Maun süresi ve Anlamı
Maun suresi ve anlamı.Maun suresinin anlamı.maun süresinin açıklamasıMAUN SURESİ
ANLAMI
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Eraeytellezî yukezzibu bid-dîn.
2. Fezâlikellezî yedu’ul yetîm.
3. Velâ yehuddu alâ taâmil miskîn.
4. Feveylun lil-musallin.
5. Ellezînehum. An-salâtihim sahûn.
6. Ellezînehum yurâûne
7. ve yemneûnel mâûn.
Meali:
Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adı ile
1.Dini yalanlayanı gördün mü?
2.İşte o yetimi itip kalkar
3.Yoksulu doyurmaya teşvik etmez.
4-5.Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar
6.Onlar namazlarıyla gösteriş yaparlar7.Ufacık bir yardıma bile engel olurlar
Maun süresi,Kur'ân-ı Kerîm'in yüz yedinci sûresidir. Genel kabule göre Mekke devrinin ilk yıllarında inmiştir. Adını son âyetindeki "mâûn" kelimesinden alır. Bu kelime "zekât; komşular arasında sıkça ödünç alınıp verilen çeşitli ev eşyası" anlamlarına gelmektedir.
Kısa bir sûre olmasına rağmen Mâûn sûresinde inkarcıların, din konusunda samimiyetsiz ve iki yüzlü insanların ahlâkî ve içtimaî kötülüklerini tanıtmak suretiyle Önemli mesajlar verilmiştir.
Sûre, içeriğinin önemine muhatapların dikkatini çekmek maksadıyla, "Dini yalanlayanı gördün mü?" şeklindeki soru ifadesiyle başlamaktadır. Bu âyetin, Mekke müşriklerinden olan ve kıyameti inkâr eden As b. Vâil hakkında nazil olduğu rivayet edilmektedir. Daha sonra, dini asılsız saymanın insanın ahlâkında meydana getirdiği olumsuz etkilere yetimlere karşı şefkatsiz davranıp onları hor görme örneğiyle vurgu yapılır. Kur'ân-ı Kerîm'in başka âyetlerinde de yetimlerin mallarının ve haklarının korunup gözetilmesine dikkat çekilmektedir. Ardından gelen âyette kınayıcı bir üslûpla yoksulların yiyeceklerini kendileri sağlamadıkları gibi başkalarını da buna özendirmekten uzak duranlara işaret edilir. Âyette "yoksulları doyurmak" yerine "yoksulun yiyeceği" denilmek suretiyle varlıklı olanların malında yoksulların haklarının bulunduğu belirtilmektedir. Nitekim bu husus, "Onların mallarında isteyenin ve yoksulun hakkı vardır" mealindeki âyette de ifade edilmektedir.
Sûrenin son dört âyetinde ibadetlerine riya karıştıranlar, iyiliğe engel olanlar veya yoksullardan ihtiyaç duydukları şeyleri esirgeyenler kınanmıştır. İbn Abbas'tan nakledilen bir rivayete göre 5. âyette, yalnız kaldıklarında namazı terkedip başkalarıyla birlikte iken namaz kılan münafıklar kastedilmiştir. Bu âyette namazı ciddiye almayan, eğlence kabilinden namaz kılan kimselere dikkat çekildiği şeklinde de yorumlar mevcuttur.
Son âyette dini asılsız sayanların "Maun"a da engel oldukları belirtilmiştir. Mâûn kelimesinin sözlük anlamından hareketle bu âyette, âhireti inkâr eden kimselerin başkalarına küçük fedakârlıklarda dahi bulunmayacak kadar bencil bir karakterde oldukları vurgulanmaktadır. Sûrenin en önemli mesajı, Allah'a gönülden ibadet etmekle toplumsal hayatta yardımlaşma, şefkat ve merhametin dindarlık bakımından birbirinden ayrılamayacağı hususudur.
ANLAMI
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Eraeytellezî yukezzibu bid-dîn.
2. Fezâlikellezî yedu’ul yetîm.
3. Velâ yehuddu alâ taâmil miskîn.
4. Feveylun lil-musallin.
5. Ellezînehum. An-salâtihim sahûn.
6. Ellezînehum yurâûne
7. ve yemneûnel mâûn.
Meali:
Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adı ile
1.Dini yalanlayanı gördün mü?
2.İşte o yetimi itip kalkar
3.Yoksulu doyurmaya teşvik etmez.
4-5.Yazıklar olsun o namaz kılanlara ki, onlar namazlarını ciddiye almazlar
6.Onlar namazlarıyla gösteriş yaparlar7.Ufacık bir yardıma bile engel olurlar
Maun süresi,Kur'ân-ı Kerîm'in yüz yedinci sûresidir. Genel kabule göre Mekke devrinin ilk yıllarında inmiştir. Adını son âyetindeki "mâûn" kelimesinden alır. Bu kelime "zekât; komşular arasında sıkça ödünç alınıp verilen çeşitli ev eşyası" anlamlarına gelmektedir.
