Veda Hutbesinin Önemi.
Peygamberimizin veda hutbesinde bizlerden istedikleri.Veda Hutbesinin anlamı ve ÖnemiVeda Hutbesini Peygamber Efendimiz hicri 632 tarihinde Veda haccında (son Haccı) bütün eshabına hitaben irad ettiği hutbe'dir.
Veda Hutbesi birçok yönden ehemmiyet taşır:
Herşeyden önce Hz. Peygamber (sav)'in hayatının sonlarında irad edilmiştir. Malum olduğu üzere Veda Haccı Hicret'in 10. yılında cereyan etmiştir. Hz. Peygamber (sav) ömrünün son aylarını yaşamaktadır ve birkaç ay sonra vefat edecektir. "... Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip-beğendim..." (Maide Suresi, 3) mealindeki ayet de bu hac sırasında nazil olmuştur.
Hutbe muhteva olarak çok ehemmiyetlidir. Çünkü ciddi meselelere temas etmekte, o güne kadar ele alınmamış olan birçok cahili tatbikata son vermektedir. Kan davasının, faizin kesinlikle kaldırılması, karı-koca arasındaki hukukun açığa kavuşturulması, hac kaidelerinin tesbiti gibi konuların hepsine bu hutbede yer verilir.
Günümüz müelliflerinden bazıları Veda Hutbesi'ni İslam'ın "insan hakları" veya "kadın hakları" beyannamesi olarak değerlendirir. Gerçekten de insanların "mal, can, ırz" dokunulmazlığının teyidi (kayıt altına almak, garanti etmek) tarihte ilk defa meydana gelen bir hadisedir. 20. asırda Birleşmiş Milletlerce benimsenen insan hakları beyannamesi çok daha fazla detaya yer vermektedir. Ancak, bu beyannamedekiler hep kağıt üzerinde kalmıştır. Burada Veda Hutbesi'nde ise alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber (sav)'in tebliği olarak vicdanlara, ruhlara, akıl ve fikirlere nakşolma söz konusudur.
Veda hutbesinden kısaca özetlersek anlatılmak istenen şeyler şunlardır.:
1- Herkesin can mal ve namusu tecavüzden korunmuştur.
2- Kimsenin kimseye zarar vermeye hakkı yoktur.
3- Bütün müslümanlar kardeştir.
4- Bütün borçlar iade edilecek ve borç olarak alınanın dışında bir fazlalık (faiz) ödenmeyecektir.
5- Kan davaları ve adaleti şahsen yerine getirmek yasaklanmıştır.
6- Kadınlar erkeklerin hayat arkadaşlarıdır buna göre onlara iyi muamele edilmesi emredilmiş onların da tıpkı erkekler gibi mal ve mülke şahsi tasarruf hakları olduğu öngörülmüştür.
7- İnsanların ırk ve renk farkı gözetilmeksizin birbirine eşit oldukları belirtilmiştir.
8- Aile ve toplum hayatına zarar veren zina vb. davranışlar yasaklanmıştır.
9- Kuran-ı Kerim'in insanlara bir emanet olarak bırakıldığı ve sımsıkı sarılınması tavsiye edilmiştir.
10- Cahiliyyet döneminde Araplar arasında ihtilaf konusu olan gün ay ve yıl hesaplamasına açıklık getirilmiş çıkar için bazı ayların helal bazı ayların haram sayılması ve bunların yerlerinin değiştirilmesi yasaklanmış bir yıl oniki ay olarak tespit edilmiştir. Ayrıca Mekke ve çevresinin kutsallığına işaret edilmiştir.
11- Emanetlerin sahiplerine mutlaka iadesi vurgulanmıştır.
İnsanlık, Müslümanların en güçlü ve gösterişli olduğu devirlerde bile, dili, dini, rengi ne olursa olsun İslam topraklarında kanından, malından, ırzından emin olmuş ve hürriyet içinde yaşamıştır.
İnsan hakları anlayışı tarih boyunca yavaş yavaş gelişmiş olmakla birlikte en mütekamil şekliyle İslam'la gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber (sav)'in Veda Hutbesi ilk insan hakları beyannamesi olarak önemlidir. İslami devletler tarafından gittikçe olgunlaştırılıp geliştirilen insan haklarının Batıdaki gelişimi ancak 18. ve 19. yüzyıllarda (13 asır sonra) olmuştur.
Veda Hutbesi birçok yönden ehemmiyet taşır:
Herşeyden önce Hz. Peygamber (sav)'in hayatının sonlarında irad edilmiştir. Malum olduğu üzere Veda Haccı Hicret'in 10. yılında cereyan etmiştir. Hz. Peygamber (sav) ömrünün son aylarını yaşamaktadır ve birkaç ay sonra vefat edecektir. "... Bugün size dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'ı seçip-beğendim..." (Maide Suresi, 3) mealindeki ayet de bu hac sırasında nazil olmuştur.
Hutbe muhteva olarak çok ehemmiyetlidir. Çünkü ciddi meselelere temas etmekte, o güne kadar ele alınmamış olan birçok cahili tatbikata son vermektedir. Kan davasının, faizin kesinlikle kaldırılması, karı-koca arasındaki hukukun açığa kavuşturulması, hac kaidelerinin tesbiti gibi konuların hepsine bu hutbede yer verilir.
