulunan kimseye ise, sâhib-i özür (özür sâhibi) veya ma'zur (özürlü) denir.
Devamlı elin kanaması, sivilceden irin çıkması, burnun sürekli kanaması gibi özür sayılan durumlarda; farz olan bir namaz vakti, mesela öğle vaktinin başından ikindi vaktine kadar, akıntı hiç durmazsa veya abdest alıp namaz kılamayacak kadar kısa sürelerle kesilip, tekrar devam ederse; bu duruma özür, bu durumdaki kişiye Özürlü (ma’zur) denir.
Özürlü kişi, bir kere abdest alarak o vakit içinde farz ve nafilelerden istediği kadar kılabilir. O vakit içinde, özür sebebi haricinde abdestini bozacak bir durum olmadıkça abdestli sayılır.
Özürlünün abdesti, tarafeyne göre vaktin çıkmasıyla, İmam-ı Züfer Hz. lerine göre vaktin girmesiyle, İmam Ebu Yusuf Hz. lerine göreyse hem vaktin girmesi hem de çıkmasıyla bozulur. Sahih olan tarafeynin görüşüdür. Mesela öğle vaktinde abdest alanın abdesti ikindi ezanıyla bozulur. Ancak, mesela duha vakti abdest alanın abdesti, öğle ezanı ile bozulmaz. Çünkü, sabah namazının vakti güneşin doğması ile çıktığından duha vakti sabah vaktinden sayılmaz.
Özrün sabit olması için o vaktin başından sonuna kadar (kısa süreli kesilmeler dâhil) devam etmesi gerekir. Ancak sonraki vakitte bir kere bile özür sebebi oluşsa, özür devam eder; hiç oluşmazsa, kesildiği andan itibaren özür bitmiş olur. Mesela, öğle vakti boyunca kanama olsa, ikindiye kadar kesilmese o kişi özürlüdür. İkindi vakti içinde kesilse, o vakitte yine özürlüdür. Akşam vakti içinde hiç kanama olmazsa, kanamanın kesildiği andan itibaren özür bitmiştir. Eğer ikindi namazını kan kesildikten sonra kılmışsa, tekrar kaza eder.
Özür bir vaktin ortasında başlasa, sonraki vaktin içinde bitse, her iki vakitte de özürlü sayılmaz. Önceki vaktin namazını kaza eder. Bir vaktin ortasında başlasa, ikinci vakit boyunca devam etse, özrün başladığı andan itibaren özürlü sayılır. Kıldığı namazlarını kaza etmez.
Özürlü kişinin özür sebebi dışında abdesti bozan bir durum oluşursa tekrar abdest alması gerekir. Mesela burun kanaması sebebiyle özürlü sayılan kişinin eli kanasa abdesti bozulmuş olur. Ya da burnunun bir tarafı kanayan kişinin diğer tarafı kanadığında yine abdesti bozulur. Suçiçeği olan ya da vücudunda çıbanlar bulunan bir kişi, yaralarının bir kısmı sebebiyle özürlü olsa, daha sonra mesela diğerleri kanasa abdesti bozulur.
Özür sabit olduktan sonra, özrü dışındaki bir sebepten abdesti bozulan kişi, özrü sebebiyle abdesti bozulduğunda tekrar abdest alır. Mesela, öğle vakti boyunca burun kanaması olan kişinin, ikindi vaktinde kanaması kesilse, abdest aldıktan sonra mesela bevl sebebiyle abdesti bozulsa, tekrar abdest aldıktan sonra burnu yine kanasa abdesti bozulmuş olur.
Özürlü kimse mest giyerse, o vakit içinde aldığı abdestlerde mest üzerine mesh yapabilir. Vakit çıktığında, mestlerini çıkarıp tekrar ayaklarını yıkaması gerekir.
Özürlü kimsenin, aynı sebepten özürlü kimselere imamlığı caizdir. Mesela, hem imamda hem de cemaatte kılıç yarasından dolayı kanama varsa onlara imam olabilir.
Başındaki yarası, secde yaptığında kanayan kimse, özürlü sayılmak yerine, secdesiz ima ile namaz kılmayı tercih eder. Secdesiz namaz kılmak, bir nevi abdestsizlik sayılan özür halinden evladır. Yara, ayağa kalktığında kanıyorsa, oturarak kılar. Yara, sadece sırtüstü yattığında kanamıyorsa, özürlü olarak kalkıp namazını kılar. Sırtüstü namaz, ancak çok şiddetli bir özürde caiz olur.
Özür akıntısı, elbiseye avuç ayası kadar ya da daha çok bulaşmışsa; tekrar olmayacaksa elbiseyi yıkar, tekrar bulaşacaksa yıkamayıp o necasetle namaz kılması caiz olur. Çünkü dinde zorluk yoktur
Konular
- Peygamber (s.a.v.) Efendimizin söz ve davranışlarıyla bütün insalara örnek olması...
- Allah’a Şükür,Günah, Sevap, Helal ve Haram kavramlarının tanımı
- Mübarek geceler nelerdir?Nasıl değerlendirilir?
- Hased nedir?Hasedin zararları...
- Cimrilik..ve zararları..
- TUL-Ü EMEL (UZUN EMEL) VE ZARARLARI..
- Vitir namazı gece kılınır mı?
- Ahlak nedir?Güzel ahlak ile ilgili Ayet ve hadisi şerifler..
- Peygamberimizin (s.a.v.) güzel Ahlakı....
- Peygamberimiz'den (s.a.v) gençlere öğütler...
- Dürüst çalışmanın toplumsal faydaları nelerdir?
- Bela ve Musibetlerin sebepleri...
- Bela ve Musibetlerden kurtulmanın çaresi....
- Anne ve babaya iyilik ve ihsanda bulunmak...
- İslam’ın emrettiği güzel huylardan...
- İslamda konuşmanın adabı..
- Yalan söylemek ve hile yapmanın zararları
- Nefsin heva ve hevesine uymak ve zararları..
- Ashab-ı Kiram hakkında Ayet ve Hadisi şerifler...
- Ravza-i Mutahharayı (Peygamberimizin kabri) nasıl ziyaret..
- Haccın kabul edilip,kabul edilmediğinin alametleri...
- Hac ve umrenin önemi ve fazileti.
- Zemzem içerken nasıl dua edilir?
- Mekke ve Medinenin diğer Beldelere üstünlüğü...
- HACER-ÜL ESVED...ve istilam..
- Umre esnasında ziyaret yapılan yerler
- Evimizdeki dini simgeler nelerdir?
- Kayra ismi degişmelimi?
- Kitaplara İman, Kitaplar: Tevrat, Zebur, İncil ve Kur’an
- Kutsal Kitaplar nelerdir? Kur’an’ı Kerim’in iç düzeni hakkında bilgi veriniz?