Peygamberimizin cenazesi nasıl kaldırıldı
Peygamber efendimizin ölümü ve cenazesinin kaldırılması hadisesi nasıl olmuştur? Peygamber efendimizin ölümü ve ashabı ikramın ilk tepkisi?Eshâbı Kirâm, acı haberi gözyaşları içinde öğrendiler. Medîne-i Münevvere'yi mâtem havası kapladı. Bâzıları buna inanmak istemiyordu.
Hz.Ömer, hüznünün şiddet ve dehşetinden ölüm haberini kabul edemedi. Peygamber Efendimiz'e bağlılığından gelen heyecan içerisinde kılıncını çekerek; "Her kim Muhammed (S.A.V.) öldü derse boynunu uçururum." diye feryad ediyordu.
Nihâyet, vakûr hâliyle Hz.Ebû Bekir (R.A.) geldi. Peygamber Efendimiz, Hz.Âişe'nin odasında örtülü halde duruyordu. Diz çöktü. Öperek ağlamağa başladı. Tekrar alnından öperek; "Vallâhi Rasûlüllah vefât etmiştir. «İnnâ Lillâhi ve innâ ileyhi râciûn»" dedi ve şöyle buyurdu: "Bu büyük insanı, nefsimi elinde bulunduran Allah vefât ettirdi. Salât ve selâm üzerine olsun Ey Allâh'ın Rasûlü! memâtında da, hayâtında da ne kadar güzelsin."
Hz.Ebû Bekir (R.A.) göz yaşlarını silerek mescide gitti. Halk mescidde toplanmış, fakat durumları şaşkın, karışık bir havayı ifâde ediyordu.
Eshâbı Kirâm, Hz.Ebû Bekr'i görünce toplandılar. Fakat Hz.Ömer, hâlâ tehditten vazgeçmemişti.
Hz.Ömer'e yaklaştı. Şöyle hitâb etti; "Sakin ol Yâ Ömer".
Daha sonra Allâh'a hamd etti, Rasûlünü övdü ve şöyle konuşmağa başladı: "Ey insanlar, kim Muhammed (S.A.V)'e tapıyorsa bilsin ki Muhammed (S.A.V.) ölmüştür. Kim de Allâh'a ibâdet ediyorsa, bilsin ki Allâhü Teâlâ diridir, ebedîdir".
Daha sonra Âli İmran Sûresi'nin 144. âyetini okudu.
Âyet-i Kerîme'nin meâli: "(Size hakikî ve ebedî bir rehber olan) Muhammed, ancak bir Peygamberdir. Ondan önce de birçok Rasûller geçti. O, eğer ölse veya öldürülse, (Siz, Nûru bırakıp zûlmete) ökçelerinizin üzerine, gerisin geriye dönü mü vereceksiniz? Kim ki iki ökçesinin üzerine geri dönerse, bilsin ki Allâh'a hiçbir şeyle zarar vermez. (Dönüş, dönenin kendi aleyhinedir.) Allah, ahdinde durup, sebat ve şükredenleri mükâfatlandıracaktır."
Bu sırada, Eshâbdan bir kısmı toplanarak Müslümanlara seçilecek reisi, halîfe (emir) mes'elesini müzâkere etmeğe başladılar. Müzâkere ve müşâvereler neticesinde, Hz.Ebû Bekir (R.A.) halîfe, emir seçildi.
Hz.Peygamberimiz, hastalığında, imâmete Hz.Ebû Bekr'i tâyin etmişti. Bu da, onun halîfeliğine, emirliğine işâret oluyordu.
Hz.Ömer; "Ver elini." dedi ve O'na ilk bîat eden oldu.
Bunu diğer Eshab tâkip etti, hepsi bîat etti. Mes'ele hallolundu.
Müslümanlar, başlarına Hz.Ebû Bekr (R.A.)'ı hâlife seçtikten sonra Peygamber Efendimiz'i, O'na en yakın olan Hz.Ali yıkadı. O'na amcası Abbas ve oğlu Fadıl, Üsâme bîn-i Zeyd, kölesi Şükran yardım etti. Daha sonra pamukdan üç beyaz beze kefenlediler.
