Ramazan Bayramı namazı nasıl kılınır?
Ramazan bayramında namaza gitmenin adabı,Ramazan bayramı namazının kılınışı,bayram namazı nasıl kılınırRamazan Bayramı Namazı:
Ramazan Bayramı günü, namazdan önce bir şey yemek mendûb-dur. Yine Ramazan Bayramı günü misvak kullanmak, gusl etmek, güzel kokular sürünmek ve en iyi elbiseyi giymek mendûbdur. Çünkü ResûlüUah (S.A.V.) böyle yapardı. Kurban Bayramı günü (yevm-i nahr) ise, namazdan dönünceye^kadar bir şey yememek, namazdan dönünce kurbanının (udhiyye'nin) etinden yemek mendûbdur.
Sadaka-ı fıtrayı edâ ettikden sonra namaza gitmek mendûbdur. Çünkü Resûlüllah (S.A.V.) :
«Siz, bu gibi günlerde fakirleri dilenmeye muhtaç etmeyin.» buyurmuştur.
Sadaka-ı fıtrayı acele vermekde fakirlerin kalbini namaza yöneltmek vardır.
Her ne kadar mescidleri geniş olsa da, musallaya (namazgaha) çıkmak sünnettir. Bizim zamanımızda musallaya minber çıkarmakta mahzur yoktur. El-İhtiyâr'da böyle zikredilmiştir.
Ramazan (Fıtr) Bayramında caminin yolunda açıkdan tekbir okunmaz. İmâmeyn bunu kabul etmemişlerdir.
Zeylaî (Rh.A.), Ebû Ca'fer' (Rh.A.) den şöyle nakletmiştir: Ebû Cafer (Rh.A.) : «Halkın hayrlara rağbetleri az olduğu için onları, musallaya minber çıkarmakdan menetmek doğru değildir,» demiştir.
Bayram Namazından önce nafile namaz kılınmaz. Çünkü Resûlul-lah (S.A.V.), namaza karşı olan şiddetli isteklerine rağmen bunu yapmamışlardır. Eğer caiz olaydı, cevazı öğretmek için yaparlardı.
Bayram Namazının vakti, güneşin yükselmesinden zevale kadardır. Çünkü Resûlüllah (S.A.V.); güneş bir mızrak veya iki mızrak boyu yükselmiş iken Bayram Namazını kılarlardı. Rivayete göre : ResûlüHah (S.A.V.) zamanında bir topluluk zevalden sonra hilâli gördüklerine şe-hâdet etmişler, Resûlüllah (S.A.V.) de : Ertesi gün musallaya çıkılmasını emretmiştir. Eğer zevalden sonra edâ caiz olaydı, namazı te'hîr etmezdi.
Zevâid tekbirlerinden önce, imâm insanlar île beraber tekbir alıp sena ederek yâni (Sübhânekeyi okuyarak) iki rek'at namaz kılmaya başlar. O zevâid tekbirleri her rek'atta üçer tekbirdir.
İmâm iki kıraatin arasım ayırır. Yâni imâm önce iftitâh için tekbir alır. Ondan sonra Sübhânekeyi okur, sonra üç kere tekbir alır. Ondan sonra sûre ile beraber Fâtiha'yı okur. Ondan sonra rükû için tekbir alır. İmâm ikinci rek'ata kalktığı zaman önce sûre ile beraber Fâtiha'yı okur. Ondan sonra üç kere tekbir alır. Sonra rükû için tekbir alır.
Zevâid tekbirlerde eller kaldırılır. Çünkü Resulüllah (S.A.V.)
«Eller ancak yedi yerde kaldırılır.» buyurmuştur. [105]
Bu İki Bayramın tekbirleri onlardan zikredilmiştir. Bayram Namazları, büyük bir kalabalık ile kılındığı için, her iki tekbir arasında üçer kere teşbih edecek kadar sükût edilir ve tekbirler peşisıra, uzak olan kimselere aktarmayla ulaştırılır.
