logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Mezartaşı Yaptırmak Caiz midir?

Geçen sene eylül ayında annem vefat etti. biz mezar taşı yaptırmadık mezar taşı yaptırmanın hükmü nedir?Mezartaşı yaptırmanın dinen bir sakıncası var mıdır?Mezartaşı yaptırmanın hükmü nedir?
Mezarın kaybolmaması ve yatan kişinin kimliğinin bilinmesi amacıyla mezarlara taş ve mermer yaptırmak caizdir.Ölen kimsenin kim olduğu bilinmesi,yanında dua edilebilmesi,insanlar ve diğer canlı hayvanlar tarafından çiğnenmemesi için,kabrin baş tarafına veyahut ayak ucuna taş veya bir tahta parçası ile işaret koymakta dinen herhangi bir sakınca yoktur.
Ancak Ulemanın çoğu "tesnim"in, yani kabrin üstünün deve hörgücü gibi yapılıp yerden bir karış kadar yükseltilmesinin mendup, daha fazla yükseltilmesinin ise mekruh olduğunu beyan etmişlerdir.
İmam Şafii ise, Peygamberimiz (a.s.m.)’in bazı hadislerinde kabirler üzerine bina ve mescidler yapılmasını yasakladığına(2) binaen, kabirlerin yerden hiç yükseltilmemesi, yerle dümdüz edilmesi gerektiğini söyler. Nitekim Hz. Ali (ra) de, Rasulullah (a.s.m.)’ın kendisini, Medine'deki bütün putları kırmak ve bütün kabirleri tesviye (yerle bir) etmek görevi ile Medine'ye gönderdiğini söylemiştir.(4)

Hadislerdeki "tesviye" ile kastedilen miktarın ne kadar olduğunda alimler ihtilaf etmişlerdir. İmam Şafii’nin anladığı "yerle bir etmek" manası, kelimenin lügat manasına daha yakındır. Lakin kabirlerin çiğnenmemesi ve üzerine oturulmaması için, kabir olduğunun belli olması gerekir. Bu gayenin gerçekleşmesi de ancak kabirlerin tesnim edilmesi (yüzeyinin yerden biraz kabartılması) ile mümkündür. Daha sonra gelen Şafii alimlerinin de bu kadarını gerekli gördükleri nakledilmektedir ki, böylece fukaha bunda ittifak etmişlerdir.

Öyle ise hadis-i şerifte düzlenmesi emredilen, türbeler ve üzerlerine bina yapılmış olan kabirlerdir. Bir yerde kabir olduğunu belli etmek ve insanların ve diğer mahlukatın çiğnemesinden muhafaza etmek için, bu gayeyle mezarın etrafını bir miktar duvarla çevirmek caiz olur. Ancak bunda israf etmek, lükse kaçmak ve çok para harcamak yasaktır. Çünkü kabrin üzerini süslemenin ölüye hiçbir faydası yoktur. Bunun yerine o parayı fakirlere dağıtmak ve sevabını ölüye bağışlayıp, kabulü için dua etmek daha yararlı ve hayırlı bir harekettir.(6)

Hatta bu çevre duvarının kireçlenmesi ve boyanması bile süse gireceği için yasaklanmıştır. Peygamber (a.s.m.) tarafından yasaklanan bu filli yapmak mekruhtur. Kabrin üzerine süs maksadıyla ve övünmek için kubbe ve bina yapmak ise haramdır. Hadis-i şeriflerde kabirler üzerine yazı yazmak da mutlak olarak yasaklanmıştır. Müctehidler bu yasağa binaen kabir taşlarına ayet yazmanın yere düşüp; çiğnenmesinin muhtemel olması sebebiyle haram, başka şeyler yazmanın da mekruh olduğunu söylemişlerdir.

Ancak sonraki alimler, Hz. Peygamber (a.s.m.)'in, oğlu İbrahim ve Medine'de vefat eden ilk muhacir olan Osman b. Maz'un'un kabri başına, kabrin tanınması için bir taş koymasına kıyaslayarak, sadece ismin yazılmasının, Rasulullah (a.s.m.)'ın koyduğu taş gibi sadece kabrin kaybolmaması için bir işaret olacağını belirtmişler ve kabir taşlarına sadece isimle ölüm tarihinin yazılmasını caiz görmüşlerdir.