İslam Dininin Hayvanlara iyi Davranmak ve Çevreyi Korumakla ilgili öğütlerini
Hayvanları korumak ve onlara iyi davranmak ile ilgili öğütler.Çevremizi korumak ve temiz tutmakla ilgili öğütlerİslam Dini hiç bir hayvana ne sebeble olursa olsun eziyet edilmesine müsaade etmez.Hayvanlarda bu mahlukatın (yaratılanların )bir parçasıdır.Cenabı hayvanları biz insanların menfeatlenmeleri için yaratmıştır.Hayvanların Kimisi yemek için,kimisi karunmak için kimiside dünyanın dengesini korumak için yaratılmıştır.
Hayvanlar da bizim gibi bu dünyanın misafirleridir. Üstelik Yüce Allah, yaratılış gereği biz insanlara verdiği pek çok meziyeti hayvanlara vermemiştir. Hayvanların bir bölümünden doğrudan yararlanırız. Onların etinden sütünden, yumurtasından, ürettikleri ballarından gıdamızı alırız. Yünlerden, ipeklerden kumaşlar yapar, kuşların tüylerinden başımızın altına yastıklar yaparız. Bazı hayvanları taşımacılıkta, bazılarını bilimsel deneylerde kullanır, bazı hayvanlara da evlerimizi fabrikalarımızı bekletiriz. Bu anlattıklarımızın hayvanların bize doğrudan yararlarıdır. Bir de dolaylı yönden yararları vardır.
Hayvanlar aslında dünyamızın bakımıyla görevli birer işçilerdir. Her birinin yaptığı iş diğerini tamamlar. Hayvanlar elbette bu görevlerinin farkında değiller ama Allah, her hayvanı kendi işini yapmaya uygun olarak yaratmıştır. Bu yüzden hayvanlar doğal dengenin en önemli halkalarını oluştururlar.
İnsanlar önceleri bu gerçeği fark edememişler, bilinçsizce avlanma ve çevreyi kirletmenin etkisiyle hayvanların sayıları azalmaya başlamış, bazı türler yok olmaya yüz tutmuş, bazıları da çoktan yok olmuştur.
Modernleşme çağının başlarında hayvanlar çok zarar görmüş, o dönemde hiçbir kural tanımayan insanlar ellerindeki ateşli silahlarla bir gün içinde binlerce hayvan avlamış, öldürdükleri hayvanların sadece derisini alıp gerisini bırakmışlardır. Oysa Kızılderililer bile sadece ihtiyaçları kadar avlanır, sürüye zarar vermemek için sürünün içinde yaşlı olanları avlamaya özen gösterirlerdi. Çünkü onların dinlerine göre dünyada bulunan her şey tanrının bir parçasıydı.
İslam dini de doğrudan insana yönelik bir tehlike vermedikçe hiçbir hayvanın öldürülmesine izin vermez. Hayvana ağır yük yükleyip eziyet vermek günahtır. Tok olduğu halde zevk için avlanmak hoş görülmemiş, hayvanları hedef tahtası gibi kullanıp onlar üzerinde nişan alma talimi yapmak günah sayılmıştır.
Modern insan, hayvanların kürklerine sahip olma konusunda açgözlülüğünün bedelini çok kötü ödemektedir. Bu yüzden uluslar arası ciddi yasalarla hayvanlar koruma altına alınmıştır. Günümüzde yok olmak üzere olan hayvanların nesillerini devam ettirebilmek için milyonlarca dolar harcanmaktadır.
Çevre ne demektir?
İnsanların doğup büyüdüğü, barındığı, eğitim gördüğü, alışveriş yaptığı, işini, mesleğini sürdürdüğü, dinlenip eğlendiği yerlerin tamamına çevre denir. Diğer bir ifadeyle hayatımızı kuşatan, insanları ve diğer canlıları kucaklayan yerlerin tamamı çevre olarak tanımlanır.
Çevremizi niçin temiz tutmalıyız?
Temiz ve sağlıklı bir çevre, bütün canlıların yaşayabilmesi için temel koşuldur. Her canlı gibi insanda çevresiyle uyum içinde yaşamak zorundadır. İnsan hayatının devamını sağlayan sağlığı korumak ise, ancak sağlıklı ve temiz bir çevre ile mümkündür. Bu nedenle vücudumuzu ve elbisemizi temiz tuttuğumuz gibi, yaşadığımız; uzak ve yakın çevremiz olan, evimizi, sokağımızı, okulumuzu, sınıfımızı, kısaca içinde yaşadığımız dünyamızı da temiz tutmalıyız.
