Kur'an-ı Kerime Göre Münafıkların Özellikleri

Kurana göre münafıkların özellikleri.Kuranda münafıklar nasıl anlatılır?Kuran da Münafıklarla ilgili ayetler

Kur'an-ı Kerimde genel olarak Müminler,Kafirler ve Münafıkların özelliklerinden yaptıklarından ve yaopacaklarından bahsedilir.Ancak en çok ayet Münafıklar hakkındadır.Şimdi Kurana göre münafıkların özelliklerini anlatalım
Bakara, 9:Müslümanları aldatmaya çalışırlar: "Allah'ı da, mü'minleri de güya aldatırlar. Halbuki onlar kendilerinden başkasını aldatamazlar da yine farkına varmazlar."

Bakara, 10:Kalplerinde hastalık vardır: "Onların kalplerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için acıklı bir azap vardır."

Fesatçıdırlar:

Bakara, 11-12:"Kendilerine yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman 'biz ancak ıslah edicileriz' derler. Gözünü aç, onlar muhakkak ki fesatçıların ta kendileridir. Fakat farkında değildirler."

Müslümanları Küçümserler:

Bakara, 13: "Onlara 'insanların (müslümanların) inandığı gibi inanın' denilince, 'biz de o beyinsizlerin inandığı gibi mi inanacağız?' derler. Dikkat et ki (asıl) beyinsizler hiç şüphesiz kendileridir. Fakat bilmezler."


Müslümanları alaya alırlar:

Bakara, 14:"Onlar mü'minlerle karşılaştıkları zaman '(biz de) iman ettik' derler. (Kendilerini saptıran) şeytanları ile başbaşa kaldıklarında ise: 'biz sizinle beraberiz, biz onlarla sadece alay ediyoruz' derler."

Kâfirleri dost edinirler:

Nisâ, 139:"Onlar, mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinenlerdir. İzzeti (güç ve şerefi) onların yanında mı arıyorlar? Bilsinler ki bütün izzet yalnızca Allah'a aittir."

İman ile küfür arasında bocalarlar:

Nisâ, 143:"Onlar, iman ile küfür arasında bocalayan bir sürü kararsızlardır. Ne onlara ne (bağlanıyorlar), ne bunlara."

Dini, yalnız bir tarafından tutup, bir yönüyle kulluk ederler:

Hacc, 11: "İnsanlardan kimi, Allah'a (dinin yalnız bir tarafından tutup) yalnız bir yönden kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa buna pek memnun olur, yapışır. Eğer bir musibete uğrarsa çehresi değişir (dinden yüzçevirir). O, dünyasını da ahiretini de hüsrana uğratmış, kaybetmiştir. Bu, apaçık zararın ta kendisidir."

Allah'ın indirdiği ile değil; tağutun hükmü ile hükmedilmek isterler:

Nisâ, 60-61: "Sana indirilene ve senden önce indirilenlere inandıklarını ileri sürenleri görmedin mi? Tağuta küfretmeleri (inanmamaları) kendilerine emrolunduğu halde, tağutun önünde muhakemeleşmek, onunlü hükm edilmek istiyorlar. Halbuki şeytan, onları büsbütün saptırmak istiyor. Onlara Allah'ın indirdiğine (Kur'an'a) ve Rasül'e gelin (onlara başvuralım, onlarla hükm edelim) denildiği zaman, münafıkların senden iyice uzaklaştıklarını görürsün."


Yalan yere yemin ederler:

Mücadele, 16: "Onlar, yeminlerini bir kalkan edindiler de (bununla insanları) Allah yolundan çevirdiler. İşte onların hakkı, horlatıcı bir azaptır."

Cihaddan kaçarlar:

Tevbe, 81: "Allah'ın peygamberine muhalefet için (savaştan) geri kalan (münafık)lar, oturmalarıyla sevindiler, Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad etmeyi çirkin gördüler ve 'bu sıcakta harbe çıkmayın' dediler. De ki: 'Cehennem ateşi daha sıcaktır' iyice bilmiş olsalardı."


Mü'minlere kin beslerler:

Âli İmran, 119: "Onlar sizinle buluştukları zaman 'inandık' derler; Sizden ayrıldıklarında size olan kinlerinden dolayı parmaklarının uçlarını ısırırlar. De ki: Kininizden (kahrolup) geberin! Şüphesiz Allah kalplerin içindekini hakkıyla bilmektedir."

Mü'minlerin iyiliğe uğramalarına üzülüp başlarına bir bela geldiğinde sevinirler:

Âl-i İmran, 120: "Eğer size bir iyilik dokunursa onları tasaya düşürür; başınıza bir musibet gelse, buna sevinirler. Eğer sabreder ve korunursanız, onların hilesi size hiçbir zarar vermez."

Kötü propaganda yaparlar:

Nisâ, 83: "Onlara güven veya korkuya dair bir haber gelse onu yayarlar. Halbuki onu Peygamber'e ve aralarında yetkili kişilere götürselerdi, içlerinde işin iç yüzünü araştırıp çıkaranlar onun ne olduğunu bilirlerdi."

Korkaktırlar:

Tevbe, 56: "Sizden olduklarına dair Allah'a yemin ederler. Halbuki onlar sizden değillerdir, fakat onlar korkak bir topluluktur."

