Kadının kocasına karşı vazifeleri nelerdir?
kadının kocasına karşı görevleri nelerdir?İslamda kadının kocasına karşı görevleri nelerdir?Dinimizde Ailenin reisi erkektir.Erkeğin ailesine karşı sorumlulukları olduğu gibi kadınında sorumlulukları vardır.Ailede kadının da kendine düşen vazifeleri elbette olacaktır. Erkek üzerinde kadının hakları olduğu gibi, kadının üzerinde de erkeğinin birçok hakları vardır. Kadın, bunları zamanında ve eksiksiz olarak yerine getirmek durumundadır. Şu husus Unutulmamalıdır ki, bu vazifeler, dinimizin emirlerine ters düşen istekler olmayacaktır. Koca, günah olan bir şeyi karısından isterse, kadının Allah'ın emirlerine uymayan bu isteğe olumsuz tavır göstermesi gerekir. Zira, "Allah'a isyan olan noktada kula itaat yoktur" düsturu, İslam dininin değişmez prensibidir.
Kadının, erkeğine karşı vazifelerini şöyle özetlemek mümkündür:
Kadın evinin içinde oturmalı. İşini elinden bırakmamalı.
Çok inip çıkmamalı. Komşularıyla az konuşmalı. Onlara ancak gerektiği zaman gitmeli. Kocası evde olmadığı zaman, onun namusunu ve malını korumalı. Bütün işlerinde kocasının arzusunu düşünmeli. Kendi namusunda ve kocasının malında kocasına ihanet etmemeli. Onun evinden, ancak onun izniyle çıkmalı. Eğer onun izniyle çıkarsa, güzelliklerini süslü elbiseler içersinde sergilememeli. çarşı ve pazarlardan gitmeyi değil tenha yolları seçmeli. Bir kimseye sesini duyurmaktan veya şahsını tanıtmaktan sakınmalı. İhtiyaçlarını temin etmek için kocasının dostuna kendisini tanıtmamalı. Kendisini tanıyan veya kendisinin tanıdığı bir kimseye kendisini tanıtmayacak bir şekilde davranmalı. Hedefi, evinin. tedbiri olmalı. Namazına orucuna yönelmeli. Kapıya gelen kocasının bir dostu, izin istediği zaman, kocası yoksa içeri almamalı ve lafı uzatmamak için kapıda onların kimler olduğunu dahi sormamalı ve onlarla karşılıklı konuşmalara girişmemeli.
İbni Abbas Hz. buyuruyor: "Haysam kabilesinden bir kadın Allah'ın Resülüne gelip dedi ki:
- Ben kocası olmayan bir kadınım, evlenmek istiyorum. Acaba kocanın hakkı nedir?
Peygamber Efendimiz buyurdular:
- Kocanın, karısı üzerindeki hakkından biri, kocası onunla birleşmek istediği zaman devenin sırtında olsa dahi, kendisini kocasından men etmemelidir. Yine kocanın hakkından birisi de, kocanın izni olmaksızın onun evinden herhangi bir şeyi başkasına vermemektir. Eğer kocanın izni alınmadan onun evinden başkasına bir şey verirse, günah onun boynuna, sevap ise kocaya yazılır. Kocanın hakkından birisi de, kocanın izni olmaksızın nafile oruç tutmamaktır. Eğer kocanın izni olmadan nafile oruç tutarsa, boşu boşuna acıkmış ve susamıştır. Ve kendisinden o oruç da kabul olunmaz. Eğer kocanın izni olmadığı halde kocanın evinden çıkıp dışarlara giderse, eve dönünceye veya tövbe edinceye kadar melekler ona lanet okurlar."
Kadının Kocasına karşı Kadınlık yapması:Peygamberimiz buyuruyorlar ki:
"Bir erkek, hanımını (şehvetini yerine getirme) ihtiyacı için çağırdığı vakit (kadın) fırın başında (ekmek pişirir) olsa bile, kocasının yanına gelsin"
(et-Terğib ve't-Terhib c. 3, s. 58)
Kadın, şiddetli bir hastalık ve adet hali gibi dinen meşru sayılabilecek bir mazereti bulunmaksızın kocasına karşı itirazlı bir tavır takındığı zaman erkeğin ona sevgi ve muhabbeti sarsılmış olur. Bunun peşine hoşnutsuzluk, onun ardına nefret takılır ve yuvanın ufkunda muhabbet güneşi kaybolmaya yüz tutar. Böyle endişe verici bir halin doğmaması için efendimizin hadis-i şerifi dikkate alınmalıdır. Meleklerin la'netine ve kocanın nefretine kendini hedef yapmamak için, üzerine düşen kadınlık vazifesini ihmal etmemelidir.
