Ravza-i Mutahharayı (Peygamberimizin kabri) nasıl ziyaret..
Hac esnasında Peygamber (s.a.v.)Efendimizin kabrini ziyaret.ve usulu.Ravza-i Mutahharayı ziyarette neler yapılır?Peygamberimizi ziyaret esnasında yapılacakalr..İnsan haccını yerine getirdiği zaman Nebiyi Mustafa, Habibi Mücteba olan Peygamberimizi ziyaret etmesi, Mescidi Nebevi’de namaz kılması lazımdır.
Zira üç mescidi ziyaret maksadı ile yola çıkılabileceği, bunların da Mekke’de Mescidi Haram,Medine’de Mescidi Nebevi Kudüs’te Beyt-i Makdis olduğu haber verildi. Ayrıca bu mescitlerde kılınan namazın diğer mescitlerde kılınan namazlara nispetle kat kat üstün olduğu Hadisi Şerifle sabit oldu.
Mescid-i Nebevi’ye gelen kişinin Peygamberimiz Muhammed Mustafa’yı (Aleyhisselâm) ziyaret etmesi sünnettir. Hatta bazıları “vakti olanların ziyaret etmesinin vacip” olduğunu söyledi.
Ziyaret edecek kişi iki rekat namaz kıldıktan sonra Ravza-i Mutahhara’ya gelir, Peygamberimizin mübarek yüzüne doğru döner. Zelil, gayet edebli ve çok arzulu bir şekilde, sanki peygamberimizi hayatta iken ziyaret ediyormuşçasına ziyaret eder. Ona ve yanında yatanlara salavât okur, selam verir. Şeriata uygun dualarla dua eder. Ziyaret esnasında oranın mübarek duvarlarını öpmez.
Birçok alimler “hususi olarak Peygamberimizi ziyaret maksadı ile yola çıkmanın caiz” olduğunu söyledi.
Hazreti Allah bizleri bu şeref ile şereflendirsin.
Hadisi Şerif: Başka bir ihtiyaç için değil de sırf beni ziyaret düşüncesi ile gelip ziyaret eden kimseye kıyamet günü şefaat etmek üzerime bir hak olur.
İbn-i Ömer Radıyallâhü Anh’dan:
“-Kim benim kabrimi ziyaret ederse ona şefaatim vacib olur.”
Hadisi Şerif: Kim hac eder de beni ziyaret etmezse bana cefa etmiş (incitmiş) olur.
Hadisi Şerif: Bana selam veren herkese ben de selâm veririm. Bana salavat okuyan herkese de Allah ve melekleri salavat eder.
Hadisi Şerif: Kabrim ile minberim arası Cennet bahçelerinden bir bahçedir. (10)
Hadisi Şerif: Ölümümden sonra beni ziyaret eden, hayatımda beni ziyaret etmiş gibidir.
Aleyhisselâm Efendimiz kabrinde kıyamete kadar diridir ve işiticidir. (11)
Rasülüllah Aleyhisselâm’ın, kabrinde, söylenenleri işittiğine şu hadise delalet eder.
İshak bin Sinan Nebi Aleyhisselâm’ın kabrini on yedi defa ziyaret etti. Her ziyaretinde:
-“Esselamü aleyke ya Rasülallah!” der, Aleyhisselâm Efendimiz de:
-“Ve aleykesselam ya ibni Sinan” diye mukabele ederdi.
Seyyid Ahmed-i Rufai Kuddise Sirruh her yıl hacca gidenler ile Nebi Aleyhisselâm’ın kabrine selam gönderirdi. Hazreti Allah kendisine haccı nasip ettiği zaman kabri şerifin huzurunda durdu ve şöyle dedi:
-“Uzaktan ruhumu gönderiyordum ve benim yerime bu toprağı öpüyordu. Şimdi ise mübarek elini öpme zamanı geldi, elini uzat ki dudaklarım onu öpmekle şereflensin”
Bunun üzerine Aleyhisselâm efendimizin mübarek eli kabrinden uzandı, dışarı çıktı ve O da kemali edeple öptü. (Şerhi Kaside-i Ulya)
Bu gibi hadiseleri inkar etmemelidir. Zira bu inkar, insanı kötü sona götürür. Ancak kabir ahvali ahirete ait hallerdendir. Şüphesiz ki onu herkes anlayamaz. Ancak Evliyayı Mukarrabinden kendisine manevi perde açılanlar anlayabilir. Zira ahiret meta-ı bâki, dünyadakiler ise fanidir. Aralarında zıtlık olduğundandır ki, fani olan baki olandan faydalanamaz. Aralarında zıtlık olduğundan fâni olan bâki olanı anlayamaz.