Dinimizde çevre temizliğinin önemi nedir?
İslam ahlakının temel ilkelerinden biri de çevreyi korumaktır. Yüce Rabb’imiz, evreni en güzel şekilde yaratmış, gökyüzünde ve yeryüzünde bulunan her şeyi insanın emrine vermiştir.(Câsiye suresi, ayet 13) İnsanın huzurlu ve mutlu bir hayat sürmesi için, Allah, ona güzel bir çevre teslim etmiştir. İnsan kendisine emanet edilen çevreyi korumakla görevlidir. Yüce Allah Kur’an’da “Göğü yükseltti ve dengeyi o koydu. Sakın dengeyi bozmayın.” (Rahman 7-8) buyurarak dengeyi bozacak davranışlardan kaçınılmasını istemektedir. Peygamberimiz de “Çevrenizi temizleyiniz” (Tirmizi, Edep, 41) buyurmuştur. Bu nedenle çevreyi korumak dini bir görevdir.
Çevre temizliği dinimizin bir emri olmasının yanında “hak” kavramı ile de yakından ilgilidir. Çünkü içinde yaşadığımız çevreyi başkaları ile paylaşırız. Buraların temiz tutulması ve korunması hepimizi ilgilendirir. Ortaklaşa kullandığımız çevreyi kirletmek onlara haksızlık olur. Bu nedenle bir kimsenin başkalarının kullandığı çevreyi kirletmeye hakkı yoktur. Bu “kendisine yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkalarına yapmamak” ilkesine ters düşer. Bu önemli bir ahlak ilkesidir.
Çevre temizliği ile ilgili olarak neler yapmalıyız?
Evimizi, okulumuzu temiz tutmalıyız. Çünkü zamanımızın büyük bir kısmı buralarda geçmektedir.
Evimiz barındığımız ve dinlendiğimiz yerdir. Evimizi temiz tutmalı ve bu konuda büyüklerimize yardımcı olmalıyız. Evimizin temiz ve düzenli olması için üzerimize düşen görevleri yerine getirmeliyiz. Özellikle banyo, tuvalet ve lavaboların temiz olmasına dikkat etmeliyiz.
Okul yakın çevremizin yakın bir parçasıdır. Günümüzün büyük bir kısmı okulda geçer. Okulumuzun temiz olması, bize sağlıklı bir öğretim ortamı sağlar. Bu nedenle okulumuzu ve çevresini temiz tutmaya özen göstermeliyiz. Yiyecek ve içeceklerimizi sağa sola atmak, duvarlara masaların üzerine yazı yazmak; çevremizi kirletmek çirkin ve sorumsuzca bir davranıştır.
Ev ve okul dışında yaşadığımız çevrenin temizliğine de dikkat etmeliyiz. Cadde, sokakları, park ve bahçeleri, ormanları piknik yerlerini temiz tutmak, kirletenleri uyarmak hepimizin görevidir. Bilmeliyiz ki, “temiz bir dünya temiz bir çevre” hem kendimiz için, hem de bizden sonra gelecek nesiller için çok önemlidir.
Çevreyi kirletenleri uyarmalı ve bu kötü alışkanlıklarından vazgeçirmek için gayret göstermeliyiz. Bunu yaparken nezaket kurallarına dikkat etmeli, karşıdaki kimseyi üzmemeye özen göstermeliyiz. Aynı zamanda kendimiz de çevre konusunda duyarlı olmalı ve bu konuda insanlara örnek olmalıyız.
Kısaca sağlıklı, mutlu, huzurlu, barış içinde yaşamak için çevremizi temiz tutmalıyız. Bunun için çevre temizliğine hem kendimiz uymalı hem de başkalarını bu konuda uyarmalıyız.
Hayvanlar da bizim gibi bu dünyanın misafirleridir. Üstelik Yüce Allah, yaratılış gereği biz insanlara verdiği pek çok meziyeti hayvanlara vermemiştir. Hayvanların bir bölümünden doğrudan yararlanırız. Onların etinden sütünden, yumurtasından, ürettikleri ballarından gıdamızı alırız. Yünlerden, ipeklerden kumaşlar yapar, kuşların tüylerinden başımızın altına yastıklar yaparız. Bazı hayvanları taşımacılıkta, bazılarını bilimsel deneylerde kullanır, bazı hayvanlara da evlerimizi fabrikalarımızı bekletiriz. Bu anlattıklarımızın hayvanların bize doğrudan yararlarıdır. Bir de dolaylı yönden yararları vardır.
