Cuma gününün fazileti...

Cuma gününün fazileti nedir?Cuma namazının faziletleri..Cuma günü namazın fazileti..

Cuma günü,hafta içindeki diğer günlerin en faziletlsi ve gnlern en üstünüdür.Bu günde diğer ibadetlerle birlikte hür ve cemaate katılmaya mani bir özrü olmayan her Müslüman erkeğe Cuma namazı farzdır.Cenabı Hak Cuma suresinde mealen:


" Ey iman edenler! Cuma günü, namaz için (ezanla) çağrıldığınız vakit, hemen Allah’ın zikrine koşun. Alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır.
Namaz kılındığı vakit, yeryüzüne dağılın da Allah’ın fazlında rızık arayın. Allah’ı çok zikredin ki felâh bulasınız.
Böyle iken, bir ticaret veya eğlence gördüklerinde ona (doğru) sökün ettiler de seni ayakta bıraktılar. De ki Allah katında (sevab), eğlenceden de, ticaretten de daha hayırlıdır. Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır. (El-Cuma- 9,10,11)

Sebeb-i Nüzülü(ayetin indirilmesindeki hikmet): Medine’de kıtlık vardı. Şiddetli bir açlık hüküm sürüyordu.(1) Halkın çoğu büyük sıkıntı içindeydi. Şam’dan bir kervan Medine’ye geldi. Kervan Medine’ye yaklaştığında Medine halkı kervanı defle, ıslıkla karşıladılar. Allah’ın Rasülü minberde ayak üzerinde hutbe irad ediyordu. Kervanın geldiğini duyan eshab, Allah’ın Rasülünü minber üzerinde bırakarak kervanı karşılamaya çıktı. Mescidde on iki erkek, yedi kadından başka kalan olmadı.

Eshabın tamamen kervana çıkıp ta mescidde az bir kimsenin kaldığını gören Allah’ın Rasülü (S.A.V.) : “ Şu insanların tamamı çıkmış olsaydı; onlar üzirene mescid ateşle dolacaktı,” buyurdular.

Katade: “Eshab bu hareketi üç defa işlediler” diye rivayet etmiştir. Bunların üçünde de kervanın gelişi, Cuma gününde, hutbe esnasında olmuştur. İslâm’ın ilk yıllarında, bayram namazlarında olduğu gibi Cuma namazlarında da, hutbe namazdan sonra okunurdu. Eshab namaz kılınınca mescidden çıkmanın caiz olacağını düşünerek Peygamberimiz hutbe okurken dağıldılar. Bu ayet-i kerime nazil olunca Peygamber Efendimiz hutbeyi öne aldılar.

Açıklama: Ayeti celilede zikredilen nidadan murat; Hatibin hutbe irad etmek üzere minbere çıkıp oturduktan sonraki ezandır. Yani: Cuma namazının ikinci ezanıdır. Bir çok alimler ise: “insanlar birinci ezanı duyacaklarından bundan murad birinci ezandır” demişlerdir.

Ebul Beka şöyle demiştir: Halk namaz kılmak üzere toplandıkları için, bu güne Cuma denildi. Cuma, İslâmî bir isimdir. Arab halkı bu güne “Arûbe” derdi. Arûbe, Süryani’de rahmet mânâsınadır. Buna, ilk Cum’a ismini veren Kâ’b bin Lüey’ dir.

İbn-i Sirin şöyle anlatmıştır: Hicretten önce ensar: “Yahûdilerin bir günü var. Onlar her hafta o gün toplanırlar. Nasaranın da bir günü var. Onlarda o gün toplanırlar. Gelin, bir günde biz edinelim, biz de o gün toplanalım, Allah’ı zikredelim, ona şükredelim” dediler. Sözlerine devamla “Arübe” yi mübarek gün yapalım” dediler. Said bin Zürare’nin evinde toplandılar.

Said onlara iki rekât namaz kıldırdı. Onlara va’zetti ve bu güne, Cuma ismini verdiler. Said, onlara ikram için bir koyun kesti. Öğlen ve akşam ondan yediler.

Bazı alimler: “Hz. Adem, Hz. Havva ile yeryüzünde Cuma günü buluştu.” demişlerdir. Melekler bu güne: “yevmül mezid” derler. Çünkü Allah-ü Teâlâ Cennet ehline bu günde tecelli eder. Onlara gözlerin görmediği, kulakların duymadığı, hiçbir beşerin kalbine gelmeyen nimetler ihsan eder.

CUMA GÜNÜNE DAİR BAZI HADİS-İ ŞERİFLER

Hadis-i Şerif: Allah’ın nazarında günlerin efendisi Cuma’dır.(2) O, Kurban ve Ramazan Bayramı günlerinden de kıymetlidir. Adem (A.S.) yaratılması, ve yeryüzüne indirilmesi ve ölümü o günde oldu. Duaların kabul edildiği saat, Cuma günündedir ancak haram istenmedikçe. Kıyamette Cuma günü kopacaktır.
Onun için Hanbeli alimlerinin çoğu Cuma gününün, diğer günlerin tamamından, hatta Kadir Gecesi’nden efdal olduğunu söylemişlerdir.

İbn Abbas (R.A.)’ dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Nebi (S.A.V.) buyurdular ki:Allah-ü Teâlâ Cuma gecesinde ehl-i islâmın tamamını bağışlar.

Bu fazilet diğer geceler için yoktur. Ancak alimlerin ekserisi Kadir Gecesi’nin efdal olduğunu söylemişlerdir.

İbn-i Mes’ud (R.A.)’ dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Nebi (S.A.V.) buyurdular ki: Hiçbir Cuma gecesi yoktur ki, ancak Allah-ü Teâlâ (rahmet nazarıyla) halkına üç kere bakar, Allah’a ortak koşmayanları mağfiret eder.

Hz. Ömer (R.A.)’ dan rivayet edilen bir Hadis-i şerifte Nebi (S.A.V.) buyurdular ki: En hayırlı gece ve en hayırlı günde benim üzerime çok salât okuyun! Bu da Cuma günü ve gecesidir.

Hadis-i Şerif: Cuma’dan efdal bir güne, güneş ne doğmuş ne de batmıştır. O gecelerin seyyidesi, en büyüğü ve en efdalidir.

Cuma gecesi bilinen bir gecedir, Kadir gecesi ise gizlidir: Ancak az kimseler Kadir Gecesi’nden istifade edebilir. (Ğaliyet-ül Mevaiz)

“Allah’ın zikrine koşun”: “Hutbeye ve Allah’ın zikrini içine alan namaza gidin.” demektir. Bazı alimelere göre ise: “Kur’anın yahut imamın vazına gidin.” demektir.

Burada emredilen, koşarak gelmek değildir. Namaza gelmemekten nehydir, sekinet ve vakar üzere gelmelerini temindir. Koşmak, niyet, huşu ve kâlb ile olmalıdır. Namaza ancak koşarak yetişebilecekse, o zaman lâyık olmasa da koşar.

“Alış verişi terkediniz.” Cuma vaktinde alışveriş, kiralama ve benzeri işler haram kılınmıştır.

HİKÂYE

Kasım’ın oğlu Abdullah anlatıyor:
Babam Kasım Cuma günü eve geldi. Evde bir aktar (güzel kokular, iğne iplik vesaire satan adam) vardı. Ev halkı ondan alışveriş yapıyordu. Babam evden çıktı. Mescide vardığında, imam namazdan çıkmıştı. Eve geldiğinde, evdekilere alışverişi bozdurdu.

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla


Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..