Bu kadar dini israrlara ve uyarılara rağmen hala bu hususta direnip, kocası kendisini cinsi ilişki için yatağına çağırdığı halde gelmeyen veya "şimdi geleceğim, az sonra geliyorum" diye oyalayan kadınlar şu hadis-i şerifi ibret ve dikkatle okumalıdırlar:
"Az sonra diyen kadınlara Allah la'net etsin.
Kocası onu yatağına çağırır da "Az sonra (geleceğim)" der. Nihayet kocası uyur kalır.”
(Feyzü'l-kadir c. 5, s. 272).
Az sonra geliyorum demek ihmalkarlığın belirtisidir. Bu sebeple Resulüllah (s.a.v.) bu hadis-i şerifinde, geciktirilmesine müsade olmayan kadınlık vazifesini ihmal eden kadınları uyarmakta ve Allah'ın la'netine çarpmamaları için tembihte bulunmaktadır.
Cinsel ilişkinin evlilikte çok önemli bir yeri vardır. Bu hususta genellikle erkek isteğini daha fazla açığa vurarak karısını arzu eder. Bu yüzden karısı onun bu isteğini elinden geldiği kadar yerine getirmeğe gayret etmelidir. Kocalarıyla güzel güzel geçinmek ve bu dünyada sıcak bir yuvada hayat sürmek isteyenler, bu satırları, okuyup geçmezler, unutmazlar ve gereği gibi hareket ederler.
Kadının, erkeğine karşı vazifelerini şöyle özetlemek mümkündür:
Kadın evinin içinde oturmalı. İşini elinden bırakmamalı.
Çok inip çıkmamalı. Komşularıyla az konuşmalı. Onlara ancak gerektiği zaman gitmeli. Kocası evde olmadığı zaman, onun namusunu ve malını korumalı. Bütün işlerinde kocasının arzusunu düşünmeli. Kendi namusunda ve kocasının malında kocasına ihanet etmemeli. Onun evinden, ancak onun izniyle çıkmalı. Eğer onun izniyle çıkarsa, güzelliklerini süslü elbiseler içersinde sergilememeli. çarşı ve pazarlardan gitmeyi değil tenha yolları seçmeli. Bir kimseye sesini duyurmaktan veya şahsını tanıtmaktan sakınmalı. İhtiyaçlarını temin etmek için kocasının dostuna kendisini tanıtmamalı. Kendisini tanıyan veya kendisinin tanıdığı bir kimseye kendisini tanıtmayacak bir şekilde davranmalı. Hedefi, evinin. tedbiri olmalı. Namazına orucuna yönelmeli. Kapıya gelen kocasının bir dostu, izin istediği zaman, kocası yoksa içeri almamalı ve lafı uzatmamak için kapıda onların kimler olduğunu dahi sormamalı ve onlarla karşılıklı konuşmalara girişmemeli.
İbni Abbas Hz. buyuruyor: "Haysam kabilesinden bir kadın Allah'ın Resülüne gelip dedi ki:
- Ben kocası olmayan bir kadınım, evlenmek istiyorum. Acaba kocanın hakkı nedir?
Peygamber Efendimiz buyurdular:
- Kocanın, karısı üzerindeki hakkından biri, kocası onunla birleşmek istediği zaman devenin sırtında olsa dahi, kendisini kocasından men etmemelidir. Yine kocanın hakkından birisi de, kocanın izni olmaksızın onun evinden herhangi bir şeyi başkasına vermemektir. Eğer kocanın izni alınmadan onun evinden başkasına bir şey verirse, günah onun boynuna, sevap ise kocaya yazılır. Kocanın hakkından birisi de, kocanın izni olmaksızın nafile oruç tutmamaktır. Eğer kocanın izni olmadan nafile oruç tutarsa, boşu boşuna acıkmış ve susamıştır. Ve kendisinden o oruç da kabul olunmaz. Eğer kocanın izni olmadığı halde kocanın evinden çıkıp dışarlara giderse, eve dönünceye veya tövbe edinceye kadar melekler ona lanet okurlar."