Hayvanlar aslında dünyamızın bakımıyla görevli birer işçilerdir. Her birinin yaptığı iş diğerini tamamlar. Hayvanlar elbette bu görevlerinin farkında değiller ama Allah, her hayvanı kendi işini yapmaya uygun olarak yaratmıştır. Bu yüzden hayvanlar doğal dengenin en önemli halkalarını oluştururlar.
İnsanlar önceleri bu gerçeği fark edememişler, bilinçsizce avlanma ve çevreyi kirletmenin etkisiyle hayvanların sayıları azalmaya başlamış, bazı türler yok olmaya yüz tutmuş, bazıları da çoktan yok olmuştur.
Modernleşme çağının başlarında hayvanlar çok zarar görmüş, o dönemde hiçbir kural tanımayan insanlar ellerindeki ateşli silahlarla bir gün içinde binlerce hayvan avlamış, öldürdükleri hayvanların sadece derisini alıp gerisini bırakmışlardır. Oysa Kızılderililer bile sadece ihtiyaçları kadar avlanır, sürüye zarar vermemek için sürünün içinde yaşlı olanları avlamaya özen gösterirlerdi. Çünkü onların dinlerine göre dünyada bulunan her şey tanrının bir parçasıydı.
İslam dini de doğrudan insana yönelik bir tehlike vermedikçe hiçbir hayvanın öldürülmesine izin vermez. Hayvana ağır yük yükleyip eziyet vermek günahtır. Tok olduğu halde zevk için avlanmak hoş görülmemiş, hayvanları hedef tahtası gibi kullanıp onlar üzerinde nişan alma talimi yapmak günah sayılmıştır.
Modern insan, hayvanların kürklerine sahip olma konusunda açgözlülüğünün bedelini çok kötü ödemektedir. Bu yüzden uluslar arası ciddi yasalarla hayvanlar koruma altına alınmıştır. Günümüzde yok olmak üzere olan hayvanların nesillerini devam ettirebilmek için milyonlarca dolar harcanmaktadır.
Çevre ne demektir?
İnsanların doğup büyüdüğü, barındığı, eğitim gördüğü, alışveriş yaptığı, işini, mesleğini sürdürdüğü, dinlenip eğlendiği yerlerin tamamına çevre denir. Diğer bir ifadeyle hayatımızı kuşatan, insanları ve diğer canlıları kucaklayan yerlerin tamamı çevre olarak tanımlanır.
Çevremizi niçin temiz tutmalıyız?
Temiz ve sağlıklı bir çevre, bütün canlıların yaşayabilmesi için temel koşuldur. Her canlı gibi insanda çevresiyle uyum içinde yaşamak zorundadır. İnsan hayatının devamını sağlayan sağlığı korumak ise, ancak sağlıklı ve temiz bir çevre ile mümkündür. Bu nedenle vücudumuzu ve elbisemizi temiz tuttuğumuz gibi, yaşadığımız; uzak ve yakın çevremiz olan, evimizi, sokağımızı, okulumuzu, sınıfımızı, kısaca içinde yaşadığımız dünyamızı da temiz tutmalıyız.
Dinimizde çevre temizliğinin önemi nedir?
İslam ahlakının temel ilkelerinden biri de çevreyi korumaktır. Yüce Rabb’imiz, evreni en güzel şekilde yaratmış, gökyüzünde ve yeryüzünde bulunan her şeyi insanın emrine vermiştir.(Câsiye suresi, ayet 13) İnsanın huzurlu ve mutlu bir hayat sürmesi için, Allah, ona güzel bir çevre teslim etmiştir. İnsan kendisine emanet edilen çevreyi korumakla görevlidir. Yüce Allah Kur’an’da “Göğü yükseltti ve dengeyi o koydu. Sakın dengeyi bozmayın.” (Rahman 7-8) buyurarak dengeyi bozacak davranışlardan kaçınılmasını istemektedir. Peygamberimiz de “Çevrenizi temizleyiniz” (Tirmizi, Edep, 41) buyurmuştur. Bu nedenle çevreyi korumak dini bir görevdir.