Kısa bir sûre olmasına rağmen Mâûn sûresinde inkarcıların, din konusunda samimiyetsiz ve iki yüzlü insanların ahlâkî ve içtimaî kötülüklerini tanıtmak suretiyle Önemli mesajlar verilmiştir.
Sûre, içeriğinin önemine muhatapların dikkatini çekmek maksadıyla, "Dini yalanlayanı gördün mü?" şeklindeki soru ifadesiyle başlamaktadır. Bu âyetin, Mekke müşriklerinden olan ve kıyameti inkâr eden As b. Vâil hakkında nazil olduğu rivayet edilmektedir. Daha sonra, dini asılsız saymanın insanın ahlâkında meydana getirdiği olumsuz etkilere yetimlere karşı şefkatsiz davranıp onları hor görme örneğiyle vurgu yapılır. Kur'ân-ı Kerîm'in başka âyetlerinde de yetimlerin mallarının ve haklarının korunup gözetilmesine dikkat çekilmektedir. Ardından gelen âyette kınayıcı bir üslûpla yoksulların yiyeceklerini kendileri sağlamadıkları gibi başkalarını da buna özendirmekten uzak duranlara işaret edilir. Âyette "yoksulları doyurmak" yerine "yoksulun yiyeceği" denilmek suretiyle varlıklı olanların malında yoksulların haklarının bulunduğu belirtilmektedir. Nitekim bu husus, "Onların mallarında isteyenin ve yoksulun hakkı vardır" mealindeki âyette de ifade edilmektedir.
Sûrenin son dört âyetinde ibadetlerine riya karıştıranlar, iyiliğe engel olanlar veya yoksullardan ihtiyaç duydukları şeyleri esirgeyenler kınanmıştır. İbn Abbas'tan nakledilen bir rivayete göre 5. âyette, yalnız kaldıklarında namazı terkedip başkalarıyla birlikte iken namaz kılan münafıklar kastedilmiştir. Bu âyette namazı ciddiye almayan, eğlence kabilinden namaz kılan kimselere dikkat çekildiği şeklinde de yorumlar mevcuttur.
Son âyette dini asılsız sayanların "Maun"a da engel oldukları belirtilmiştir. Mâûn kelimesinin sözlük anlamından hareketle bu âyette, âhireti inkâr eden kimselerin başkalarına küçük fedakârlıklarda dahi bulunmayacak kadar bencil bir karakterde oldukları vurgulanmaktadır. Sûrenin en önemli mesajı, Allah'a gönülden ibadet etmekle toplumsal hayatta yardımlaşma, şefkat ve merhametin dindarlık bakımından birbirinden ayrılamayacağı hususudur.
Konular
- Zina Yapmanın cezası nedir?
- Yalancı Şahitlik Yapmamak
- Şehvete bağlı Günahlardan Korunmak
- Peygamber Efendimizin (s.a.v.)hz. Fatıma'ya Nasihatı
- Melekler,Meleklere İman ve özellikleri,görevleri çeşitleri,
- Cuma gününün fazileti hakkında Hadisi Şerifler
- Mezhep Nedir?Mezheplerin ortaya çıkışı ve Başlıca Mezhepler
- Tasavvuf Nedir?
- Hz.Ali (R.A.)'ın Hayatı
- Peygamberimiz ile Hz.Aişe (R.A.)'ın Düğünü Hangi ayda oldu?
- Cuma Günü Tebrik Mesajları 2014 Yeni
- Kader İnancının İnsan psikolojisi ve Davranışları üzerindeki Etkisi
- Kur'an-ı Kerime Göre İnsanın Yaratılışı
- Kunut Duaları ve Anlamı
- İslama Göre Şehitlik ve Gazilik
- Kuranı Kerim’in dini hayatımızdaki yeri ve önemi
- Allahın Zati ve Sübüti Sıfatları
- Dindar olma ve Güzel Ahlak ilişkisi
- Bekaret (kızlık zarının ) Özellikleri
- Abdestsizken Yapılması Haram ve Mekruh olan şeyler?
- Abdestsiz Tavaf Yapılır mı?
- Düşük sonrası gelen kanın Hükmü
- Bekaret ve Haya
- 12 'den Sonra Yatsı Namazı kılınır mı?
- Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un Hayatı ve Eserleri
- Hicretin İslam Tarihindeki Önemi
- Hz.hasan ile Hüseyinin hayatları (kısaca)
- Örf ve Adetlerimizdeki Dini Motifler
- Peygamber (s.a.v.) Efendimizin İsra ve Miraç Mucizeleri ve Hediyeleri
- Kürtajın günahı