Kadınların örtünüp belli bir nizam içinde yaşamaları bir esaret değildir.Açılıp saçılmalarının ve aklına gelen her şeyi yapabilmelerininde hürriyet olduğu zannedilmemelidir.Tesettür ve
Şurası bir gerçektir ki,kadının açılması ve dikkat çekecek şekilde davranması,erkeklerde kadının kendileri için açıldığı hissini verir.Böylece bir takım kimselerin o kadına satılık bir meta' imiş gibi bakmalarına,neticede kavlen (söz)ve fiilen taarruzda bulunmalarına yol açar ki,bu da kadına en büyük hakarettir.

Dinimiz islam, fuhşu yasakladığı gibi ona davet eden ve vesile olan her şeyide men etmiştir.Fuhşa vesile olacak yolları kapatmak üzere tesettürü(örtünmeyi)farz kılınmıştır. Huzurlu bir cemiyetin meydana gelebilmesi için tesettür,mahremiyete riayet, saygı,seviye ve mesafe şarttır.

Açıklığın saadet getirmediğini aksine bir takım sıkıntılara sebebiyyet verdiğini Gayri Müslimlerden bir çokları dahi itiraf etmektedirler.Fransızların büyük ve meşhur şairesi Madam Dolaro maridos,Türkiyede bulunduğu günlerde Türk dostlarına şöyle demiştir:

"Türk ve Müslüman Kadınlar örtündüklerinden dolayı içinde bulundukları saadeti bilsinler.Örtünmek ve Erkeklere karışmamak onlar için ne büyük bir saadettir.örtünmeyen,bilakis açılan,süslenerek erkeklere karışan kadınlar bir çok hususta ne büyük endişe ve ızdırap içindedir.Açılan,süsülenen ve erkeklere karışan kadınların bulundukları cemiyetteki erkekler tarafından daha çok beğenilmek için çektikleri sıkıntıları,kendi beylerinin de diğer kadınları kendileri üzerine tercih etme ihtimalinin kendilerine verdiği tarifsiz azabı,sizin örtünen ve erkeklere karışmayan kadınlarınız bilemezler".