Kadının Kocasına karşı Kadınlık yapması:Peygamberimiz buyuruyorlar ki:
"Bir erkek, hanımını (şehvetini yerine getirme) ihtiyacı için çağırdığı vakit (kadın) fırın başında (ekmek pişirir) olsa bile, kocasının yanına gelsin"
(et-Terğib ve't-Terhib c. 3, s. 58)
Kadın, şiddetli bir hastalık ve adet hali gibi dinen meşru sayılabilecek bir mazereti bulunmaksızın kocasına karşı itirazlı bir tavır takındığı zaman erkeğin ona sevgi ve muhabbeti sarsılmış olur. Bunun peşine hoşnutsuzluk, onun ardına nefret takılır ve yuvanın ufkunda muhabbet güneşi kaybolmaya yüz tutar. Böyle endişe verici bir halin doğmaması için efendimizin hadis-i şerifi dikkate alınmalıdır. Meleklerin la'netine ve kocanın nefretine kendini hedef yapmamak için, üzerine düşen kadınlık vazifesini ihmal etmemelidir.
Bu kadar dini israrlara ve uyarılara rağmen hala bu hususta direnip, kocası kendisini cinsi ilişki için yatağına çağırdığı halde gelmeyen veya "şimdi geleceğim, az sonra geliyorum" diye oyalayan kadınlar şu hadis-i şerifi ibret ve dikkatle okumalıdırlar:
"Az sonra diyen kadınlara Allah la'net etsin.
Kocası onu yatağına çağırır da "Az sonra (geleceğim)" der. Nihayet kocası uyur kalır.”
(Feyzü'l-kadir c. 5, s. 272).
Az sonra geliyorum demek ihmalkarlığın belirtisidir. Bu sebeple Resulüllah (s.a.v.) bu hadis-i şerifinde, geciktirilmesine müsade olmayan kadınlık vazifesini ihmal eden kadınları uyarmakta ve Allah'ın la'netine çarpmamaları için tembihte bulunmaktadır.
Cinsel ilişkinin evlilikte çok önemli bir yeri vardır. Bu hususta genellikle erkek isteğini daha fazla açığa vurarak karısını arzu eder. Bu yüzden karısı onun bu isteğini elinden geldiği kadar yerine getirmeğe gayret etmelidir. Kocalarıyla güzel güzel geçinmek ve bu dünyada sıcak bir yuvada hayat sürmek isteyenler, bu satırları, okuyup geçmezler, unutmazlar ve gereği gibi hareket ederler.
Konular
- Şeytan ve Nefis ;İki Büyük Düşman
- Meshlerin ayaktan çıkması meshi bozar mı?
- İslam inancına göre Ahiret,Cennet ve Cehennem hayatı
- Cennetlikler Kimlerdir?
- Cennet ve Cennet ehli ile ilgili Hadisi Şerifler
- Cehennem ile ilgili Hadisi şerifler
- Hz. Fatıma'nın Mehri
- MEVLİD KANDİLİ NAMAZI NASIL KILINIR?
- Mevlid Kandilinde Oruç Tutulur mu?
- Mevlid kandilinde oruç tutmanın fazileti..
- Mevlit Kandilinde Kaza Orucu Tutulur mu?
- Mevlid Kandili 2019 İmsak ve İftar ve sahur vakitleri
- Mevlid Kandili orucu için sahura kaçta kalkılacak?
- Kefaret Orucuna sabah niyet edilir mi?
- Bu akşam (Mevlid kandili için ) sahura kaçta kalkılacak?
- Mevlid Kandili Tesbih Namazı Kılınışı
- Namazların sünnetlerine hem kaza hem de sünete diye niyet edilir mi?
- Kadınlara Ait Özel Haller nelerdir?
- Aile Nedir?Dinimiz İslamın Aileye Verdiği Değer nedir?
- Diş dolgusunda boy abdestinin yeri
- Adetli kimseler Mevlid Kandilinde nasıl ibadet eder?
- Hz.muhammed (s.a.v.)'in Medineye göç etme sebebi nedir?
- Doğum Kontrolü için "Azil' yapmak(Meniyi dışarı akıtmak) caiz mi?
- Livata yapmanın hükmü
- İslamda Cinsel Münasebet (ilişki)'in Adab-ı
- Cenaze defnolunmadan gusül abdesti alınır mı?
- İslam Dininin Hayvanlara iyi Davranmak ve Çevreyi Korumakla ilgili öğütlerini
- Müslüman Türk Bilginleri ve Kısaca Hayatları
- Akrabalar Arasında haklar ve Onlara karşı görevlerimiz
- Ahmed Yesevi Kimdir?