logo logo

Yeni nesil güncel konularla ilgili sorular ve cevaplar!

Fetvalar.Com

Yeni Nesil Fetvalar

Sistemimize üye olarak sitemizi daha aktif olarak kullanabilirsiniz.

Üyelik için tıkla

Fetvalar.Com

Güncel sorular ve cevapları

İçki İçen Kişi 40 Gun İbadet Yapamaz Denıyor Doğru mu?

içki içen kişi 40 gun ibadet yapamaz denıyor dogrumu?İçki içen kırk gün ibadet demez mi?
"İçki içen kimse kırk gün ibadet yapamaz" diye bir şey yok.Bu sözün aslı ;Haram yiyip içen kimsenin ibadeti 40 gün kabul olunmaz" şeklindedir ki; bu söz hadisi şeriftir.

Peygamber Efendimiz (asm) haram yiyen kişinin 40 gün ibadetlerinin kabul olmadığını hadis-i şerifte bildirmiştir:
“…Muhammed’i kudret ve iradesiyle yaşatan Allah'a (cc) yemin ederim ki, midesine
haram bir lokma indiren kulun kırk gün hiçbir ameli kabul edilmez…” (Taberani)
Kırk gün şüpheli lokma yiyenin kalbi kararır ve lekelenir. (İmâm-ı Gazâlî)
“Namaz kılmaktan yay gibi, oruç tutmaktan çöp gibi kalsanız da, haram ve şüpheli şeylerden kaçınmazsanız, Allah o ibadetleri kabul etmez.” (Abdullah bin Ömer)
“Midesinde haram lokma olan kimsenin ibadetlerini Allah kabul etmez.” (Abdullah bin Abbas)

içki içmek haramdır.İçki veya benzeri bir haram lokma kişinin 40 gün ibadetlerinin sevabını ve lezzetini yok eder.Rasülüllah Efendimiz (s.a.v.) bir yudum haramın nelere sebep olacağını bildirerek bizleri ikaz etmiştir. Yoksa içki içen veya haram lokma ibadeti terketsin mahiyetinde değildir.Bilakis içki gibi haram yiyip içen bu kötü amelinden dolayı tevbe ve istiğfar edip daha fazla ibadetle meşgul olası gerekir.

Hadiste belirtilen "kırk gün hiçbir ameli kabul edilmez" ibaresi "Kırk gün boyu, kıldığı namazların sevabından mahrum kalacaktır." demektir. Ulema bu hususta ittifak etmiştir.
"Amelin sıhhati şartlara ve rükünlere bağlıdır. Sevaba gelince, o kişinin azimetinin sıhhatli oluşuna bağlıdır (günahlardan kaçınması ve feraizi yerine getirmesine bağlıdır)" (Reddül Muhtar)
İçki içen bir kimse namazı şartlarına göre kılsa namazı sahih olur yani namaz borcunu öder. Fakat kıldığı namaz kabul olmaz yani "razı olunan, beğenilen, sevaplı" bir amel olmaz. Dolayısıyla bir kimse ibadetlerim zaten kabul olmayacak diyerek ibadetlerini terk edemez. Yapmış olduğu haram fiilden dolayı tevbe-i nasuhta bulunması ve ibadetlerinin makbuliyeti için Cenab-ı Hakk'a duada bulunması gerekir.