kaza namazı vaktinde kılınamayan namazlardır ki ,bu namazları vaktinde kılamayan kimsenin aradan senelerde geçse kaza etmesi gerekir.Zira Kur'ân-ı Kerîm'de Cenâb-ı Hakk ellibeş yerde her müslüman erkek ve kadına namazı emretmiştir. Ayrıca otuzüç yerde de namazı zekâtla beraber emretmiştir.

Sizin elinize kağıt kalem alıp bütün namazları hesaplamanız ve yalnızca farzları olmak suretiyle 10 senelik namazı fırsat buldukça kaza etmeniz gerekmektedir.

Kaza namazına niyet ederken gün ve tarih belirmeye gerek yok sadece kaç vakit olduğunu bilmeli ve en sonundan başlayarak "niyet ettim en son kazaya kalan sabah namazını farzını kılmaya"diye niyet edilmelidir.

Kerahet vakitlerinin haricinde günlük namazların ardından kaza kılınabileceği gibi gece teheccüd vaktinde ve sabah kuşluk vakitlerindede kaza namazı kılabilirsiniz.Ancak sabah namazı ve ikindi namazından sonra kaza namazı kılınmaz.

Hülâsa, Kur'ân-ı Kerîm'de, namaz emri yüzden fazla âyetle sâbittir. Namaz hakkında emrin bu kadar çok tekrar edilmesi, namazın fazilet ve sevabının büyüklüğüne işârettir.Terk edenler için de, cezasının çok ağır olacağına işaret eder.

Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîflerinde "Kıyâmet gününde kulun en evvel sorguya çekileceği şey, namazdır" buyurmuşlardır. Bu hadisi şerifte, Namaz hesabını tam verenlerin diğerlerinde kolaylık göreceğine, veremeyenlerin, zorda kalacağına işâret vardır.

Bir insan, bir vakit namazın yerine milyonlarca lira sadaka verse veya birinin iki rek'at namazı yerine bir başkası yüz rek'at namaz kılsa, namaz borçlusu şahıs bunlarla mes'ûliyetinden hiç bir sûrette kurtulamaz.

Namaz kime farz olmuşsa ancak onun tarafından kılınmak sûretiyle edâ edilir. Binâenaleyh bir kimsenin gaflet veya tembellik yüzünden vaktinde kılamadığı namazı varsa hiç zaman geçirmeden kazâ etmeli, bu namazı kazâya bıraktığı için de ayrıca tevbe ve istiğfar etmelidir.

Namaz borcu olan kimse borçlarını hesaplar. En sonundan başlayarak kazâ edip bitirir. En evvelinden başlamak câiz ise de, en kâmil yaşta kazâya kalanların cezasının daha ağır olacağından önce onları affettirmek düşüncesiyle sonundan başlayarak, kazâ etmek evlâdır. Kazâ ederken yalnız farzlar ve vitir kılınır. Sünnetler kazâ edilmez.

Kazâ namazı, kerâhet vakitleri hâricinde, her zaman kılınabilir.