Peygamber Efendimiz'in cenâze namazını önce melekler kıldılar. Sonra da sırasıyla Ehl-i Beyt'in erkekleri, kadınları ve çocukları kıldılar. Diğer mü'min erkekler, kadınlar ve çocuklar da takım takım gelerek yalnız başlarına namâzı kıldılar. Cenâze namâzının bu şekil kılınması Peygamber Efendimiz'in vasiyyeti idi.
Hz.Ali de; "İmamsız, yalnız başına cenâze namâzı kılınır mı, diye şüphe edilmesin. Allâh'ın Rasûlü, hem hayâtında, hem de vefâtında sizin imâmınızdır." buyurdu.
Techîzi bitip, namaz kılındıktan sonra, nereye defnedileceği müzâkere edildi. Bâzıları Mekke'ye, bâzıları Mescidine, bâzıları Bakî-ul Garkad kabristanlığına, Eshâbının yanına, bâzıları da Peygamberlerin makâmı olan Kudüs'e defnedilmesini ileri sürdüler. Hz.Ebû Bekir; «Peygamberler öldükleri yere defn olunurlar» Hadîs-i Şerif'ini beyân edince, ihtilaf ortadan kalktı ve Hz.Âişe'nin odasına defnedildi.
Rasûlü Ekrem Hazretlerinin bu mubarek kabrini kazan şahıs, Ensârdan Ebû Tâlhâ Hazretleridir. Buraya «Ravza-i Mutahhare» denir
Hz.Ömer, hüznünün şiddet ve dehşetinden ölüm haberini kabul edemedi. Peygamber Efendimiz'e bağlılığından gelen heyecan içerisinde kılıncını çekerek; "Her kim Muhammed (S.A.V.) öldü derse boynunu uçururum." diye feryad ediyordu.
Nihâyet, vakûr hâliyle Hz.Ebû Bekir (R.A.) geldi. Peygamber Efendimiz, Hz.Âişe'nin odasında örtülü halde duruyordu. Diz çöktü. Öperek ağlamağa başladı. Tekrar alnından öperek; "Vallâhi Rasûlüllah vefât etmiştir. «İnnâ Lillâhi ve innâ ileyhi râciûn»" dedi ve şöyle buyurdu: "Bu büyük insanı, nefsimi elinde bulunduran Allah vefât ettirdi. Salât ve selâm üzerine olsun Ey Allâh'ın Rasûlü! memâtında da, hayâtında da ne kadar güzelsin."
Hz.Ebû Bekir (R.A.) göz yaşlarını silerek mescide gitti. Halk mescidde toplanmış, fakat durumları şaşkın, karışık bir havayı ifâde ediyordu.
Eshâbı Kirâm, Hz.Ebû Bekr'i görünce toplandılar. Fakat Hz.Ömer, hâlâ tehditten vazgeçmemişti.
Hz.Ömer'e yaklaştı. Şöyle hitâb etti; "Sakin ol Yâ Ömer".
Daha sonra Allâh'a hamd etti, Rasûlünü övdü ve şöyle konuşmağa başladı: "Ey insanlar, kim Muhammed (S.A.V)'e tapıyorsa bilsin ki Muhammed (S.A.V.) ölmüştür. Kim de Allâh'a ibâdet ediyorsa, bilsin ki Allâhü Teâlâ diridir, ebedîdir".
Daha sonra Âli İmran Sûresi'nin 144. âyetini okudu.
Âyet-i Kerîme'nin meâli: "(Size hakikî ve ebedî bir rehber olan) Muhammed, ancak bir Peygamberdir. Ondan önce de birçok Rasûller geçti. O, eğer ölse veya öldürülse, (Siz, Nûru bırakıp zûlmete) ökçelerinizin üzerine, gerisin geriye dönü mü vereceksiniz? Kim ki iki ökçesinin üzerine geri dönerse, bilsin ki Allâh'a hiçbir şeyle zarar vermez. (Dönüş, dönenin kendi aleyhinedir.) Allah, ahdinde durup, sebat ve şükredenleri mükâfatlandıracaktır."
Bu sırada, Eshâbdan bir kısmı toplanarak Müslümanlara seçilecek reisi, halîfe (emir) mes'elesini müzâkere etmeğe başladılar. Müzâkere ve müşâvereler neticesinde, Hz.Ebû Bekir (R.A.) halîfe, emir seçildi.