Denildi ki:
Peygamberimizin kabrine yürümek Kabe’ye yürümekten daha faziletlidir. Çünkü onun şerefli uzuvlarını içinde barındıran toprak Arş’tan da, üstündür.
Ayrıca bilinmelidir ki, beldelerin en mübarek ve faziletli olanı Mekke ve Medine’dir.
Allah onların şerefini artırsın.
Hadisi Şerif: Bir kimse Haremeyn’den birinde (Mekke veya Medine’de) vefat ederse emin olarak diriltilir. (Ramuz 2/444-3)
Hadisi Şerif: Hacûn ve Baki (Mekke ve Medine’de bulunan iki kabristan) etrafından tutulur,Cennete yükseltilir ve yayılır.
Hadisi Şerif: Mekke’nin sıcağına sabreden kişiden Cehennem iki yüz yıllık mesafe uzak olur.
Lakin Mekke ve Medine’den hangisinin daha üstün olduğunda ihtilâf edildi. Bazılarınca “Mekke’dir” denildi. Bu, üç imam ve diğer alimlerin görüşüdür. Bazılarınca da “Medine’dir” denildi. Bu da bazı Malikilerin ve Şafiilerin görüşüdür.
Hadisi Şerif: Medine halkına kötülük murat eden kişiyi Hazreti Allah kurşunun ateşte ve tuzun suda eridiği gibi mahveder.
Yine Taberânin rivayetine göre; Aleyhisselâm Efendimiz şöyle buyurmuşlardır.
“-Allah’ım! Kim Medine ehline zulmeder ve onları korkutursa sen de onları korkut. Allah’ın, meleklerin ve herkesin la’neti onun üzerine olsun. Onun ne farzı, ne de nâfileleri kabul edilmesin.
İbn-i Hacer’den rivayet edildi, dedi ki:
Medine’nin hürmetini (haramlığını) helâl kabul etmek, Mekke’ninkini helâl kabul etmek gibi büyük günahtır.
Ayrıca aşağıdaki Hadisi Şerifler de Medine’nin faziletine dair olan hadislerdendir.
Hadisi Şerif: Ümmetimden bir kimse Medine’nin sıkıntısına sabrederse, kıyamette ona şahit ve şefaatçi olurum.
(Ramuz 2/448/10)
Hadisi Şerif: Sizden biri Medine’de ölmek elinden gelirse orada ölsün. Kim Medine’de ölürse ben ona şefaatcı ve şahit olurum.
(Ramuz /2402/11/)
Vebâ ve Deccâl Mekke ve Medine’ye giremezler.
Kaside-i Bürde Şârihi diyor ki:
Bağdat’ta Cüneyd-i Bağdadi ve Sırrı-yı Sekati’nin kabri yanında akşam namazını kıldıktan sonra ağladım ve bu iki zâtı vesile kılarak Allah’a yalvardım, dedim ki:
“ Allah’ım, sana en sevimli beldelerde beni iskan et ve senin yanında en sevimli olan amellerle beni meşgul et.” Onları şefaatcı kılmakta çok ileri gittim. Öyle ki, duamın kabul edileceği düşüncesine vardım.
O yıl Medine-i Münevvere’ye gitmek nasip oldu. Orada ikamet ettim ve Kuran-ı Kerim ile, onu ezberlemekle, manalarına dalmakla meşgul oldum. Kalbime geldiği şekilde oraya gelmenin sebepleri benim için hazırlandı. Allah’a çok çok hamd ederim.
Ey Allah’ın kulları, sizin hacc-ı mebrur yapmanız ve amellerin arz edildiği, her şeyin ortaya döküldüğü günde şefaat edecek ve şefaati kabul edilecek olan Nebiyi ziyaret etmeniz lâzımdır.
Cenab-ı Hak şeffatlarından mahrum etmesin..Aminn
Zira üç mescidi ziyaret maksadı ile yola çıkılabileceği, bunların da Mekke’de Mescidi Haram,Medine’de Mescidi Nebevi Kudüs’te Beyt-i Makdis olduğu haber verildi. Ayrıca bu mescitlerde kılınan namazın diğer mescitlerde kılınan namazlara nispetle kat kat üstün olduğu Hadisi Şerifle sabit oldu.
Mescid-i Nebevi’ye gelen kişinin Peygamberimiz Muhammed Mustafa’yı (Aleyhisselâm) ziyaret etmesi sünnettir. Hatta bazıları “vakti olanların ziyaret etmesinin vacip” olduğunu söyledi.