Çevre temizliği dinimizin bir emri olmasının yanında “hak” kavramı ile de yakından ilgilidir. Çünkü içinde yaşadığımız çevreyi başkaları ile paylaşırız. Buraların temiz tutulması ve korunması hepimizi ilgilendirir. Ortaklaşa kullandığımız çevreyi kirletmek onlara haksızlık olur. Bu nedenle bir kimsenin başkalarının kullandığı çevreyi kirletmeye hakkı yoktur. Bu “kendisine yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkalarına yapmamak” ilkesine ters düşer. Bu önemli bir ahlak ilkesidir.
Çevre temizliği ile ilgili olarak neler yapmalıyız?
Evimizi, okulumuzu temiz tutmalıyız. Çünkü zamanımızın büyük bir kısmı buralarda geçmektedir.
Evimiz barındığımız ve dinlendiğimiz yerdir. Evimizi temiz tutmalı ve bu konuda büyüklerimize yardımcı olmalıyız. Evimizin temiz ve düzenli olması için üzerimize düşen görevleri yerine getirmeliyiz. Özellikle banyo, tuvalet ve lavaboların temiz olmasına dikkat etmeliyiz.
Okul yakın çevremizin yakın bir parçasıdır. Günümüzün büyük bir kısmı okulda geçer. Okulumuzun temiz olması, bize sağlıklı bir öğretim ortamı sağlar. Bu nedenle okulumuzu ve çevresini temiz tutmaya özen göstermeliyiz. Yiyecek ve içeceklerimizi sağa sola atmak, duvarlara masaların üzerine yazı yazmak; çevremizi kirletmek çirkin ve sorumsuzca bir davranıştır.
Ev ve okul dışında yaşadığımız çevrenin temizliğine de dikkat etmeliyiz. Cadde, sokakları, park ve bahçeleri, ormanları piknik yerlerini temiz tutmak, kirletenleri uyarmak hepimizin görevidir. Bilmeliyiz ki, “temiz bir dünya temiz bir çevre” hem kendimiz için, hem de bizden sonra gelecek nesiller için çok önemlidir.
Çevreyi kirletenleri uyarmalı ve bu kötü alışkanlıklarından vazgeçirmek için gayret göstermeliyiz. Bunu yaparken nezaket kurallarına dikkat etmeli, karşıdaki kimseyi üzmemeye özen göstermeliyiz. Aynı zamanda kendimiz de çevre konusunda duyarlı olmalı ve bu konuda insanlara örnek olmalıyız.
Kısaca sağlıklı, mutlu, huzurlu, barış içinde yaşamak için çevremizi temiz tutmalıyız. Bunun için çevre temizliğine hem kendimiz uymalı hem de başkalarını bu konuda uyarmalıyız.
Konular
- Kurban ibadetinin toplumsal yararları
- Dinlere Göre Öldürmeme kavramı
- Tevekkül Nedir?Tevekkülün Gerekliliği ve Tevekkülsüzlüğün zararları nelerdir?
- Gusül (Boy Abdesti) Nedir?Gusül Nasıl alınır?
- Zina Yapmanın cezası nedir?
- Yalancı Şahitlik Yapmamak
- Şehvete bağlı Günahlardan Korunmak
- Peygamber Efendimizin (s.a.v.)hz. Fatıma'ya Nasihatı
- Melekler,Meleklere İman ve özellikleri,görevleri çeşitleri,
- Cuma gününün fazileti hakkında Hadisi Şerifler
- Mezhep Nedir?Mezheplerin ortaya çıkışı ve Başlıca Mezhepler
- Tasavvuf Nedir?
- Hz.Ali (R.A.)'ın Hayatı
- Peygamberimiz ile Hz.Aişe (R.A.)'ın Düğünü Hangi ayda oldu?
- Cuma Günü Tebrik Mesajları 2014 Yeni
- Kader İnancının İnsan psikolojisi ve Davranışları üzerindeki Etkisi
- Kur'an-ı Kerime Göre İnsanın Yaratılışı
- Kunut Duaları ve Anlamı
- İslama Göre Şehitlik ve Gazilik
- Kuranı Kerim’in dini hayatımızdaki yeri ve önemi
- Allahın Zati ve Sübüti Sıfatları
- Dindar olma ve Güzel Ahlak ilişkisi
- Bekaret (kızlık zarının ) Özellikleri
- Abdestsizken Yapılması Haram ve Mekruh olan şeyler?
- Abdestsiz Tavaf Yapılır mı?
- Düşük sonrası gelen kanın Hükmü
- Bekaret ve Haya
- 12 'den Sonra Yatsı Namazı kılınır mı?
- Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un Hayatı ve Eserleri
- Hicretin İslam Tarihindeki Önemi