Bayram Namazından sonra, iki hutbe okunur. Çünkü ResûluIIâh (S.A.V.) böyle yapmıştır. Cuma bunun aksinedir. Şüphesiz hutbe, Cu-ma'da namazdan öncedir. Çünkü hutbe Cuma'nın şartındandır. Şart ise önce gelir.
Hatip insanlara hutbede sadaka-ı fıtrin hükümlerini öğretir. Çünkü hutbe, fıtranın hükümlerini öğretmek için meşru olmuştur. Eğer; yukarıda geçen, «musallaya çıkmadan önce sadaka-ı fıtr vermek men-dûbdur» hükümlerini bilmezden önce fıtrayı edâ muhaldir. Halbuki hutbe ancak musallaya çıktıkdan sonradır. Öyleyse iki söz arasında çelişme vardır, denilirse, cevâbında deriz ki: «Çelişme yoktur. Çünkü sadaka-ı fıtri musallaya çıkmadan önce vermenin mendûbiyeti, çıkdıkdan sonra vermek için ertelenmesinin cevazına aykırı değildir. Musallaya çıkanların bazısının, fıtranın nasıl verileceğini bilmemesi caizdir. Şu halde onlar dikkate alınarak öğretmek faydalıdır.»
İmâm, Bayram Namazını cemâat ile beraber kılsa ve bazı insanlar namazı kaçırsa, o namaz, ne vaktinde ve ne de vaktinden sonra, kaza edilmez. Çünkü bu namaz, Bayram Namazı olması sıfatıyle, Onun bir kurbiyyet ve rahmet olduğu ancak şartlarla bilinir. Zira Bayram Namazı şartları yalnız kılanda tamam değildir.
Ramazan Bayramı Namazı, özür ile ertesi güne tehir edilir. Yâni, şayet bir özür, namazı kılmakdan alıkoyarsa, Ramazan Bayramı Namazı ertesi güne bırakılır. Meselâ, insanlara hilâlin bulutlu olması ve imâmın yanında zevalden sonra veya zevalden önce hilâli gördüklerine şehâdet edecek kişiler bulunması fakat zevalden Önce insanların toplanmasının mümkün olmaması ya da bulutlu günde insanların Bayram Namazını kılması ve o namazın zevalden sonra kılındığının anlaşılması suretlerinde, Ramazan Bayramı Namazı tehir edilir.
Ramazan Bayramı Namazı, ancak ertesi güne tehir edilir. Çünkü bu Bayram Namazında asi olan, Cuma gibi kaza edilmemektir. Ancak şu kadar var ki, biz onu, KesûlüIIah' (S.A.V.) in ertesi güne tehirine dâir rivayet ettiğimiz hadîsinin mefhûmu ile terk ettik. Resûlüllah'-(S.A.V.) m ertesi günden sonraya tehîr ettiği ise rivayet edilmemiştir. Öyleyse asi üzere bakî kalmıştır.
Ramazan Bayramı günü, namazdan önce bir şey yemek mendûb-dur. Yine Ramazan Bayramı günü misvak kullanmak, gusl etmek, güzel kokular sürünmek ve en iyi elbiseyi giymek mendûbdur. Çünkü ResûlüUah (S.A.V.) böyle yapardı. Kurban Bayramı günü (yevm-i nahr) ise, namazdan dönünceye^kadar bir şey yememek, namazdan dönünce kurbanının (udhiyye'nin) etinden yemek mendûbdur.
Sadaka-ı fıtrayı edâ ettikden sonra namaza gitmek mendûbdur. Çünkü Resûlüllah (S.A.V.) :
«Siz, bu gibi günlerde fakirleri dilenmeye muhtaç etmeyin.» buyurmuştur.
Sadaka-ı fıtrayı acele vermekde fakirlerin kalbini namaza yöneltmek vardır.