Münafıkun, 4: "Her gürültüyü kendi aleyhlerine sanırlar."

Ellerine fırsat geçince müslümanlara suikast tertip eder ve gizli planlar kurarlar:

Tevbe, 48: "Andolsun ki onlar, daha önce de fitne (ve fesat) çıkarmak istemişler, senin hakkında birtakım işler (dolaplar) çevirmişlerdi. Nihayet hak (nusret) geldi ve onlar istemedikleri halde Allah'ın emri yerini buldu (Allah'ın dini galebe çaldı)."

Mü'minlere iftira atarlar:

Nur, 11-13: "O uydurma haberi (iftirayı) ortaya atanlar, içinizden (belli) bir gruptur... Bu iftirayı işittiğinizde erkek ve kadın mü'minlerin, kendi vicdanlarıyla hüsn-i zanda bulunup da: 'Bu apaçık bir iftiradır' demeleri gerekmez miydi?" ...Onlar yalancıların ta kendisidirler."

Namaz konusunda üşengeç ve tembeldirler. Gösteriş yaparlar:
Nisâ, 142: "Namaza kalktıkları zaman üşene üşene gelirler, istemeye istemeye infak ederler." (Tevbe, 54) "Onlar, namaza kalktıkları zaman üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar. Allah'ı da çok az hatıra getirip anarlar."

Kâfirler hesabına casusluk yaparlar:

Mâide, 41: "Onlar durmadan yalana kulak verirler ve senin huzuruna gelmeyen diğer bir kavim hesabına casusluk eden kimselerdir. Kelimeleri yerlerinden kaydırıp değiştirirler."

Allah'tan kork denilince, tersini yaparlar:

Bakara, 206: "Ona 'Allah'tan kork' dendiği zaman izzet(-i nefsi, cahilane kibri), kendisini (daha çok) günah işlemeye götürür. İşte öylesine, cehennem yetişir. O, gerçekten ne kötü yataktır."


Kur'an'ı yanlış yorumlarlar:

Âl-i İmran, 7: "İşte kalplerinde eğrilik bulunanlar, sırf fitne aramak (ötekini berikini saptırmak) ve (kendi arzularına göre) te'viline yeltenmek için onun müteşâbih olanına tâbi olurlar."

Peygamber'in hükmüne razı olmazlar:

Nisâ, 65: "Öyle değil, Rabbine andolsun ki; onlar aralarında çekiştikleri şeylerde seni hakem kabul edip sonra da verdiğin hükümden hiçbir sıkıntı duymadan tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar."

Müslümanları kâfir yapmaya çalışırlar:

Nisâ, 89: "Onlar, kendilerinin küfrettikleri gibi sizin de küfredip inkâr ederek onlarla beraber olmanızı arzu ederler."

Müslüman olduklarını iddia ettikleri halde, Kur'an'ın bir kısmını kabul etmezler:

Bakara, 85: "Yoksa siz, Kitab'ın bir kısmına inanıp da bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? İçinizden böyle yapanların cezası, dünya hayatında rezil ve rüsvaylıktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde de onlar, azabın en çetinine iletileceklerdir. Alla, yaptıklarınızın hiçbirinden gafil değildir."

Dış görünüşleri aldatıcıdır:

Münafıkun, 4: "Onları gördüğün zaman, kalıpları (kıyafetleri) hoşuna gider. Konuştuklarında sözlerini dinlersin. Onlar sanki duvara dayanmış kütükler (giydirilmiş odunlar) gibidir. Her gürültüyü kendi aleyhlerinde sanırlar. Asıl düşman onlardır. Onlardan sakın. Allah gebertsin onları. Nasıl da bu hale geliyorlar?"

Kötülüğü emredip, iyilikten men ederler:

Tevbe, 67: "Münafık erkekler de, münafık kadınlar da birbirinin (tamamlayıcı) parçasıdırlar (hepsi birbirine benzer). Onlar kötülüğü emrederler. İyilikten vazgeçirmeye uğraşırlar. Ellerini (cimrilikle sımsıkı) yumarlar. Onlar, Allah'ı unuttular (O'na tâatı bıraktılar). Allah da onları unuttu (onlara lütfunu terketti). Şüphesiz ki münafıklar, fâsıkların ta kendileridir."


Zekât vermek istemezler, dönektirler:

Tevbe, 54 :"Onlar, istemeye istemeye infak edip harcarlar."

Tevbe, 75-76: "Onlardan kimi de, 'Eğer Allah lütuf ve kereminden bize verirse, mutlaka zekât vereceğiz ve elbette biz sâlihlerden olacağız' diye Allah'a and içti. Fakat Allah lutfundan onlara (zenginlik) verince, onda cimrilik edip (Allah'ın emrinden) yüz çevirerek sözlerinden döndüler. Onlar öyle dönektirler."

Yorumlar (0)
Yorumlarınızı asagidan yazabilirsiniz. Yeni soru sormak icin ise buraya tikla


Son eklenen ruyalar

Sitemizde yer alan soruların cevapları özenle islami eserlerden seçilerek yazılmaktadır.
..