Hased haramdır.Haset, Allahın bir kuluna verdiği niğmetin yok olmasını temenni etmek istemektir.O nimeti kendisi için istesin veya istemesin farketmez.Müslüman kardeşine verilen niğmetin benzerinin kendisinde olmasını istemek ise,hades değil gıptadır.Gıpta etmek,namaz gibi vacip olan niğmetlerde vacip,sadaka ve malını tasadduk etme gibifaziletli şeylerde müstehap,yemek,içmek ve giymek gibi mübah olan şeylerde mubahtır.(Hediyyetül-alaiyye s.314)

HASEDİ KALPTEN ATMANIN ÇARESİ:

Hased kalbin en büyük hastalıklarındandır.Kalp hastalıkları ancak ilim ve amel ile tedavi edilir.Hasedin ne ünyalık ne de din bakımından hased edilene bir zararı yoktur.Haset eden kişi,hem din hem de dünya bakımından hasedin zararının kendisine olacağını bilmelidir.

Dini zararı: Allaın taksimatına rıza göstermiyor,kazasına kızıyor,ve çirkin görüyorsun.Bu ise,Tevhıdin özüne aykırı ve imanın gözüne saplanmış bir oktur.
Dünyadaki zararına gelince:Adam hased ettikçe içinde bir ateş yanar,kendi kendini kemirir ve adeta rendelenirsin.Onun niğmeti arttıkça seninde hastalığın ertar,sıkıntı çinde kıvranır,karanlıklar içinde bocalarsın.

HASETTEN TEVBE:

Hasetin fi'liyat sahasındaki kısmına yani haset ettiği kişi hakkında ileri geri konuşmasına gıybet ve yalan denir.Bunlar hasedin kendisi değil hasetten doğan şeylerdir.Yalnız kalpte kalan haset sebebiyle haset edilen kimseden helellik almaya lüzüm yoktur.Çünkü ona karşı işlenmiş bir iş mevcut değildir.Ancak Allah karşı kalbin bir isyanı vardır.Bundan tevbe etmek lazımdır.Haset söz ve fiiliyata intikal etmiş ise,o zaman hased edilenden helallik alınması lazımdır.(ihya c.3 s.138 tercüme c.3 s. 419/440)