Her ne kadar mescidleri geniş olsa da, musallaya (namazgaha) çıkmak sünnettir. Bizim zamanımızda musallaya minber çıkarmakta mahzur yoktur. El-İhtiyâr'da böyle zikredilmiştir.
Ramazan (Fıtr) Bayramında caminin yolunda açıkdan tekbir okunmaz. İmâmeyn bunu kabul etmemişlerdir.
Zeylaî (Rh.A.), Ebû Ca'fer' (Rh.A.) den şöyle nakletmiştir: Ebû Cafer (Rh.A.) : «Halkın hayrlara rağbetleri az olduğu için onları, musallaya minber çıkarmakdan menetmek doğru değildir,» demiştir.
Bayram Namazından önce nafile namaz kılınmaz. Çünkü Resûlul-lah (S.A.V.), namaza karşı olan şiddetli isteklerine rağmen bunu yapmamışlardır. Eğer caiz olaydı, cevazı öğretmek için yaparlardı.
Bayram Namazının vakti, güneşin yükselmesinden zevale kadardır. Çünkü Resûlüllah (S.A.V.); güneş bir mızrak veya iki mızrak boyu yükselmiş iken Bayram Namazını kılarlardı. Rivayete göre : ResûlüHah (S.A.V.) zamanında bir topluluk zevalden sonra hilâli gördüklerine şe-hâdet etmişler, Resûlüllah (S.A.V.) de : Ertesi gün musallaya çıkılmasını emretmiştir. Eğer zevalden sonra edâ caiz olaydı, namazı te'hîr etmezdi.
Zevâid tekbirlerinden önce, imâm insanlar île beraber tekbir alıp sena ederek yâni (Sübhânekeyi okuyarak) iki rek'at namaz kılmaya başlar. O zevâid tekbirleri her rek'atta üçer tekbirdir.
İmâm iki kıraatin arasım ayırır. Yâni imâm önce iftitâh için tekbir alır. Ondan sonra Sübhânekeyi okur, sonra üç kere tekbir alır. Ondan sonra sûre ile beraber Fâtiha'yı okur. Ondan sonra rükû için tekbir alır. İmâm ikinci rek'ata kalktığı zaman önce sûre ile beraber Fâtiha'yı okur. Ondan sonra üç kere tekbir alır. Sonra rükû için tekbir alır.
Zevâid tekbirlerde eller kaldırılır. Çünkü Resulüllah (S.A.V.)
«Eller ancak yedi yerde kaldırılır.» buyurmuştur. [105]
Bu İki Bayramın tekbirleri onlardan zikredilmiştir. Bayram Namazları, büyük bir kalabalık ile kılındığı için, her iki tekbir arasında üçer kere teşbih edecek kadar sükût edilir ve tekbirler peşisıra, uzak olan kimselere aktarmayla ulaştırılır.
Bayram Namazından sonra, iki hutbe okunur. Çünkü ResûluIIâh (S.A.V.) böyle yapmıştır. Cuma bunun aksinedir. Şüphesiz hutbe, Cu-ma'da namazdan öncedir. Çünkü hutbe Cuma'nın şartındandır. Şart ise önce gelir.
Hatip insanlara hutbede sadaka-ı fıtrin hükümlerini öğretir. Çünkü hutbe, fıtranın hükümlerini öğretmek için meşru olmuştur. Eğer; yukarıda geçen, «musallaya çıkmadan önce sadaka-ı fıtr vermek men-dûbdur» hükümlerini bilmezden önce fıtrayı edâ muhaldir. Halbuki hutbe ancak musallaya çıktıkdan sonradır. Öyleyse iki söz arasında çelişme vardır, denilirse, cevâbında deriz ki: «Çelişme yoktur. Çünkü sadaka-ı fıtri musallaya çıkmadan önce vermenin mendûbiyeti, çıkdıkdan sonra vermek için ertelenmesinin cevazına aykırı değildir. Musallaya çıkanların bazısının, fıtranın nasıl verileceğini bilmemesi caizdir. Şu halde onlar dikkate alınarak öğretmek faydalıdır.»
