logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

Gıpta ve Hased Arasındaki Fark

Bir insana gıpta ile bakmakta hasedlik olur mu?

Bir insan, bir başkasının nâil olduğu maddî veya mânevî bir ihsâna, kendisinin de kavuşmasını arzu edebilir... Bu haset değil, gıptadır.

Hasette ise, haset edilen yani kıskanılan şahıstan o ihsânın mutlaka geri alınması arzu edilir. Yani, zengin komşusuna haset eden adamın temel hedefi; kendisinin zengin olması değil, komşusunun fakirleşmesidir. Dolayısıyla hasetçi; kendi kaybına değil, başkalarının kazancına üzülen ve böylece kıskançlığın kıskacında kıvranıp duran zavallı bir mahluktur.

Kısaca haset, rakibindeki nimetin-servetin-fazilet ve kemâlin yok olmasını arzu etmek; başkalarındaki herhangi bir üstünlüğü çekememektir. Ahlâkî bir za‘f olan ve insanı kötülüklere sürükleyen bu his, nefs-i emmârenin bir tuzağıdır. Mü’min, bu tuzağa düşmemeye gayret etmelidir.

Kur’ân-ı Kerim’de hasetçiler hakkında buyuruluyor ki:

“Yoksa onlar, Allâh’ın lûtuf ve kereminden insanlara verdiği nimetleri kıskanıyorlar mı?..” (en-Nisâ, 54)

Binâenaleyh bir insan, muayyen bir nimete kavuşmak için meşrû dâirede elinden gelen gayreti göstermiş, çalışıp çabalayarak Rabb’inin lûtuf ve inâyetiyle o isteğine nâil olmuşsa, burada mü’minin tavrı, o nimete kendisi kavuşmuş gibi sevinmek olmalıdır, kıskanmak değil...

Ama meşrû olmayan kazançlar hakkında vaziyet böyle değildir. Nitekim müfessirler, âyet-i kerimedeki “Allâh’ın lûtuf ve kereminden verdiği” kaydından hareketle, meşrû olmayan kazançlara haset edilebileceğini belirtmişler... O bakımdan “vurguncunun elindeki malın gitmesini temenni etmek haset değil, gayrettir, adâlettir” demişlerdir. Buna göre bir insan, hırsızlık-soygunculuk ederek gayr-i meşrû yollarla zengin olsa, o malın ondan alınmasını arzu etmek haset değildir. Haset, “Allâh’ın lûtfuyla-keremiyle verdiği” meşrû servet, makam-mevki yahut fazileti çekememektir.

Yazımızı, Fudayl b. İyâz (k.s.) hazretlerinin şu mübârek sözleriyle noktalayalım:

“Mü’min gıpta eder, münâfık ise haset eder...”