Gusül Abdestinde Dikkat edilecek Hususlar
Guslün tam olması için yapılacaklar.Gusül abdesti alırken şüpheye yer vermemek için yapılacak bazı kurallar.Gusül öncesi yapılacaklar.Gusül hangi durumda farz olur?Cünüp olan ve hayız ve nifas bitimindeki kimseye gusül abdesti almak farzdır.Vücuttan çıkan meninin hangi durumda gusül gerektirdiği hususundaki şüphelerden kurtulmak için yapılması gereken bazı hususlar vardır.
İmam Ebû Hanife ile İmam Muhammed (rahmetullâhi aleyhimâ), guslün farz olması için, meninin mahallinden şehvetle ayrılmış olması-nı kâfi görmektedirler. İmam Ebû Yûsuf ise, hem mahallinden şehvetle ayrılmasını ve hem de dışarıya şehvetle çıkmasını şart koşmaktadır.
İmamlar arasındaki bu ihtilâf dikkate alındığı zaman, cinsî mukare-nette bulunan veya ihtilâm olan bir kimse, gusül yapmadan önce, şu hususlara riâyet etmeli, daha sonra gusle başlamalıdır:
a) Biraz uyumak:
Namazın geçme tehlikesi yoksa, gusle başlamadan önce biraz uyumalıdır. Bu uyku, âsabın gevşemesine sebep olduğundan, içeride kalan meni dışarı sızmış ve gusle müsait bir zemin hazırlanmış olur.
b) Küçük abdest bozmak:
İdrar, içerde kalan nutfenin dışarı atılmasını sağlar.
c) Çokca yürümek:
Yürümek, vücudun âsâbını harekete geçirir ve bu sırada içeride kalan meni bakiyesi dışarıya atılmış olur.
"Çokça yürüme" tabiri mutlak ve muğlak bir ifade olmakta isede bazı güvenilir kaynaklarda bunun kırk adım olduğuna işaret olunmaktadır (1). Biz, bu mikdarı, çokca tabirinin tabanı olarak kabul etmekteyiz. İmkân olduğu zaman bunu artırmanın ihtiyatla amelin faydasını artıracağına inanıyoruz.
Kendisine gusül farz olmuş bir şahıs, bu tavsiyelerden birini yap-madan yıkansa, sonra nutfenin kalıntısı dışarı çıksa -İmam Ebû Hanife ile İmam Muhammed'e göre- tekrar yıkanması lâzım gelir (2). Bunlar-dan birini yaptıktan sonra, içerde kalan meni dışarı çıksa guslü tekrar-lamak icap etmez. Çünkü çıkacak nutfe, mahallinden şehvetsiz olarak ayrılmış kabul olunmaktadır (3).
Fıkhî meselelerdeki ihtilaf, Hanefî mezhebi ile diğer mezheblerden biri arasında vâkî ise, ihtayatla amel mendup olur. Bu görüş ayrılığı Hanefî müctehidleri arasında olursa, ihtiyata riayet daha faydalıdır. Bu durumda müctehidlerden ikisi birleşirse, onların görüşleri istikâmetinde bir ihtiyat yolu tutulması gerekir.
Ele aldığımız mevzuda müctehid-i mutlak bulunan İmam Ebû Ha-nife ile İmam Muhammed'in görüş birliğine vardıkları müşâhede olun-maktadır. Bu tablo, ihtiyatla amel etmeyi daha kuvvetli ve zaruri dene-cek seviyeye yükseltmektedir.
(1) ibniÂbidin, c1, sh. 149.
(2) Büyük İslâm İlmihâli: (Taharet kitabı) madde 178
(3) Fetâvâ-i Hindiye, c. 1, sh. 15.
İmam Ebû Hanife ile İmam Muhammed (rahmetullâhi aleyhimâ), guslün farz olması için, meninin mahallinden şehvetle ayrılmış olması-nı kâfi görmektedirler. İmam Ebû Yûsuf ise, hem mahallinden şehvetle ayrılmasını ve hem de dışarıya şehvetle çıkmasını şart koşmaktadır.