Hz.Peygamberimiz, hastalığında, imâmete Hz.Ebû Bekr'i tâyin etmişti. Bu da, onun halîfeliğine, emirliğine işâret oluyordu.
Hz.Ömer; "Ver elini." dedi ve O'na ilk bîat eden oldu.
Bunu diğer Eshab tâkip etti, hepsi bîat etti. Mes'ele hallolundu.
Müslümanlar, başlarına Hz.Ebû Bekr (R.A.)'ı hâlife seçtikten sonra Peygamber Efendimiz'i, O'na en yakın olan Hz.Ali yıkadı. O'na amcası Abbas ve oğlu Fadıl, Üsâme bîn-i Zeyd, kölesi Şükran yardım etti. Daha sonra pamukdan üç beyaz beze kefenlediler.
Peygamber Efendimiz'in cenâze namazını önce melekler kıldılar. Sonra da sırasıyla Ehl-i Beyt'in erkekleri, kadınları ve çocukları kıldılar. Diğer mü'min erkekler, kadınlar ve çocuklar da takım takım gelerek yalnız başlarına namâzı kıldılar. Cenâze namâzının bu şekil kılınması Peygamber Efendimiz'in vasiyyeti idi.
Hz.Ali de; "İmamsız, yalnız başına cenâze namâzı kılınır mı, diye şüphe edilmesin. Allâh'ın Rasûlü, hem hayâtında, hem de vefâtında sizin imâmınızdır." buyurdu.
Techîzi bitip, namaz kılındıktan sonra, nereye defnedileceği müzâkere edildi. Bâzıları Mekke'ye, bâzıları Mescidine, bâzıları Bakî-ul Garkad kabristanlığına, Eshâbının yanına, bâzıları da Peygamberlerin makâmı olan Kudüs'e defnedilmesini ileri sürdüler. Hz.Ebû Bekir; «Peygamberler öldükleri yere defn olunurlar» Hadîs-i Şerif'ini beyân edince, ihtilaf ortadan kalktı ve Hz.Âişe'nin odasına defnedildi.
Rasûlü Ekrem Hazretlerinin bu mubarek kabrini kazan şahıs, Ensârdan Ebû Tâlhâ Hazretleridir. Buraya «Ravza-i Mutahhare» denir
Konular
- Ağda Yapanın Gusül Abdesti Bozulur mu?
- Kurana el basmak...(yemini Lağv..
- Başı Açmak Abdesti Bozar mı?
- Kadınlardan gelen günlük akıntı abdesti bozar mı?
- Cuma hutbesine Yetişemeyen Kimsenin Cuma Namazı Geçerli olur mu?
- Kadınların İlim Tahsili nasıl Olmalıdır?
- Zıhar Kefareti Nedir?
- Kurban Vacip Olan Kimsenin Almaya Parası Yoksa ne yapmalı?
- Imama Uyarken Niyet
- Secde Yapamayan Kimse namazını Nasıl Kılar?
- Şeyh Edebali Kimdir?
- Kıyafetteki Necaset ile kılınan Namaz Tekrar Kılınır mı?
- Dua Sonunda AMİN Demenin Hükmü Nedir?
- Gusul Abdesti İle Boy Abdesti Aynı mıdır?
- Gece Kılınan Kaza Namazı Teheccüd Yerine Geçer mi?
- 20 Yaşından Sonra Akika Kurbanı Kesilir mi?
- Namaz Tesbihinde Şaşırmak namazı Bozar mı?
- Üç Talakla Boşanan Kadın Kocasına Dönebilir Mi?
- İftitah Tekbiri Nedir?Nasıl Tekbir Alınır?
- Berre ismini Koymak Caiz midir?
- Hz.Ebu Bekir (R.A.) 'dan Hikmetli Sözler
- Şahid Olmadan yapılan Talak Geçerli midir?
- Devir (ıskat) Nasıl yapılır?
- Namazda Dizlerini Bükemeyen Nasıl Namaz Kılar?
- 1 Fatiha ve 3 İhlas Nasıl Hediye edilir?
- Kul Hakkı İlen Ölen Kimsenin durumu Nedir?
- İslama Göre Aile İçi Görev Ve Sorumluluklar
- Hz.Hamza'ın boyu kaç santimdi?
- Peygamber (S.A.V.) Efendimiz'in Çocuklara Sevgisi İle İlgili Hadisi Şerifler