Ziyaret edecek kişi iki rekat namaz kıldıktan sonra Ravza-i Mutahhara’ya gelir, Peygamberimizin mübarek yüzüne doğru döner. Zelil, gayet edebli ve çok arzulu bir şekilde, sanki peygamberimizi hayatta iken ziyaret ediyormuşçasına ziyaret eder. Ona ve yanında yatanlara salavât okur, selam verir. Şeriata uygun dualarla dua eder. Ziyaret esnasında oranın mübarek duvarlarını öpmez.
Birçok alimler “hususi olarak Peygamberimizi ziyaret maksadı ile yola çıkmanın caiz” olduğunu söyledi.
Hazreti Allah bizleri bu şeref ile şereflendirsin.
Hadisi Şerif: Başka bir ihtiyaç için değil de sırf beni ziyaret düşüncesi ile gelip ziyaret eden kimseye kıyamet günü şefaat etmek üzerime bir hak olur.
İbn-i Ömer Radıyallâhü Anh’dan:
“-Kim benim kabrimi ziyaret ederse ona şefaatim vacib olur.”
Hadisi Şerif: Kim hac eder de beni ziyaret etmezse bana cefa etmiş (incitmiş) olur.
Hadisi Şerif: Bana selam veren herkese ben de selâm veririm. Bana salavat okuyan herkese de Allah ve melekleri salavat eder.
Hadisi Şerif: Kabrim ile minberim arası Cennet bahçelerinden bir bahçedir. (10)
Hadisi Şerif: Ölümümden sonra beni ziyaret eden, hayatımda beni ziyaret etmiş gibidir.
Aleyhisselâm Efendimiz kabrinde kıyamete kadar diridir ve işiticidir. (11)
Rasülüllah Aleyhisselâm’ın, kabrinde, söylenenleri işittiğine şu hadise delalet eder.
İshak bin Sinan Nebi Aleyhisselâm’ın kabrini on yedi defa ziyaret etti. Her ziyaretinde:
-“Esselamü aleyke ya Rasülallah!” der, Aleyhisselâm Efendimiz de:
-“Ve aleykesselam ya ibni Sinan” diye mukabele ederdi.
Seyyid Ahmed-i Rufai Kuddise Sirruh her yıl hacca gidenler ile Nebi Aleyhisselâm’ın kabrine selam gönderirdi. Hazreti Allah kendisine haccı nasip ettiği zaman kabri şerifin huzurunda durdu ve şöyle dedi:
-“Uzaktan ruhumu gönderiyordum ve benim yerime bu toprağı öpüyordu. Şimdi ise mübarek elini öpme zamanı geldi, elini uzat ki dudaklarım onu öpmekle şereflensin”
Bunun üzerine Aleyhisselâm efendimizin mübarek eli kabrinden uzandı, dışarı çıktı ve O da kemali edeple öptü. (Şerhi Kaside-i Ulya)
Bu gibi hadiseleri inkar etmemelidir. Zira bu inkar, insanı kötü sona götürür. Ancak kabir ahvali ahirete ait hallerdendir. Şüphesiz ki onu herkes anlayamaz. Ancak Evliyayı Mukarrabinden kendisine manevi perde açılanlar anlayabilir. Zira ahiret meta-ı bâki, dünyadakiler ise fanidir. Aralarında zıtlık olduğundandır ki, fani olan baki olandan faydalanamaz. Aralarında zıtlık olduğundan fâni olan bâki olanı anlayamaz.
Denildi ki:
Peygamberimizin kabrine yürümek Kabe’ye yürümekten daha faziletlidir. Çünkü onun şerefli uzuvlarını içinde barındıran toprak Arş’tan da, üstündür.
Ayrıca bilinmelidir ki, beldelerin en mübarek ve faziletli olanı Mekke ve Medine’dir.
Allah onların şerefini artırsın.
Hadisi Şerif: Bir kimse Haremeyn’den birinde (Mekke veya Medine’de) vefat ederse emin olarak diriltilir. (Ramuz 2/444-3)
Hadisi Şerif: Hacûn ve Baki (Mekke ve Medine’de bulunan iki kabristan) etrafından tutulur,Cennete yükseltilir ve yayılır.
Hadisi Şerif: Mekke’nin sıcağına sabreden kişiden Cehennem iki yüz yıllık mesafe uzak olur.
Lakin Mekke ve Medine’den hangisinin daha üstün olduğunda ihtilâf edildi. Bazılarınca “Mekke’dir” denildi. Bu, üç imam ve diğer alimlerin görüşüdür. Bazılarınca da “Medine’dir” denildi. Bu da bazı Malikilerin ve Şafiilerin görüşüdür.