İmâm, Bayram Namazını cemâat ile beraber kılsa ve bazı insanlar namazı kaçırsa, o namaz, ne vaktinde ve ne de vaktinden sonra, kaza edilmez. Çünkü bu namaz, Bayram Namazı olması sıfatıyle, Onun bir kurbiyyet ve rahmet olduğu ancak şartlarla bilinir. Zira Bayram Namazı şartları yalnız kılanda tamam değildir.
Ramazan Bayramı Namazı, özür ile ertesi güne tehir edilir. Yâni, şayet bir özür, namazı kılmakdan alıkoyarsa, Ramazan Bayramı Namazı ertesi güne bırakılır. Meselâ, insanlara hilâlin bulutlu olması ve imâmın yanında zevalden sonra veya zevalden önce hilâli gördüklerine şehâdet edecek kişiler bulunması fakat zevalden Önce insanların toplanmasının mümkün olmaması ya da bulutlu günde insanların Bayram Namazını kılması ve o namazın zevalden sonra kılındığının anlaşılması suretlerinde, Ramazan Bayramı Namazı tehir edilir.
Ramazan Bayramı Namazı, ancak ertesi güne tehir edilir. Çünkü bu Bayram Namazında asi olan, Cuma gibi kaza edilmemektir. Ancak şu kadar var ki, biz onu, KesûlüIIah' (S.A.V.) in ertesi güne tehirine dâir rivayet ettiğimiz hadîsinin mefhûmu ile terk ettik. Resûlüllah'-(S.A.V.) m ertesi günden sonraya tehîr ettiği ise rivayet edilmemiştir. Öyleyse asi üzere bakî kalmıştır.
Konular
- Tilavet secdesi nedir?Tilavet secdesinin hükmü nedir?
- Tilavet secdesi nasıl yapılır?
- Ramazan Bayramı namazı nasıl kılınır?
- Teravih namazı evde cemaatle kılınır mı?
- Ramazan ayında başka bir oruca niyet eden misafirin orucu hangi oruçtan sayılır?
- Ramazan ayında başka bir vacibe niyet eden hastanın orucu....
- Farz ibadet'lerde kaza kaç kısımdır?
- Farz ibadetlerde "eda" etmek kaç kısımdır?
- Lahik(cemaatle namaza başlayıp namaz içinde abdesti bozulanın hükmü nedir??
- Mesbuk(imam namaza başladıktan sonra gelen )kimsenin ne yapması lazım?
- Muktedi kime denir?
- Tarladan çıkan mahsülün öşrü nasıl hesaplanır?
- Bir tarladan çıkan mahsule kaç defa öşür verilir?
- Ekilmediği halde kendiliğinden çıkan mahsulde öşür varmıdır?
- Hangi mahsullere öşür vermek farz'dır?
- Kişi Anne ve Babasına zekat verebilir mi?
- Cami'ye zekat verilir mi?
- Zengin kimseye veya onun çocuğuna zekat verilir mi?
- Zekatı başka ülkelerdeki fakirlere vermek günah mı?
- Lokal anestesi orucu bozar mı?
- Astım hastalarının kullandığı sıprey orucu bozar mı?
- Abdest'siz ezberden Kur'anı Kerim okunur mu?
- Kur'anı Kerimi yüzüne bakarakmı okumak daha sevap ?Ezberden okumak mı daha sevab tır?
- Türkçe yazıdan veya Türkçe meal'den Kur'an-ı Kerim hatmi caiz mi?
- İnsülin iğnesi vurmak orucu bozar mı?
- Oruç tutarken şekerim düştü orucu bozdum keffaret gerekir mi?
- Diyabet (şeker) hastaları oruç fidyesi verebilir mi?
- Oruçluyken tatile gitmenin sakıncası varmı?
- Denize girmek orucu bozar mı?