İmamlar arasındaki bu ihtilâf dikkate alındığı zaman, cinsî mukare-nette bulunan veya ihtilâm olan bir kimse, gusül yapmadan önce, şu hususlara riâyet etmeli, daha sonra gusle başlamalıdır:
a) Biraz uyumak:
Namazın geçme tehlikesi yoksa, gusle başlamadan önce biraz uyumalıdır. Bu uyku, âsabın gevşemesine sebep olduğundan, içeride kalan meni dışarı sızmış ve gusle müsait bir zemin hazırlanmış olur.
b) Küçük abdest bozmak:
İdrar, içerde kalan nutfenin dışarı atılmasını sağlar.
c) Çokca yürümek:
Yürümek, vücudun âsâbını harekete geçirir ve bu sırada içeride kalan meni bakiyesi dışarıya atılmış olur.
"Çokça yürüme" tabiri mutlak ve muğlak bir ifade olmakta isede bazı güvenilir kaynaklarda bunun kırk adım olduğuna işaret olunmaktadır (1). Biz, bu mikdarı, çokca tabirinin tabanı olarak kabul etmekteyiz. İmkân olduğu zaman bunu artırmanın ihtiyatla amelin faydasını artıracağına inanıyoruz.
Kendisine gusül farz olmuş bir şahıs, bu tavsiyelerden birini yap-madan yıkansa, sonra nutfenin kalıntısı dışarı çıksa -İmam Ebû Hanife ile İmam Muhammed'e göre- tekrar yıkanması lâzım gelir (2). Bunlar-dan birini yaptıktan sonra, içerde kalan meni dışarı çıksa guslü tekrar-lamak icap etmez. Çünkü çıkacak nutfe, mahallinden şehvetsiz olarak ayrılmış kabul olunmaktadır (3).
Fıkhî meselelerdeki ihtilaf, Hanefî mezhebi ile diğer mezheblerden biri arasında vâkî ise, ihtayatla amel mendup olur. Bu görüş ayrılığı Hanefî müctehidleri arasında olursa, ihtiyata riayet daha faydalıdır. Bu durumda müctehidlerden ikisi birleşirse, onların görüşleri istikâmetinde bir ihtiyat yolu tutulması gerekir.
Ele aldığımız mevzuda müctehid-i mutlak bulunan İmam Ebû Ha-nife ile İmam Muhammed'in görüş birliğine vardıkları müşâhede olun-maktadır. Bu tablo, ihtiyatla amel etmeyi daha kuvvetli ve zaruri dene-cek seviyeye yükseltmektedir.
(1) ibniÂbidin, c1, sh. 149.
(2) Büyük İslâm İlmihâli: (Taharet kitabı) madde 178
(3) Fetâvâ-i Hindiye, c. 1, sh. 15.
Konular
- Zıhar Kefareti Nedir?
- Kurban Vacip Olan Kimsenin Almaya Parası Yoksa ne yapmalı?
- Imama Uyarken Niyet
- Secde Yapamayan Kimse namazını Nasıl Kılar?
- Şeyh Edebali Kimdir?
- Kıyafetteki Necaset ile kılınan Namaz Tekrar Kılınır mı?
- Dua Sonunda AMİN Demenin Hükmü Nedir?
- Gusul Abdesti İle Boy Abdesti Aynı mıdır?
- Gece Kılınan Kaza Namazı Teheccüd Yerine Geçer mi?
- 20 Yaşından Sonra Akika Kurbanı Kesilir mi?
- Namaz Tesbihinde Şaşırmak namazı Bozar mı?
- Üç Talakla Boşanan Kadın Kocasına Dönebilir Mi?
- İftitah Tekbiri Nedir?Nasıl Tekbir Alınır?
- Berre ismini Koymak Caiz midir?
- Hz.Ebu Bekir (R.A.) 'dan Hikmetli Sözler
- Şahid Olmadan yapılan Talak Geçerli midir?
- Devir (ıskat) Nasıl yapılır?
- Namazda Dizlerini Bükemeyen Nasıl Namaz Kılar?
- 1 Fatiha ve 3 İhlas Nasıl Hediye edilir?
- Kul Hakkı İlen Ölen Kimsenin durumu Nedir?
- İslama Göre Aile İçi Görev Ve Sorumluluklar
- Hz.Hamza'ın boyu kaç santimdi?
- Peygamber (S.A.V.) Efendimiz'in Çocuklara Sevgisi İle İlgili Hadisi Şerifler
- İslamda Uyku Adabı
- Dinimizde Yardımlaşmanın Önemi ve Fazileti
- Cünüp İken Ölüm Döşeğindeki Hastaya Kuran Okunur mu?
- Hayız iken Verilen talak Geçerli Olur mu?
- Adak mı Akika mı?
- İslam Hukukunda Aile İçi Mülkiyet Hakkı Kimindir?