Günümüz müelliflerinden bazıları Veda Hutbesi'ni İslam'ın "insan hakları" veya "kadın hakları" beyannamesi olarak değerlendirir. Gerçekten de insanların "mal, can, ırz" dokunulmazlığının teyidi (kayıt altına almak, garanti etmek) tarihte ilk defa meydana gelen bir hadisedir. 20. asırda Birleşmiş Milletlerce benimsenen insan hakları beyannamesi çok daha fazla detaya yer vermektedir. Ancak, bu beyannamedekiler hep kağıt üzerinde kalmıştır. Burada Veda Hutbesi'nde ise alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber (sav)'in tebliği olarak vicdanlara, ruhlara, akıl ve fikirlere nakşolma söz konusudur.
Veda hutbesinden kısaca özetlersek anlatılmak istenen şeyler şunlardır.:
1- Herkesin can mal ve namusu tecavüzden korunmuştur.
2- Kimsenin kimseye zarar vermeye hakkı yoktur.
3- Bütün müslümanlar kardeştir.
4- Bütün borçlar iade edilecek ve borç olarak alınanın dışında bir fazlalık (faiz) ödenmeyecektir.
5- Kan davaları ve adaleti şahsen yerine getirmek yasaklanmıştır.
6- Kadınlar erkeklerin hayat arkadaşlarıdır buna göre onlara iyi muamele edilmesi emredilmiş onların da tıpkı erkekler gibi mal ve mülke şahsi tasarruf hakları olduğu öngörülmüştür.
7- İnsanların ırk ve renk farkı gözetilmeksizin birbirine eşit oldukları belirtilmiştir.
8- Aile ve toplum hayatına zarar veren zina vb. davranışlar yasaklanmıştır.
9- Kuran-ı Kerim'in insanlara bir emanet olarak bırakıldığı ve sımsıkı sarılınması tavsiye edilmiştir.
10- Cahiliyyet döneminde Araplar arasında ihtilaf konusu olan gün ay ve yıl hesaplamasına açıklık getirilmiş çıkar için bazı ayların helal bazı ayların haram sayılması ve bunların yerlerinin değiştirilmesi yasaklanmış bir yıl oniki ay olarak tespit edilmiştir. Ayrıca Mekke ve çevresinin kutsallığına işaret edilmiştir.
11- Emanetlerin sahiplerine mutlaka iadesi vurgulanmıştır.
İnsanlık, Müslümanların en güçlü ve gösterişli olduğu devirlerde bile, dili, dini, rengi ne olursa olsun İslam topraklarında kanından, malından, ırzından emin olmuş ve hürriyet içinde yaşamıştır.
İnsan hakları anlayışı tarih boyunca yavaş yavaş gelişmiş olmakla birlikte en mütekamil şekliyle İslam'la gerçekleşmiştir. Hz. Peygamber (sav)'in Veda Hutbesi ilk insan hakları beyannamesi olarak önemlidir. İslami devletler tarafından gittikçe olgunlaştırılıp geliştirilen insan haklarının Batıdaki gelişimi ancak 18. ve 19. yüzyıllarda (13 asır sonra) olmuştur.
Konular
- Dövizden arta kalan para..
- Peygamberimiz (s.a.v.)'e karşı Görevlerimiz Nelerdir?
- Farz Nedir? Abdestin Farzları kaçtır?
- Dua Etmek İçin Belli Bir Koşul Varmıdır?
- Ölen Çocuğunun Şefaatine kavuşmak
- Medine Dönemindeki eğitim ve öğretim
- Kur'an-ı Kerimin Dini Hayatımızdaki Yeri ve Önemi
- Hz. Muhammed (s.a.v.)’in insanlarla şakalaştığına dair örnekleri yazınız?
- Hz.Muhammedin (s.a.v.) Güvenirlik Niteliği
- İbadet nedir? Başlıca ibadetlerimiz Hangileridir?
- Orucu Bozan Durumlar
- Cami Görevlileri Kimlerdir?Görevleri nedir?
- SÜBHÂNEKE DUASI VE ANLAMI
- TAHİYYÂT (ETTEHIYYATÜ) DUASI VE ANLAMI
- ALLAHÜMME SALLİ VE ALLAHÜMME BÂRİK DUALARI VE ANLAMLARI
- RABBENÂ ATİNA DUALARI VE ANLAMLARI
- Namaz içinde Rabbena duasından sonra okunacak dua
- Ahiret Hayatını anlatan Ayeti Kerimeler
- ASR SURESİ VE ANLAMI
- Peygamberimiz (s.a.v.) Efendimizin İnsani Yönü
- Kur'anı Kerime göre Şeytan ve Kötülüklerinden Korunmanın yolları
- Meleklerin özellikleri ve melek inancının fert ve toplum hayatına tesiri
- Kur'anda adı geçen Melekler ve Özellikleri
- İslam’a göre “melek, cin ve şeytan” hangi özelliklere sahiptir
- Süt kardeşlik ve evlenme
- kaza orucu
- Ölen bebek için akika kurbanı kesilir mi?
- Kur'an-ı Kerimde Ruh Kavramı
- Büyücülük ile ilgili Kur'andan Ayetler
- Satanizm ve Satanizmden Korunmanın Yolları