Hadisi Şerif: Medine halkına kötülük murat eden kişiyi Hazreti Allah kurşunun ateşte ve tuzun suda eridiği gibi mahveder.
Yine Taberânin rivayetine göre; Aleyhisselâm Efendimiz şöyle buyurmuşlardır.
“-Allah’ım! Kim Medine ehline zulmeder ve onları korkutursa sen de onları korkut. Allah’ın, meleklerin ve herkesin la’neti onun üzerine olsun. Onun ne farzı, ne de nâfileleri kabul edilmesin.
İbn-i Hacer’den rivayet edildi, dedi ki:
Medine’nin hürmetini (haramlığını) helâl kabul etmek, Mekke’ninkini helâl kabul etmek gibi büyük günahtır.
Ayrıca aşağıdaki Hadisi Şerifler de Medine’nin faziletine dair olan hadislerdendir.
Hadisi Şerif: Ümmetimden bir kimse Medine’nin sıkıntısına sabrederse, kıyamette ona şahit ve şefaatçi olurum.
(Ramuz 2/448/10)
Hadisi Şerif: Sizden biri Medine’de ölmek elinden gelirse orada ölsün. Kim Medine’de ölürse ben ona şefaatcı ve şahit olurum.
(Ramuz /2402/11/)
Vebâ ve Deccâl Mekke ve Medine’ye giremezler.
Kaside-i Bürde Şârihi diyor ki:
Bağdat’ta Cüneyd-i Bağdadi ve Sırrı-yı Sekati’nin kabri yanında akşam namazını kıldıktan sonra ağladım ve bu iki zâtı vesile kılarak Allah’a yalvardım, dedim ki:
“ Allah’ım, sana en sevimli beldelerde beni iskan et ve senin yanında en sevimli olan amellerle beni meşgul et.” Onları şefaatcı kılmakta çok ileri gittim. Öyle ki, duamın kabul edileceği düşüncesine vardım.
O yıl Medine-i Münevvere’ye gitmek nasip oldu. Orada ikamet ettim ve Kuran-ı Kerim ile, onu ezberlemekle, manalarına dalmakla meşgul oldum. Kalbime geldiği şekilde oraya gelmenin sebepleri benim için hazırlandı. Allah’a çok çok hamd ederim.
Ey Allah’ın kulları, sizin hacc-ı mebrur yapmanız ve amellerin arz edildiği, her şeyin ortaya döküldüğü günde şefaat edecek ve şefaati kabul edilecek olan Nebiyi ziyaret etmeniz lâzımdır.
Cenab-ı Hak şeffatlarından mahrum etmesin..Aminn
Konular
- Farz namazların üstünlüğü ve önemi ile ilgili hadisi şerifler..
- Namazın hikmeti ve esrarı
- Fatiha-i şerifenin Esrarı
- Allah'ın her şeyi yaratmasıyla ilgili Ayetleri
- Namazın şartları nelerdir?
- Safer ayı bela ayımıdır?
- Muharrem ayı orucu kaç gün tutulur?
- Kur’an’a Göre Hz.İbrahim (A.S.) ve Kurban Kıssası
- Engellilere (özürlülere) nasıl yardım etmeliyiz?
- Güzel ahlak ile ilgili Ayeti Kerimeler
- Haccın yapılışı
- Kur'anı Kerimim'in belli başlı 20 konusu
- Kur'an-ı Kerimde "insanın özelliklerini"anlatan ayetler
- Müminlerin özellikleri Kur'an-ı Kerimde nasıl anlatılır
- Alkol-Uyuşturucu ve Korunma Yolları,
- İnsanın Kendi Kişiliğine Karşı Görevleri
- Peygamberlerin ortak özellikleri
- İnsanın bedensel ve ruhsal varlığı ile ilgili görevleri
- İslami takvime göre yılbaşı ne zaman?
- Peygamber (s.a.v.) efendimizin affedici ve bağışlayıcı olması
- Yahudi ve Hıristiyanların merasimlerine katılmak..
- islamın noel, yılbaşı, doğum günü kutlamaları hakkında görüşü
- Toplumsal Barış ve Uzlaşma
- İslam dininin inanç özgürlüğüne verdiği önem
- Yılbaşında hediyeleşmek küfürmüdür?
- İslamda inanç ve davranış ilişkisi
- Şamanizm dininin özellikleri
- Noel ve Yılbaşı nasıl ortaya çıkmıştır?
- Noel baba ve yaptigi iyilikler!
- Hıristiyanlık dininin özellikleri