SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLAMAK CAİZ Mİ?

sevgililer gunu için bir çok araştırma yaptım. ve yaptığım araştırmalarda çelişen yönler buldum. dinimize göre yasak olduğunu bildiim bu günleri diğer musluman olarak yaşamak isteyen arkadaşlarıma anlatarak onları bu yanlişdan caydırmak için bana sevgililer günü ne zman ve nasıl ortaya çıktığı konusunda bilgi verirmisiniz ?

“Müslümanların İslam dışı diğer bayramları kutlaması, bunlara iştirak etmesi ve Allah’ın bildirdiği gerçekleri yalanlayan veya onlara uymayan düşüncelerin ürünü olan fiillerin kutlama günlerini Müslümanların da bayram olarak kabul etmesi, küfre destek olmaktan başka bir manâ ifade etmez. İslâm dışı tek ve çok ilahlı dinlerin törenlerine iştirak etmenin, dinî merasimlerinden bir şeye uygunluk göstermenin imanı bozan boyuttan arz edeceği haber verilir” (el-Fetâva el-Hindiye, IV. s. 342; XIV, s. 407).
SEVGİLİLER GÜNÜNÜN BAŞLANGICI

Milattan sonra ilk yüzyıllardan beri her yıl şubat ayının ondördünde kutlanan Sevgililer Günü'nün başlangıcı ile ilgili o günden günümüze kadar gelmiş çeşitli efsane ve hikayeler var. Bazı kaynaklara göre bu özel günün kutlanma sebebi Hristiyanlığı seçtiği ve bu inancından vazgeçmediği için öldürülen Romalı Aziz Valentine. 14 Şubat 270 yılında ölen Valentine'nin ölüm günü o günden sonra Sevgililer Günü olarak kutlanmaya başlanmış. Efsanenin başka bir yönü ise Aziz Valentine'nin İmparator Claudius hükümdarlığı ile aynı dönemde bir tapınakta papaz olarak hizmet vermesi ile ilgili. Claudius Valentine'i emirlerine uymadığı ve kendisine başkaldırdığı için tutuklatıp öldürdü. Bu olaydan 226 yıl sonra 496'da Papa Gelasius Aziz Valentine'i onurlandırmak için Şubat 14'ü Aziz Valentine Günü olarak belirlemiştir. Yıllar geçtikçe yavaş yavaş Şubat 14 sevgililerin, aşıkların birbirlerine aşk mesajları yolladığı bir gün haline geldi. Bununla pararel olarak Aziz Valentine de bütün sevenlerin koruyucu azizi haline gelip böyle anılmaya başlandı. Sevgililer Günü, 1800 yıllardan sonra Amerika'da Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana günümüzde daha çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay haline geldi. Bunun doğal sonucu olarak olayın ticari yönü çok gelişti.sevgililer gününün nasıl ortay çıktığı ile daha geniş bilgi için bu adresimizi de ziyaret edebilirsiniz.http://www.fetvalar.com/sorularla-cevabi-2696.html


SEVGİLİLER GÜNÜ KUTLAMANIN DİNİ YÖNDEN ZARARLARI:

Yılbaşı,nevruz,doğum günü,sevgililer günü gibi başka inançların şiarı (alameti)olan günlere, o güne tazîm ve kutlama maksadıyla katılmak, aynı maksatla o günlerde tebrikleşmek ve hediyeleşmek, yine aynı maksatla hindi vb. almak, yemek, ziyafet çekmek, aynı maksatla bu tür kutlamalara katılmak küfürdür. Bunu yapmış ve tevbe etmemiş bir insanın imanından, nikâhından, ibadetlerinin boşa gitmesinden korkulur.

Ayrıca sevgililer günü kutlanmak istenen şey Allahın haram ve yasak kıldığı erkek ve kadının gayri meşru olan birlikteliğini hem kabul edip helal görüldüğü yetmiyormuş gibi,birde küfür adetlerine uymak ve onlar gibi hareket etmek olur ki,rasülüllah Efendimiz bizleri bundan katıyyetle men etmiştir.Bir Müslümanın örnek alacağı yegane şahsiyet ve toplum ,islam toplumu ve Rasülüllah Efendimizdir.

Sevgili Peygamberimiz(s.a.v.)den en basit bir örnek verecek olursak tırnak kesmeyi ele alabiliriz.Peygamber efendimiz tırnaklarını sağdan başlayıp kesmekteyken bir yahudinin de bu şekilde kestiğine şahit olmuşla ve hemen onlara benzememek ,temizlik husuusnda bile onlar gibi hareket etmemek için tırnaklarını sırayla değil karışık olarak kesmeye başlamışlardır.

Hadisi şerifte :"men teşebbehe bi-kavmin fehüve minhüm" anlamı:Kim (haliyle,hareketiyle sözüyle işiyle)bir kavme(topluluğa)benzerse (onlar gibi davranırsa) o kavimden sayılır."buyrulmuştur. Bu tür bidat ve yasaklar görünüşte "aman canım ne zararı olacak"diye kişiye basit görünse de hakikatte kişinin imanını kaybetmesine ve küfre gitmesine sebeb olur.


Feyzül-Kadir isimli kitapta bu hadisi şerifin izahında Benzemekten kasıt:onların süsleriyle süslenmek,onların adeti olan şeyleri yapmak,onların ahlaklarıyla ahlaklanmak demektir.Hatta özellikle yılbaşı ve noel için yapılmış süsleri veya eşyaları dahi yılbaşında almamak gerektiği gibi daha sonrada almamak bundan dahi sakınmak gerekir.Zira zahirdeki(görünüşteki)benzeme,batındaki mutabakat ve muvafakatı gerektirir.Batında muvafakat onlara uymak ise küfürdür.
ektirir.

Nitekim ehli islamın cahilleri,bilhassa kadın kısımları küffarın belli günlerinde küfür merasimlerini icra etmektedirler.Bunları kendi içinde bayram kabul edip kızlarının ve kardeşlerinin evlerine şirk ehlinin hediyelerine benzer hediyeler göndermektedirler.Bunların hepsi şirk ve küfürdür.(Mektubatı Şerif cilt 3)

İslam alimleri Şiarı küfür olan yani kafir milletlerin alameti olan hususlarda onlara benzeyen Müslümanın büyük günah işlemiş olduğunda ittifak etmişlerdir.Kafir olup olmayacağı konusunda ihtilaf etmişlerdir.Çoğunluk alimler ise, küfrüne hükmetmiş,bazıları ise,eğer tasdiki kalp (imanı tasdiki )mevcut ise kafir olmaz fasık (günahkar)olur buyurmuşlardır.

Hadisi şerifte:"Kim bir kavmi amellerinden (yaptıklarından)dolayı severse kıyamet gününde onların zümresinde hasrolunur,onların amelleri ile amel etmese bile onların hesabı ile hesaba çekilir" buyrulmuştur.Küfür merasimlerini icra eden Müslümanlar hakkında imamı rabbani Hz.lerinin beyanı:

Eğer bu merasimleri yapan veya iştirak eden kimse sırf kafir ise,yani zerre mktarı da olsa bir imana sahip değilse onun nasibi ebedi azaptır.şayet bu küfür mrasimlerini yapmasına rağmen kalbinde zerre kadar bir iman varsa yine cehannemde azap olunur.Lakin bu zerre miktarı imanın bereketiyle cehennemde ebedi kalmakta kurtulması ümid olunur.Bir keresinde hasta bir kimsenin ziyaretine gitmiştim ölümü yaklaşmıştı.haline teveccüh ettiğimde kalbinin şiddetli zulüm içerisinde olduğunu gördüm.ve bu zulmetlerin kalkması için ne kadar teveccüh ettimse de kalkmadı .ancak nice teveccühten sonra anlaşıldı ki,bu zulmetler kendisinde gizli bulunan küfürden neş'et etmektedir.Bu küdüratın menşei de küfür ehli ile olan karşılıklı sevgi ve dostluklarıdır.Ve anladımki,bu zulmetlerin giderilmesi için teveccüh etmek uygun değildir.Çünkü onun bu zulmetlerinden temizlenmesi cehennem azabına bağlıdır ki,bu da küfrün (ve kendisinde küfür kokusu,sıfatı bulunan günahların )cezasıdır.ve yine anlaşıldı ki, o kişi sahip olduğu zerre miktarı imanın bereketiyle cehennemde ebedi olarak kalmaktan kurtulacaktır.

"Bu hali onda gördükten sonra hatırıma geldi.Bunun namazını kılmak caizmidir*değilmidir?Tevecühten sonra (bu sorunun cevabı da)belli oldu ki,onun namazını kılmak caizdir.Yani imanları olmakla beraber ehli küfrün adetlerini icra eden onların muayyen günlerine saygı gösteren Müslümanlar için münasip olan, onların namazlarını kılmak ve işin sonunda ebedi azaptan kurtulmalarını ümid etmektir.(Mektubaı şerif cilt 1)
Elbette şirk ve küfür merasimlerinin hepsine tazim(hürmet edip katılmak)şirke sağlam bir basamaktır.(şirkin kendisidir)(İmamı Rabbani mektubatı şerif cilt 3)

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla


Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..